İstanbul Esenyurt'tan sonra, Êlih, Mêrdîn ve Xelfetî belediyelerine de kayyım atanarak bu belediyeler gasp edildi. Bu gelişmeler sonrasında, DEM Parti meclis grup toplantısını Mêrdîn'de gerçekleştirdi. Kayyım atamaları ardından dünkü grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise daha önce yaptığı çağrıyı yineleyerek Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın yeniden mecliste olmasına dair sözlerini tekrarladı.
Bahçeli, ‘Sözlerimin arkasındayım’ derken, AKP'li çeşitli kurmayların ve AKP’ye yakın gazeteci Abdülkadir Selvi'nin açıklamalarına göre ise kayyım uygulamasının devam edeceği öngörülüyor. Tüm bu gelişmeleri, DEM Parti Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu’ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, ANF'ye değerlendirdi.
‘BİZ HER BARIŞ SÖZÜNE OLUMLU BAKTIK’
Öncelikle, yakın zamanda başlayan “çözüm” söylemlerine dair konuşan Mehmet Rüştü Tiryaki şunları söyledi: “Bu ülkede barış için söz söyleyecek herkesin, bu barış sözüne olumlu yanıt vereceğimizi bilmesini isterim. Biz, kurulduğumuz günden bu yana, mirasını devraldığımız tüm partiler de dahil, Kürt sorunu başta olmak üzere bu ülkenin temel sorunlarının demokratik ve barışçıl yollarla çözülmesini savunduk. Diyalog yoluyla çözümü savunduk. 40 yıl önce de 30 yıl önce de 20 yıl önce de 10 yıl önce de ve bugün de aynı şeyleri savunuyoruz. Hiç kimse bizim barış karşıtı bir siyaset yürüttüğümüzü söyleyemez. Hiç kimse, temsil ettiğimiz siyasi geleneğin barışın önünde bir engel olduğunu söyleyemez.
Özellikle Devlet Bahçeli'nin ardından Erdoğan'ın da desteklediği bu sözleri olumlu karşıladık ve bir anlam biçtiğimizi söyledik. Ama bu sözlerin devamı gelmedi. Bu ülkenin sorunlarının demokratik ve barışçıl yollarla çözülmesi için iktidar başka hiçbir adım atmadı. Sayın Öcalan ile yeğeni, Urfa Milletvekilimiz Ömer Öcalan’ın bir kez görüşmesi dışında herhangi bir gelişme olduğunu söylemek mümkün değil. Zaten Ömer vekilimiz, Sayın Öcalan ile görüştüğünde, Sayın Öcalan’a uygulanan tecridin devam ettiğini söylemişti. İktidarın bu konuda atacağı diğer adımların belirleyici olacağını da söyledi."
‘EĞER BİR UMUT YARATMAK İSTİYORLARSA BU SİYASETTEN VAZGEÇMELİLER’
Tiryaki, bu sözlerin sarf edilmesine rağmen toplumda oluşan barış umudu yerine kayyım siyasetine devam edildiğini ifade etti: “Maalesef, iktidar toplumda oluşan barış umudunu büyütecek bir adım atmak yerine, önce Kürt bir başkanın yönetimde olduğu Esenyurt'a, ardından da Mêrdîn Büyükşehir, Êlih ve Xelfetî'ye kayyım atadı. ‘Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz’ diye bir söz vardır; bu anlamda, iktidarın yaptığı iş, toplumsal barışa hizmet edecek bir iş değil. Bu ülkede barış umudunu büyütecek işler değil. Bir yandan 'Öcalan gelsin, DEM Parti grubunda konuşsun, mecliste konuşsun' diyeceksiniz; öbür yandan da Kürt halkının iradesine kayyım atayacaksınız. Bu, siyasi iktidarın gerçekten samimi olmadığını gösteriyor.
Eğer barış konusunda bir umut yaratmak istiyorlarsa, yapacakları tek bir şey var; kayyım siyasetinden vazgeçecekler, tecridi sona erdirecekler ve Kürt sorununun barışçıl yollarla çözülmesi için ateşkes koşullarının yaratılmasından başlayarak bir dizi adım atacaklar. Ancak o zaman gerçekten halk, siyasi iktidarın ortaklarının samimi olduğunu düşünecektir. Biz, kayyım politikalarından sonra iktidarın tercihinin yine barıştan yana değil, çatışma siyasetinden yana olduğunu gördük. Kürdistan'da direniş devam ediyor. Biz iki gündür Êlih’teyiz. Binlerce insan dünden beri sokaklarda 'kayyıma hayır' diyor, direniyor ve biz de direnmeye devam ediyoruz."
‘YAPTIKLARI VE SÖYLEDİKLERİ BİRBİRİNİ TUTMUYOR’
Son olarak, Bahçeli’nin dünkü grup toplantısında kendi sözlerine sahip çıkmasını da değerlendiren Mehmet Rüştü Tiryaki, şunları söyledi: 'Biz bu sözlere gerçekten ilk andan itibaren parti olarak bir değer atfettiğimizi söyledik. Uzattıkları eli tuttuğumuzu söyledik. Bu açıdan herhangi bir sorunumuz yok. Bu konuda atacakları her adımı elbette destekleriz. Ama sorun şu ki, iktidarın yaptıkları ve söyledikleri birbirini tutmuyor.'"