Stranlar susmuyor Heftanin’de

Bir stran tutturmuş ve yürümüştü savaşçılar Cenga Heftanin’de. Dört ay önce. Böyle başlamıştı bu ceng ve stranlarla devam ediyor.

Hatırlayın uçurumların kahramanı Rustem Cûdî’nin Xantûr’da şarkı söylerkenki haykırışını. Yiğit Goran ve yoldaşlarının “Bêrîtan”ı söylerkenki heyecanıyla başlamıştı; aynı heyecan ve inançla devam ediyor.

Gerilla Cudi Çekdar, Cizreli. Türk ordusunun, 2016 kışındaki saldırısında bir halkın fedakarlığının ve Kürdistan gençliğinin özgürlüğe olan inancının görüldüğü Cizre. Her dönem adından direnişiyle söz ettiren Cizre. Gerilla Cudi, o dönemler ailesiyle Cizre’de yaşıyormuş ve özgür bir ruhun neler yapabileceğine şahitlik etmiş. Bir ara stran söylemeden önce gözleri dalınca, “Bu şarkıyı Cizre’deki direnişçilere de söyledim. Cizre, düşmanı çok iyi tanıyor ve ben de bu zalimleri çok iyi tanıyorum. O yüzden onlara bizi öldürme zevkini asla tattırmamalıyız” diyordu. O süreçte karar vermiş dağlara gelmeye. Şimdi Cenga Heftanin’de yoldaşlarının intikamını alıyor.

Yorgun geldi yanımıza. Her sabah keşfe gidiyormuş, düşmanı takip ediyormuş. Tırnaklarının ucunda toprak var, yüzünde hafif toprak ve barut karışımı bir kahve ya da siyah renk var. Tam alnının üstünde ve her iki yanağının ortasında. “Ne yapalım savaştır normaldir, hem bu kirlilik değil ki, topraktır ha bak elle” diyor bana. Boynunda dürbünü, elinde silahı var. Oturuyor ve dinlenmeden olup bitenleri anlatıyor. Kendi enerjisinden herkese dağıttıktan sonra arkadaşları, “biliyor musunuz Heval Cudi’nin sesi çok güzel, hele bir tane stran söylesin” deyince o heyecanlı, enerjik dolu kadın gerilla gidiyor, çekingen, kameraya bakamayan, o beyaz toprak yanaklarını bir kırmızılık aldı gitti. Sesin de netlik ve asilik var.

Stran boyunca her tarafa baktı. Önce aşağı eğdi başını ve dua etti yitirdiği yoldaşlarını korusun diye o toprak. İşgalcilerle çarpışırken ölümsüzleşen yoldaşlarını andı uzun uzun o stranda, “siz gittiniz ama biz devam edeceğiz ardınızdan, gözünüz arkada kalmasın” dedi uzun uzun. Sonra çevirdi başını gökyüzüne baktı, tüm yoldaşlarıyla kucaklaştı. Önce “o tam bir gerillaydı” dediği ve düşmanıyla karşılaşırken “ben ne senin tekniğinle ne de senin merminle şehit olacağım” diyen Mazlum Cudi’yi; “ben bir eylem güzeliyim” diyen ve Pîrbila’da düşmanının üzerine elindeki bombalarla gidip saldıran Mizgin’i andı. Güzel sesli gerilla Rezan’ı, Zagros yüzlü Zenda’yı, Xebat’ı, Peyman’ı, Serdar’ı, Reşat’ı, Evin’i, Zeynep’i, Hozan’ı andı. Çünkü onlar, yaşamlarının her yerindeydi. Etrafa bakıyordu, onları görüyor ve tekrar tekrar hatırlıyordu.

Gerilla Cudi Çekdar, unutmanın ihanet olduğunu çok iyi biliyordu. Stranlarla başlamıştı bu ceng ve stranlarla devam ediyor.