PKK Merkez Komitesi, Kürt Özgürlük Hareketinin önderlerinden Haki Karer ile Türkiye Devrimci Hareketinin önderlerinden İbrahim Kaypakkaya’nın 18 Mayıs’ta katledilmesinin yıl dönümleri dolayısıyla mesajı yayınladı.
Komite’nin yazılı mesajı şöyle:
“Büyük devrimci, Önder Apo’nun ‘Benim gizli ruhum gibiydi’ dediği Haki Karer Yoldaşın 18 Mayıs 1977’de Antep’te katledilişi 45’inci yılını dolduruyor. Haki Karer’in şehadetiyle başlayan 46’ncı mayısı, Şehitler Günü’nü ve Şehitler Ayı’nı yaşıyoruz. Kürdistan Özgürlük Hareketi ve Kürt halkı olarak 46’ncı Şehitler Yılına giriyoruz. 46’ncı mayısta da Haki Karer çizgisinde, şehitler çizgisinde yaşıyor ve savaşıyoruz. Zap-Avaşin Direnişi öncülüğünde yürüttüğümüz tarihi özgürlük mücadelesinde yeni şehitler vermeye devam ediyoruz.
Bu temelde, öncelikle şehadetinin 45’inci yıl dönümünde Büyük Devrimci Haki Karer Yoldaşı ve Haki Karer’le başlayıp bugün Mizgîn Ronahî ve Aysel Doğan’a kadar uzanan tüm kahraman şehitlerimizi saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz. Kahraman şehitlerimizin amaçlarını başarma ve anılarını yaşatma sözümüzü yineliyoruz. 46’ncı yılda da Haki Karer’in öncülük ettiği şehitler çizgisinde daha güçlü savaşıp daha büyük başaracağımızı belirtiyoruz. Bu temelde, başta partili yoldaşlar olmak üzere tüm halkımızı ve dostlarımızı Önderlik ve Şehitler çizgisini doğru anlamaya ve başarılı uygulamaya çağırıyoruz!
Önder Apo, ‘PKK şehitler partisidir’ dedi. Şehitlerimizin PKK biçiminde yaşadığını belirtti. Bize yol gösteren hakikatin şehitler gerçeği olduğunu ifade etti. Şehitlerimizin yaşayan en temel değerlerimiz, her zaman en büyük güç kaynağımız olduğunu söyledi. Hiçbir zaman şehitler çizgisinden kopmamamız, şehitler gerçeğinden uzaklaşmamamız gerektiğini belirtti. Şehitlerimizi doğru anlayıp güçlü sahiplendiğimiz ve şehitler çizgisinde doğru yürüdüğümüz müddetçe her zaman büyük zaferler kazanacağımızı ifade etti.
45 YILDIR HAKİ KARER ÇİZGİSİNDE YAŞADIK, MÜCADELE ETTİK
Kürdistan Özgürlük Hareketi ve Kürt halkı olarak 45 yıldır Haki Karer çizgisinde, şehitler çizgisinde yaşadık ve mücadele ettik. Her şeyi Önderlik ve Şehitler Çizgisinde yürüttüğümüz bu büyük mücadele ile kazandık. Hakikati bu temelde öğrendik; doğru tarih bilincine bu temelde ulaştık; ülke, ulus, halk ve cins kimliğimizi bu temelde edindik; parti öncülüğünü, gerilla ve öz savunma gerçeğini, demokratik ulus sistemini ve özgür yaşamı bu temelde geliştirdik; başta ulusal diriliş devrimi ve kadın özgürlük devrimi olmak üzere her türlü devrimci gelişmeyi bu temelde yarattık. Her yerde bu temelde örgütlendik, birleştik ve savaştık. Kürt varlığını yok sayan ve yok etmek isteyen küresel kapitalist sisteme, sömürgeci-soykırımcı zihniyet ve siyasete, her türlü zayıflığa, işbirlikçiliğe ve ihanete karşı bu temelde mücadele ettik. Her zaman ve her yerde bize Şehitler Ordusu komuta etti, doğru yolu gösterdi ve güç verdi. Her şeyi kahraman şehitlerimiz sayesinde kazandık, koruduk ve geliştirdik.
