RJAK'tan 'demokratik Irak' ve 'özerk Kürdistan' açıklaması

RJAK, Kerkük ve Xurmatûlu kadınların durumunu ele almak için basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, demokratik bir Irak ile özerk ve özgür Kürdistan için çağrıda bulundu.

Kürdistan Özgür Kadın Örgütü (RJAK), Irak ordusu ile ona bağlı güçlerin Güney Kürdistan'a yönelik saldırıları sonrası Kerkük ve Xurmatûlu kadınların durumunu ele almak için Süleymaniye'de basın toplantısı düzenledi. RJAK Yürütme Kurulu Üyesi Şehên Mihemed, saldırılardan sonra çok sayıda kadının göç etmek zorunda kaldığını ifade ederken, "Demokratik bir Irak ile Özerk ve Özgür bir Kürdistan için başta izlenmesi gereken yol için Irak ve Güney Kürdistan kamuoyuna ve Kürdistan halkına çağırımız şudur" dediği açıklamasında, şunları kaydetti:

"Kerkük-Germiyan ve Musul’da son yaşananlardan göstermiştir ki Kürtler, ulusal birliğini sağlamadığı için soykırım kıskacından kurtulamadığı gibi yüzlerce yıldır tarihte eşi benzeri görülmemiş kültürel, siyasi, askeri ve ekonomik soykırımlara maruz kalmıştır. Tarihin her döneminde katliamlarla yüz yüze kalan Kürt halkı bugünde yaşadıkları yüzünden tarifsiz acılar içeresindedir. Tarihsel süreç içerisinde soykırım kıskacında olan gerek Kürt kadını, gerek tüm Kürt toplumu sürekli direniş içerisinde olmuş ve varlığını korumuştur. Ancak direnmelerine rağmen halen soykırım kıskacından kurtulabilmiş değiller. Kürt halkının ulusal birlik ruhunu yakalayarak tek yürek, tek vücut olarak hareket etmesiyle ancak bu soykırım kıskacından kurtulunabilir. Bunun için bir an önce Kürdistan Ulusal Kongre gerçekleşmelidir.

'MUAZZAM BİRİKİME SAHİBİZ'

Yaşadığımız bu yüzyılda Kürtler demokratik ulusal birliğini sağlamak zorundadırlar. Ulusal birliği sağlamak için her türlü imkan ve koşul ortaya çıkmıştır. Ulusal bilinç, toplumsal irade, örgütlülük, yönetim ve savunma gücünün yanı sıra siyasi birikim gibi ulusal birliğin sağlanması için muazzam bir birikime sahibiz. Fakat halk olarak sahip olduğumuz bu birikimler doğru değerlendirilemediği için mevcut durumda Güney Kürdistan bir kaos durumunu yaşamaktadır. Başta KDP ve YNK olmak üzere tüm siyasi güçlerin yıllardır yürüttükleri bireysel, ailesel, aşiretsel politikaları sonucu Güney Kürdistan halkımız çok zor günler geçirmektedir. Güney Kürdistan halkı ve kadınları artık bu siyaset tarzına ‘Dur! Artık Yeter’ demesini bilmeli ve kendi öz iradesiyle demokratik birlikteliğini ve örgütlülüğünü yaratarak kendi kaderini tayin edecek iradeyi açığa çıkarabilmelidir."

