Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) ile Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik işgal saldırılarına dair açıklama yaptı. Amed'de bulunan DBP Genel Merkez Danışma Bürosu'nda yapılan toplantıya İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA) ve Kürdistan Komunist Partisi (KKP) yöneticileri de katıldı.

DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, 5 Ekim’den bu yana saldırıların sürdüğüne, hastane, su ve elektrik santrallerinin hedef alındığına işaret etti. Saliha Aydeniz, "Bu saldırılar IŞİD’in saldırılarından hiçbir farkı yoktur. Bu saldırılar insanlık suçudur. Bu saldırılara tüm dünya, insan hakları kurum ve kuruluşları sessiz kalıyor" dedi. Ortadoğu coğrafyasının yeniden dizayn edilmek istendiğini ifade eden Saliha Aydeniz, "Bu dizaynda halklar ezilmek isteniyor. Geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rojava’daki sistemi alt üst edeceklerini ve yaşam alanlarına saldıracaklarını söyledi. Netanyahu da Gazze için aynı açıklamayı yaptı. Tüm dünya Netanyahu’ya bu sözler için tepki gösterirken, Hakan Fidan’ın dediklerine kimse ses etmedi. Her iki konuşmaya baktığımızda aynı zihniyetin ürünü olduğunu görüyoruz. Rojava için de ses çıkarılmalıdır. Hakan Fidan’a alkış çalanlar Netanyahu’ya cesaret vermiştir" diye konuştu.

İKİYÜZLÜLÜĞE DİKKAT ÇEKTİ: SİVİLLERİ KATLETTİNİZ

Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Filistin’e dair yaptığı açıklamalara değinen Saliha Aydeniz, "Erdoğan, ibadethane, hastane, mescit ve okulların acımasızca vurulduğunu, dünyanın da buna sessiz kaldığını söylüyor. ‘İnsan hakları nerede?’ diye soruyor. Biz de diyoruz ki; Maxmur’da cami, Dêrik’te hastane bombaladınız. Pamuk tarlasında çalışan 5 kadını yaraladınız. Eyn Îsa’da 9 ve 10 yaşındaki 2 çocuğu katlettiniz. Hani hukuk, hani insan hakları nerede? Burada aleni bir şekilde Kürt düşmanlığı yürütülüyor. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, Ortadoğu barışının olmadan dünya barışının mümkün olmadığını belirtiyor. Ortadoğu’da barışın anahtarı, yıllardır tecrit uygulanan Sayın Öcalan’dadır. Rojava’da Sayın Öcalan’ın ortaya çıkardığı sistem esas alınıyor. Saldırılarla bu sistem ortadan kaldırılmak isteniyor. Türk devleti, AKP ve MHP ittifakı Kürtlerin özgürlüğünü tasfiye etmek istiyor" ifadelerini kullandı.

'HERKES SESİNİ YÜKSELTMELİ'

Herkesin saldırılara karşı sesini yükseltmesi gerektiğini söyleyen Saliha Aydeniz, "Ortadoğu'nun demokratikleştirilmesini istiyorsanız Filistin, İsrail ve Kürt sorunu çözülmelidir. Bir diğer çağrımız Birleşmiş Milletler'edir (BM). Sadece rapor yazmakla bu iş olmaz. Artık üzerinize düşeni yapmalısınız. Efrin, Serêkaniye, Grî Spi’de yaşama yapılan saldırılarda BM rol ve misyonunu yerine getirmelidir. Son çağrımız hava sahası içindir; Rusya, Amerika ve Fransa hava sahasını kapatmalıdır. Rojava ağır ambargonun altındadır. Bu ambargo kaldırılmalıdır” dedi.

'SESSİZ KALMAYACAK, ROJAVA'YA SAHİP ÇIKACAĞIZ'

Saliha Aydeniz, Kuzey ve Doğu Suriye'deki 3 günlük yasa işaret ederek, "Türkiye ve Bakur halkı olarak bu yası ulusal yas olarak görüyoruz. Bu yas hepimizin yasıdır. Bakur halkı olarak sessiz kalmayacağız. Büyük bir iradeyle Kobanê’yi sahiplendik, o ruhla Rojava’ya sahip çıkacağız. Çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

 KKP Sözcüsü Nusrettin Maçin, Hakan Fidan’ın yaptığı açıklamayı hatırlattı. Maçin, "Bu uluslararası hukukta açık ve aleni bir suçtur. Bir devletin Dışişleri Bakanı tüm dünyanın gözleri önünde serbest ve rahat bir şekilde Ortadoğu ve Rojava’da her türlü katliam ve soykırımı reva görüyor. Bu kabul edilemez. Türk devletinin saldırılarını kınıyoruz” dedi.

 PİA Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kaya, “Yaşamını yitirenlere başsağlığı diliyorum. Tarihten bu yana bu coğrafyaya hukuk hiçbir zaman uğramadı. Hukuku ağzında sakız yapanlar artık bu ciddiyetsizliği bıraksın ve bu saldırılara ses çıkarsın” dedi.