Parti ve mücadele tarihimizin her adımını kahraman şehitlerimizin gücüyle attık. Tüm zorlukları şehitlerimizin gücüyle yenip, tüm engelleri bu güçle aştık. Şehitler gerçeğini doğru anlama ve sahiplenme bizi sürekli aktif pratiğe çekti ve bu da bir zincirin halkaları gibi mevcut gelişmeleri yarattı. Haki Karer yoldaşın anısına partileşmeyi ve silahlı direnişi başlattık. Şehadetinin daha birinci yıl dönümünde Halil Çavgun yoldaş şehit düştü ve Halil Çavgun yoldaşın anısına yürütülen mücadele muzaffer Hilvan Direnişini ortaya çıkardı. 12 Eylül faşist-askeri rejimi ideolojik yenilgiye 1982 Büyük Zindan Direnişiyle, Mazlum Doğan’ın, Ferhat Kurtay öncülüğündeki Dörtlerin, 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu Direnişçilerinin şehadetiyle uğratıldı. 1980-82 yurtdışı çalışmaları Abdulkadir Çubukçu ile başlayan ondan fazla şehit sayesinde başarıldı. Tarihi 15 Ağustos Devrimci Gerilla Atılımı şehitler çizgisinde, Mehmet Karasungur, Agit, Beritan ve Zilan çizgisinde başarıya götürüldü. Uluslararası komploya karşı 24 yıllık büyük mücadele de şehitler çizgisinde, Halit Oral ve Aynur Artan yoldaşların başlattığı “Güneşimizi Karartamazsınız” fedai direnişçiliği ile yürütüldü ve kazanıldı.
Kürt’ün tarihi yarası olan işbirlikçi ihanete karşı da doğru duruşu ve başarılı mücadeleyi kahraman şehitlerimizin gücüyle ortaya çıkardık. Burada özellikle 16 Mayıs 1997 Hewlêr Katliamı belirgin bir yer tutuyor. Bugün bu katliamın 25’inci yıl dönümü yaşanıyor. Bunun gibi onlarca, yüzlerce komplo, provokasyon ve katliam bulunuyor. Bugün de en kötü örneği yaşanan KDP gerçeğinin ne olduğunu bütün bunlara bakarak anlamak gerekiyor. Bu vesileyle, Hewlêr katliamının onlarca şehidini Salih, Hêlîn ve Ozan yoldaşlar şahsında saygı ve minnetle anıyoruz.
YENİ GERİLLA FEDAİLİKTE ZİRVE YAPIYOR
45 yıldır olduğu gibi, Hareket ve halk olarak bugün de şehitler çizgisinde yaşıyor ve mücadele ediyoruz. Bu mayısta da Zap ve Avaşin Direnişi öncülüğünde dört parça Kürdistan’da, Türkiye’de ve yurtdışında AKP-MHP faşizmine karşı hamlesel bir mücadele yürütüyoruz. Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü hedefleyen Dem Dema Azadiyê ye hamlemizi ellinci yılda zafere taşımayı hedefliyoruz. Kahraman gerillamız faşist AKP-MHP çetelerine her gün öldürücü darbeler vuruyor ve AKP-MHP faşist rejimini Zap ve Avaşîn’e gömüyor. Demokratik Modernite Çizgisinde gelişen yeni gerillacılık fedailikte zirve yapıyor ve her gün kahramanlık destanları yazıyor. Bu vesileyle, Zap ve Avaşîn Direnişleri öncülüğünde gelişen gerilla ve halk direnişimizi selamlıyor, başarılarını kutluyor ve daha büyük başarılar diliyoruz. Aysel Doğan ve Mizgîn Ronahî yoldaşlar şahsında bu kutsal direnişin kahraman şehitlerini saygı ve minnetle anıyoruz.
TÜRKİYE DEVRİMCİ HAREKETİ İÇİN DE ŞEHİTLER AYI
18 Mayıs, aynı zamanda Türkiye Devrimci Hareketinin önderlerinden İbrahim Kaypakkaya’nın 1973’te Diyarbakır’da işkenceyle katledilişinin de 49’uncu yıl dönümü oluyor. 12 Mart 1971 faşist-askeri darbesine karşı direnen devrimci önderler Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın 6 Mayıs 1972 tarihinde idam edilişleri de ellinci yılını doldurmuş bulunuyor. Yine 30 Mart 1972 tarihinde Kızıldere’de Mahir Çayan ve arkadaşlarının, 31 Mayıs 1972’de Nurhaklarda Sinan Cemgil ve arkadaşlarının katledilişi de ellinci yılını tamamlıyor. Açık ki mayıs ayı Türkiye Devrimci Hareketi için de bir Şehitler Ayı olma özelliği taşıyor. Elli yıldır Türkiye ve Kürdistan halkları bu devrimci önderlerin izinde özgürlük ve demokrasi mücadelesi yürütüyor. Özgür Kürdistan ve Demokratik Türkiye için kahramanca mücadele ediyor ve yeni şehitler veriyor. Bugün bu tarihi mücadele HBDH tarafından yürütülerek zafere ulaştırılmaya çalışılıyor. Bu vesileyle, elli yıllık bu büyük mücadelenin kahraman şehitlerini, Mahir Çayan, Deniz Gezmiş ve İbrahim Kaypakkaya önderliğinde başlatılan ve bugün Ulaş Bayraktaroğlu’na ve Zap-Avaşin şehitlerine kadar gelen tüm kahraman şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz. Türkiye gençliğini ve emekçi halklarını, bu öncü şehitlerine daha güçlü sahip çıkmaya ve AKP-MHP faşizmine karşı Demokratik Türkiye ve Özgür Kürdistan mücadelesini daha güçlü yürütmeye çağırıyoruz.