'STATÜSÜZLÜK KABUL EDİLMEYECEK'

Açıklamaya şöyle devam edildi:

Bir halk, tarihsel-toplum bilinciyle, belli bir ahlaki gelenek ve özgürlük ruhu üzerinden yaşam bulur. Bütün toplumsal sistemlerin verimliliği, sürekliliği yarattığı yaşam biçimi ve yakalanan özgürlük düzeyi ile ilintilidir. Fakat günümüz dünyasında erkek aklının ürünü olarak geliştirilen tüm sistemler barıştan çok savaşa, talana ve tahakküme dayalı geliştirildiğinden burada hiçbir özgürlükten ve toplumsal yararlılıktan bahsedilemez. Savaşların tüm insanlığı nasıl bir çıkmaza sürüklediği herkesin malumudur. Göstermelik ve sadece söylemde, ekolojik ve kadın haklarından yana olan erkek egemen siyaseti gerçekte ise yürüttükleri savaş ve Reel politikalarla kadın ve doğayı her gün yıkım ve kırımlardan geçirmektedirler. Kürdistan ve Kürt halkı her anlamda işgal altındadır. Kürdistan’ı işgal etmek için en ufak bir fırsatı kollayan tüm iç ve dış kirli ittifakların ekmeğine yağ sürmemek, kadınların, gençlerin ve tüm toplumumuzun bu duruma düşmemesi için Güney Kürdistan’da yapılan referandumu boykot etmiştik.

Biz bu kampanyada "Devletli sistem kadının köleleştirilmesi üzerine inşa edilmiş bir sistemdir. Güney Kürdistan'da ise tek aile, tek parti ve erkek egemen zihniyet üzerinde geliştirilmeye çalışan bir ulus-devletçiliğe hayır diyoruz. Aile devletine hayır! Tek parti sistemine hayır! Kadın kıyımlarına hayır! Kerkük, Xaneqîn ve Şengal'in pazarlık konusu yapılmasına hayır! diyoruz. Özyönetime, halkların demokratik ulus çerçevesinde yaşamasına, kadın özgürlüğüne, demokratik bir sisteme ve özgür bir geleceğe EVET diyoruz." demiştik. Elbette Güney Kürdistan halkımız statüsüz yaşamayı asla kabul etmeyecektir. Ancak bugün başta Duzxurmato, Kerkük-Germiyan ve Musul’da yaşanılanlarda kimin Kürt halkının kazanımlarını korumak için mücadele ettiğini açık bir şekilde gözler önüne sermiştir. Hiçbir ulus devlet halka ve o devlet sınırları içerisinde yaşayan topluluklara-topluma özgürlük ve demokrasi getirmemiştir. Aksine daha fazla zulüm, işkence, baskı ve acı getirmiştir. Halklar sürekli bir savaş hali yaşamıştır. Büyük güçlere ve diğer devletlere her açıdan siyasi, ekonomik, askeri olarak derin bir bağımlılık ilişkisi içerisinde olmaya itmiştir. Güney Kürdistan’da bir ulus devletin kurulması Güney Kürdistan halkımız başta olmak üzere Kürtlere herhangi bir özgürlük getirmeyecektir. Bu Kürtler açısından bir kazanım ve kazanç olmayacaktır. Hatta Kürtleri daha büyük bir savaşın ve acıların içerisine koyacaktır ki mevut durumda bunu doğrulamaktadır. Onlarca yıla yayılacak bir Kürt-Arap-Türkmen savaşını ortaya çıkaracaktır.

DEMOKRATİK-IRAK-DEMOKRATİK ÖZERK KÜRDİSTAN

Tek çözüm: Güney Kürdistan’da demokratik bölgelere dayalı demokratik federal bir sistem en demokratik ve özgürlükçü sistemdir. Tüm halkların, inançların demokratik, özgür birlikteliği ile demokratik ulus çizgisi her zamankinden daha fazla şimdi yaşam bulabilir. Demokratik Irak- Demokratik Özerk Güney Kürdistan yegane çözüm modelidir. Bu çözüm modeli Kürt-Arap-Türkmen-Asuri tüm halkların ve inançların ortak ülkede, özgür-demokratik ve kardeşçe yaşamasını sağlayabilir.

