Tarihi direnişte yer alan asil savaşçı: Armanc Devrîm

Türk devletinin işgal saldırılarına karşı gerillanın sergilediği tarihi direnişte yer alan Armanc Devrîm, Bakur alanında zorlu şartlarda bir an bile tereddüt etmeden son nefesine kadar soluksuz bir mücadele yürüttü.

AARMANC DEVRÎM

Bazı dönemler ve anlar insanın kaderini belirler. O anda varlık ile yokluk arasında kesin bir tercih yapılması gerekir. 14 Temmuz kararı nasıl Kürt halkının tarihinde kaderin belirlendiği an ise Özgürlük Gerillalarının bu dönemdeki savaşı da aynı anlamdadır. Nasıl ki Özgürlük Hareketi'nin öncüleri 14 Temmuz ruhuyla en zor koşullarda görevlerini yerine getirerek PKK’yi savunuyorlarsa, Zagros'un asil kadını Armanc Devrîm (Hacer Tekîn) de aynı kararlılıkla onların izinden yürüyen bir savaşçı olur. 

Rêber Apo, ‘Özgürlükten daha değerli bir şey yoktur' der. Dolayısıyla özgür ve ahlaklı bir yaşam, toplum varlığının temelinde yer alır. Ancak günümüzde sistem ve erkek egemen anlayışının ulaştığı düzey, değer, tarih ve toplum adına var olan tüm kutsallıkları yok etmektir. Hiç şüphesiz ihanet tarihinin temelinde kadının varlığına ihanet var. Dolayısıyla önce bu ihanete son verilmesi gerekmektedir. 14 Temmuz eylemcilerinin de söylediği gibi, ‘Bu partide zaferi görüyoruz.’ Heval Armanc Devrîm de bu inanç temelinde hedeflerine ulaşmak için mücadele ediyor. Armanc yoldaş, çok derin arayışları olan biridir, bu nedenle hayatın anlamı nedir, bir kadın nasıl yaşamalı ve çelişki yaşamasına sebep olan birçok soru cevabını bulmalıdır. Dolayısıyla direnişçi bir kadındır, kendisine dayatılan yaşamı asla kabul etmez, çünkü dayatılan şey yaşamın inkarıdır.

Ama Armanc, yaşama, doğaya ve insana karşı sonsuz bir sevgi besliyordu. Bu yüzden Rêber Apo'nun felsefesinde güzelliği, adaleti ve kadın özgürlüğünü görüyor, sanki yaşam aşkına ulaşmış gibi bu güzelliği herkesle paylaşmak istiyor ve 'Hayata ve özgürlüğü ilişkin tüm sorularının cevabı burada' demek istiyor. Bundan dolayı anlamlı bir tercih yaparak devrimci yürüyüşüne başlıyor. Dağlara gelişini yeni bir doğuş gibi algıladığı için öyle bir isim alma ve buna layık olmak istiyor. Bundan dolayı Armanc Devrîm ismini alır. Bu iki anlamlı söz, hırs ve zaferi ifade ediyor. Devrim için hedef net olmalı, özgürlük için hedef belliyse zaferin kesin olduğunu herkese göstermelidir. Bu dönem tam anlamıyla öyle bir dönemdir ki, insanın kendi topraklarında ve kültüründe doğasıyla yaşayabilmesi için büyük bir irade ortaya koyması ve mücadele etmesi gerekir.

MÜCADELE ETTİĞİ HER ALANDA DÜŞMANIN RAHAT DOLAŞMASINA MÜSAADE ETMEDİ

Dolayısıyla mücadele etmeden toplumsal değerlerin korunması mümkün değildir. Bugün bu gerçeği en yakıcı şekilde yaşayan ise gerilladır. Bu yüzden mücadeleyle sistemin tüm engellerini, halkalarını aşıyor. Armanc yoldaş, büyük bir devrimci iradeyle, sistemin dayattığı inkar ve imha temelinde kurulan yaşamı paramparça etmeye kararlıydı. Eylemleriyle de direnişini büyütmek istiyordu. Dolayısıyla heval Armanc, biliyor ki ihanetin kökü kazıldığında bu topraklar yine insanlığa umut olacaktır. Heval Armanc, toplumda özgür kadına yer olmadığını görünce mücadele korkusuz bir şekilde adım atıyor. Toprağına aşık bir savaşçı cesaretiyle başarı için yemin ediyor. Rêber Apo, yolculuğu boyunca sonsuz bir ışıkla hakikatin yolunu göstermişti.

Kadınların köleleştirildiğini, köle pazarlarında kirli eller tarafından satıldığını görünce yüreğinde büyük bir ateş yanar. Artık bu yaşanlar karşısında hiçbir şey yapmadan duramazdı. Heval Armanc için hakikatin yolu gün gibi açıktı, Rêber Apo'nun düşünceleri ona anlam dolu bir dünya göstermişti. Armanc isminin ağırlığıyla hedefine doğru yürüdü ve savaştı. ‘Önderliğin gerçek yoldaşı olmak istiyorum’ diyordu. Bu nedenle Kuzey Kürdistan'a gitmeyi Önderliğe ve hedeflerine bir adım daha yaklaşmak olarak görüyordu. ‘PKK yaşamından başka hiçbir yaşam biçimini kabul etmiyorum. Gerilla yaşamı arayış içinde olanların cevap bulduğu yaşamdır. Eğer bir insan hakikatin takipçisiyse yaşamı gerilla yaşamı olmalıdır. Hakikat arayışının cevabı gerilla yaşamındadır’ diyen heval Armanc, mücadele ettiği her alanda işgalci düşmanın Kürdistan topraklarında özgürce dolaşmasına müsaade etmiyordu.

Gerilla Armanc, direnirse ve savaşırsa halkının özgürlüğünü güvence altına alabileceğini biliyordu. Bu yüzden hep şunu söylüyordu; ‘Ne olursa olsun, en zor şartlarda bile üzerimize düşen tarihi görevleri yerine getirmeliyiz.’ Bu inanç ve kararlılıkla Bakûr alanlarında tarihi bir savaş yürütüyordu. Heval Armanc, bu inançla PKK direniş tarihine bir kahramanlık ve gurur halkası daha ekledi. Armanc yoldaş, Kuzey Kürdistan'da kalıcı bir başarı hedefiyle mücadele ederken birçok zorlu süreçle karşılaşıyor ama bilinçli bir şekilde bu zorlukların üstesinden geliyor. Amranc heval özgür bir yaşam için son nefesine kadar savaştı ve büyük komutan Egîd'in izinde adım adım yürüdü. Cesur ve direnişçi kadın Armanc Devrîm, komutan Egîd ruhuyla Türk devletinin işgaline karşı amansız bir savaş yürüttü ve 12 Ağustos 2024 günü Egîdlerin ayında şehadete ulaştı.