FAŞİZME DİRENMEYENİN DEVRİMCİLİĞİ SAHTEDİR
Çok açık ki, Haki Karer kişiliği Türkiye’de devrimci, sosyalist ve demokrat olmanın en doğru ve seçkin örneğidir. Türkiye’de bu sıfatlara sahip olmanın faşist zihniyet ve sisteme karşı savaşmayı gerektirdiğini açık bir biçimde ortaya koymaktadır. Yine Türkiye’de bu sıfatlara sahip olmanın Kürt halkıyla ve Kürdistan özgürlük mücadelesiyle kardeşleşmeyi gerektirdiğini net bir biçimde göstermektedir. Kürdistan Özgürlük Hareketiyle birlikte ve birleşik devrim mücadelesi temelinde AKP-MHP faşizmine karşı direnmeyenin anti-faşistliği de devrimci-demokratlığı da sahtedir. O halde, Türkiye’nin tüm anti-faşist, devrimci-demokrat güçleri, işçi ve emekçileri, kadın ve gençleri bu gerçeği doğru ele almak ve buna göre bir pratik içine girmek durumundadır.
Yine Haki Karer gerçeği, Kürdistan’da insanca özgür yaşamanın, gerçek yurtsever ve devrimci olmanın ölçülerini net bir biçimde ortaya koymaktadır. Bunun dışında bir devrimcilik ve yurtseverlik ölçüsü yoktur. Erkek egemen, faşist, sömürgeci ve soykırımcı zihniyet ve siyasete karşı aktif mücadele etmeden Kürdistan’da devrimci ve yurtsever olunamaz. Böyle bir mücadele Türkiye, Ortadoğu ve dünya halklarının demokrasi mücadelesiyle birleştirilmeden de başarıya ulaşmaz. O halde, yeni bir 18 Mayıs Şehitler Günü’nde bu gerçeği hepimiz doğru anlamalı ve hayata geçirmeliyiz.
ŞEHİTLER GERÇEĞİNİ DOĞRU ANLAMAYA ÇAĞIRIYORUZ
Açık ki, doğru yaşam şehitlerin kendileridir. O halde, Şehitler Ayımızın her gününde bu hakikatle bütünleşmek için büyük çaba harcamalıyız. Önderlik ve şehitler çizgisinde kendimizi sorgulamalı, derin bir eleştiri ve özeleştiri ile yenilenerek, AKP-MHP faşizmine karşı daha doğru ve başarılı bir mücadele yürütmeliyiz. Şehitlikleri ziyaret etmeli, şehitler için anma ve tartışma toplantıları düzenlemeli, şehitler pratiğinden zengin dersler çıkarmalı ve şehitlerin amaçlarını başaran büyük bir mücadele geliştirmeliyiz. AKP-MHP faşist saldırganlığına karşı devrimci halk savaşını tüm Kürdistan ve Türkiye’ye yayarak ve mücadelede daha yaratıcı olup yeni zengin tarz ve yöntem geliştirerek İmralı tecridini kırmalı, AKP-MHP faşizmini yıkmalı, Kürdistan’ı özgür ve Türkiye ile Ortadoğu’yu demokratik kılmalıyız.
Bunlar temelinde, Haki Karer ve İbrahim Kaypakkaya’nın şehadet yıl dönümünde, Kızıldere ile başlayıp Zap-Avaşîn Direnişine kadar devam eden 50 yıllık büyük mücadelenin tüm kahraman şehitlerini bir kez daha saygı, sevgi ve minnetle anıyor; tüm yoldaşları, yurtsever halkımızı ve dostlarımızı, Türkiye’nin tüm devrimci-demokratik güçlerini şehitler gerçeğini doğru anlamaya, özümsemeye ve bu temelde AKP-MHP faşizmini yıkma mücadelesini her alanda daha güçlü geliştirmeye çağırıyoruz!”