Özgür bir ülke için binlerce kadın ve erkek kahramanca direnip canlarını feda ettiler. Ama geriye dönüp baktığımızda Güney Kürdistan’daki halkımız, yoksulluk, göç, yolsuzluk ve kadın katliamlarıyla boğuşan bir durumdadır. Bütün bunlar yanlış yürütülen siyasetin ürünü olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yanlış siyasetlerin faturasını ise şimdi en fazla kadınlar ve çocuklar ödüyor. Kadınlar Irak hükümetinin sorumluluğu altında Duzxurmato’da tecavüze uğruyor, evleri yakılıp yıkılıyor, insanlar yurdundan göç etmek zorunda kalıyor. Bütün bunlara ‘Dur! Artık Yeter’ demenin zamanı geldi geçiyor. Kürt halkı, kadınları onurlu ve özgür bir yaşamı hak ediyor. Bin yıllardır Kürt toplumunun kültürel direniş geleneğini koruyan ve bunun gelişmesinde öncülük eden Kürt kadınları bugünde Kürt halkının ulusal birliği için öncülük görevini yapacaktır. Bunun için biz RJAK olarak başta Güney Kürdistanlı kadınlar olmak tüm Kürt çevrelerine çağırıda bulunuyoruz; gelin hep birlikte ulusal birliği sağlayalım! Kürtler ulusal birliğini sağladığı taktirde demokratik ve özgür yaşamlarını inşa edeceklerdir. Kadınların ve gençlerin öncülüğüyle inşa edilen özgür yaşam, ülkemizdeki tüm halkların, kadınların demokratik, eşit ve özgürlükçü sistemlerini yaratmaya başlayacaktır."

NE YAPILMALI?

RJAK'ın, demokratik bir Irak ile özerk ve özgür bir Kürdistan için başta izlenmesi gereken yol için, Irak ve Güney Kürdistan kamuoyuna ve Kürdistan halkına şu çağrıyı yaptı:

* Ulusal birliğin sağlanması için 3'üncü Kürt Kadın Ulusal Kongre’nin bir an önce toplanması,

* Demokratik Irak ve Özgür Güney Kürdistan esprisiyle demokratik ulus çizgisinin geliştirilmesi ve anayasada güvenceye kavuşturulması için mücadele edilmesi,

* Demokratik ulus çizgisinde 3. bir yol olarak Kerkük ve Musul’daki halkların birlikte demokratik yaşam alanlarının oluşturulması, Kürt, Arap, Türkmen ve diğer tüm halkların ve inançların birlikte kendi öz irade ve kimlikleriyle demokratik özerk bölgeler olarak tanınması ve anayasa güvencesine alınması,

* Güney Kürdistanda var olan tüm partilerdeki kadın örgütlenmelerin, kadın akademisyenlerin ve kadın sivil toplum örgütlerinin ortak bir çatı altında toplanarak Kürt halkının ulusal çıkarları doğrultusunda sorunları çözüme kavuşturması,

* Başta Musul ve Kerkük olmak üzere tarafsız bir kadın heyetini oluşturularak Arap, Türkmen ve diğer halklardaki kadın örgütleri ve şahsiyetlerle ülkemizde yaşanan sorunların ve çözüm yollarının birlikte tartışılması,

* Demokratik ve özgürce yaşamak isteyen Kürt kadınların, Bağdat hükümetiyle başta Kerkük-Germiyan ve Musul olmak üzere tartışmalı bölgelerde yaşanan durumun ve Güney Kürdistan’ın statüsünün sağlanması, var olan sorunların çözülmesi için diyalogun başlatılması,

* Halkımıza ve kadınlara karşı başta Duzxurmato olmak üzere bölgede işlenen tüm suçların ortaya çıkarılması için bağımsız bir gözlemci heyetin oluşturulması, Irak hükümeti tarafından suçluların cezalandırılması, halkımızın ve kadınların mağduriyetlerinin giderilmesi,

* Başta kadın ve çocuklar olmak üzere halkımızın kendi topraklarına dönebilmesi için Irak hükümetinin gereken güvenlik ve yaşam koşullarını sağlaması."