Jîna Emînî’nin İran devletinin polis güçleri tarafından 16 Eylül 2022 günü katledilmesi sonrası başlayan protesto eylemleri sürüyor. Ortaya çıkan direnişin nasıl sonu alıcı olabileceği konusunda Kürdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK)’ın Meclis Üyesi Mazlum Heften, ANF’ye önemli değerlendirmelerde bulundu.
Sözlerine son saldırılarında katledilenleri anarak başlayan Heften “Bu direnişte yer alan herkese selam ve saygı dileklerinde bulunuyorum. İran rejimine yönelik gelişen bu protestolara insanın seyirci kalması mümkün değil. Rejimin baskı ve zulümüne karşı daha önce de sayısız kez başkaldırılar gerçekleşti, fakat bunlar şiddet yöntemleriyle bastırıldı” diye konuştu.
Gelinen aşamada İran halklarının uyandığını, baskı ve zulme tahammülünün kalmadığını ifade eden PJAK Meclis üyesi Heften devamla şu değerlendirmelerde bulundu: “Halkın uyanışının yanında rejim de artık eski baskı cenderesini sürdürmesi konusunda endişeli. Çünkü sadece İranlılar değil, günümüzde demokrasi, özgürlük, hak ve hukuk talebi dünyayı sarmalamış durumda, birçok kıtada ve onlarca ülkede benzer ayaklanmaları görüyoruz.”
HALKIN TALEPLERİ ‘JİN, JİYAN, AZADÎ’DE BİRLEŞTİ
Jîna Emînî’nin katledilmesi sonrası gerçekleşen protestolara “Jin jiyan azadî” sloganının damgasını vurduğunu hatırlatan Heften “Çünkü bu rejimin hedefinde kadın var, kadının özgürleşmesi bu rejimin değişmesi anlamına geliyor. Bundan dolayı bu slogan doğru ve saygı gösterilmesi gereken bir slogandır. Bugün ayağa kalkanlar kadın ve gençlerdir, ki bu baskı rejimini en iyi onlar anlıyor” dedi.
Zülüm ve adaletsizliği kabul etmeyen kadın ve gençlerin her bedeli ödemeye hazır olduklarını belirten PJAK Meclis üyesi Heften, bu kesimin istek ve taleplerinde net olduğunu vurguladı. Jîna Emînî’nin katledilmesinin sadece Kürt halkını etkilemediğine dikkat çeken Heften, devamla şöyle konuştu:
“Bu vahşete bütün İran halkları içinde büyük bir rahatsızlığa neden olduğunu görüyoruz, protestolar sadece Kürdistan ile sınırlı kalmamıştır, bütün İran’a yayılmıştır, bizce burası da önemli bir gelişmedir: Bugün ayağa kalkanlar vicdanlarının sesini duyanlardır, demokrasi, özgürlükten yana olanlardır ve ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganı etrafında toplanmışlardır.”
OYUNLARA GELİNMEMELİ
Halkın dikkatli ve duyarlı olması gerektiği yönünde de çağrılarda bulunan PJAK Meclisi Üyesi Mazlum Heften, “Tehlikeler sadece rejimden kaynaklı değil, aynı zamanda rejim karşısında görünenler de bu protestoların içini boşaltarak kendi çizgilerine çekmek isteyebilirler. Halk rejimin ve bu kesimlerin oyunlarına gelmemeli, temel hedef olan demokrasi ve özgürlük talebinden vazgeçilmemeli” diye konuştu.
Küresel güçlerin ve uluslararası kuruluşların rejimin ürettiği nükleer konusunda endişeli olduğunu ve bu konuda İran devletine baskı uyguladığına dikkat çeken Heften “Rejimin elinde bulunan nükleer silahların ötesinde asıl tehlike rejimin özgürlük ve demokrasinden yoksun olması, bu durum nükleer silahların varlığından daha tehlikelidir” dedi.
ORTAK MÜCADELE VERİLİRSE SONUÇ ALABİLİR
İran’da yaşayan bütün halkların ortak mücadele ve birlikteliğiyle bu eylemlerin sonuç alıcı olabileceğini belirten Heften devamla yaşanabilecek olası tehlikelere karşı şu uyarılarda bulundu:
“Şayet direniş ve mücadelenin bütün yükü halkın sırtına yüklenirse, bu durum rejimin halka yönelmesi için fırsatlar yaratabilir. Bundan dolayı İran’ı oluşturan bütün dini ve etnik grupların, toplulukların ortak bir cephede bir araya gelmesi gerekiyor. Böyle bir demokrasi cephesi, ortaya çıkan bu serhildanın sonuç alması için önüne bir program koymalı, ancak bu şekilde başarının elde edilmesi mümkün.”
İran’da kurulacak demokrasi cephesinin tarihi rolünü oynaması gerektiğini ifade eden Heften, Kürdistan’ı kapsayan cepheye ilişkin ise şu çağrılarda bulundu: “İran’ın genelindeki demokrasi cephesinin bir parçası da Kürt ve Kürdistan’ı kapsayan bir cephe olmalı, bizim için bu çok önemli. Her iki cephenin bir yol haritası olmalı, bugün İran’daki halklar bedeller ödeyerek bizi göreve çağırıyor ve bizler de bu görevi laikiyle yerine getirmeliyiz.”
LORİSTAN, İLAM VE KİRMENŞAN’A ‘DİRENİŞİ BÜYÜTÜN’ ÇAĞRISI
PJAK Meclisi Üyesi Mazlum Heften özellikle Loristan, İlam ve Kirmenşan bölgelerinde yaşayan halka direnişi daha da büyütmeleri yönünde çağrıda bulundu. Bu bölgelerin İran devletinin baskı ve zulmüne karşı sessiz kalmaması gerektiğini ifade eden Heften “İnsani bir görev olarak tepkimizi göstermeliyiz, tarih bizden bunu istiyor” diye konuştu.
Baskı sisteminin en fazla kadınlar ve Kürtleri hedef aldığını belirten Heften buna rağmen bugün yine kadınlar ve Kürtlerin ayağa kalktığını ifade ederek şöyle konuştu: “Diğer halklar ve kesimler bu direnişi sahip çıkmalı, saldırıya uğrayan, katledilen benim kız kardeşim, benim kardeşim demeli ve direnişe katılmalı. Çünkü rejimin yasaları insanlık dışı ve asla kabul edilmemeli, bu anayasanın demokrasi ve özgürlük çerçevesinde değişimi elzemdir.”