İstanbul, Mardin, Batman, Adana, Antalya, Ankara ve İzmir başta olmak üzere pek çok kentte Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için eylemler sürüyor.

HDP ve DBP öncülüğünde Öcalan'a dönük tecridin kaldırılması için başlatılan açlık grevlerini yeni gruplar devralıyor. Günlerdir açlık grevinde olan Mardinleriler ANF’ye konuştu.

Perihan Ağaoğlu: Sayın Öcalan’ın kimliği, felsefesi, etki alanı Kürt meselesini de aşmıştır. Tecrit de Öcalan'ın şahsında başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen kesimleredir. Aynı zamanda birlikte yaşadığımız halkları da etkileyen bir durumdur. Biz Kürt kadınları, sistemi ve mücadele edilmesi gerektiğini biliyoruz, bunun için de bedel ödüyoruz. Faşizme karşı durmaya ve eylemlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Özgürlük ve demokrasi isteyenlerin de bu haklı eylemlere destek çıkmaları gerekir.

Vasfi Çalışkan: Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kalkması ve ailesi veya avukatlarının görüşmelerinin önü açılması için açlık grevine girdim. 51 yaşındayım. Sayın Öcalan’ın sağlığından dolayı telaşlanıyoruz. Bu girdiğimiz eylemi kutsal olarak görüyorum. Herkesi de mücadele çemberini genişletmeye çağırıyorum. Tecridin kırılmasıyla bütün halkların nefes alacağını; demokrasi ve barış umudunun yeniden yeşereceğini biliyorum.

Süreyya Demirtaş: 2 yıl kadardır ne ailesinin ne de avukatlarının görüşmelerine izin veriliyor. Kanımızın son damlasına kadar Önderliğimizin arkasında olacağız, bağlılığımızı güçlendireceğiz. Bununla birlikte bütün tutsaklarımızın ve halkımızın üzerindeki dayatmaları ve baskıları da kabul etmediğimizi belirtiyorum. 55 yaşındaki bir anne olarak hiçbir şeyden korkmadan bu haklı davamızın arkasında olacağım. Bütün halkımızın bu inançla mücadele vermesini istiyorum.

Hıdır Çakar: Türkiye bu tecrit ile kendi kanunlarını ayaklar altına almış. Her ne kadar kendilerine göre bunu normal görseler de ben bunu ahlak dışı buluyorum. Önderimiz ile diyaloga girilmesinin yolu açılmasını istiyoruz. Artık bütün Ortadoğu halkları Önderi Apo’ya inanıyor. Önderliğin üzerindeki tecrit kaldırılırsa bütün insanların barışa dair umutları yeniden yeşerecektir. İnsanlığın da en çok başta buna ihtiyacı vardır. Artık hiçbir şeyden korkmadan bu umudun yeşerip güçlenmesi için sesimizi daha gür bir şekilde çıkartmalıyız.