Kayıp Yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 704’üncü haftasında Bağlar ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı’ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eylemde konuşan İHD Amed Şubesi Sekreteri Yakup Güven, 1990’lı yıllarda siyasetçilerin, hak savunucularının gözaltına kaybedildiğini ve kaçırıldığını belirterek, “Faillerinden hukuk sistemi içerisinde hesap sorulmadı. Kayıplarımızın kemikleri bulunana kadar, son fail bulunup yargılanana kadar eylemimizi ailelerle birlikte sürdürmeye devam edeceğiz. Eylemimiz başladığında birçok annemiz buradaydı. Çocuklarımızın kemiklerini defnetmeye ömürleri yetmedi. Kiminin ömrü, faillerin yargılanmasına ömrü yetmedi. Devletin demokratik bir hukuk sistemi çerçevesinde, bu mücadelemizde annelerimizle beraber çıkardığımız sese kulak vermesini istiyoruz. Failleri, failleri kollayanların cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi.

GÜNKAN'IN HİKÂYESİ

Eylemin bu haftasında 18 Ağustos 1994 tarihinde kaybedilen Mehmet Günkan’ın hikâyesi okundu. İHD Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Erdoğan tarafından okunan ve Günkan’ın oğlu Heybet Günkan’ın anlatımlarına göre Günkan’ın hikâyesi şöyle: “Diyarbakır’ın Hani ilçesinin Derno köyü muhtarı olan Mehmet Günkan’ın evi ve ekinleri, 1994 yılının yaz aylarında bölgedeki askeri operasyon sırasında yakılır. Askeri operasyonun başında olan “Malkoç” olarak bilinen bir yarbayın, Günkan’a tüm köylüleri Dicle Nehri’nin kenarına toplamasını ister. Baskılar sonucu Günkan ve nehir kenarında topladığı tüm köylüler, askerler tarafından işkenceye maruz kalır. Çok sayıda kişi gözaltına alınır, daha sonra serbest bırakılır. Ancak Günkan, 7 gün sonra serbest bırakılır. Babam da olaydan 6-7 gün sonra serbest bırakıldı. Çok ağır işkence görmüştü, kaburga kemikleri kırılmıştı. Serbest bırakıldıktan sonra doktora gitti, sonra Kaymakam ve Vali ile görüştü. Köylülerin mağduriyeti için birçok girişimlerde bulundu.”

Erdoğan, Günkan’ın kahvede oturduğu sırada isimli bir askerin kendisine “Hakan astsubay seni çağırıyor ama gitme” dediğini ancak Günkan’ın karakola gittikten sonra zorla bir helikoptere bindirilerek götürüldüğünü ve kendisinden bir daha haber alınamadığını söyledi. Erdoğan, baskılar üzerine Adana’ya göç eden ailesinin, 28 yıldır Günkan’dan haber alamadığını belirtti.  

 
BATMAN 
Batman’da ise İHD ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 540’ıncısını gerçekleştirdi. Gülistan Caddesi’nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleştirilen eylemde kayıpların fotoğrafları taşındı. Eylemde, 9 Ağustos 1994’te Aydınlık Mahallesi’ndeki dükkanını kapatıp eve gittiği sırada kaçırılan ve bir daha haber alınAmayan Resul Saçan’ın hikâyesi anlatıldı. İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Zeki Tangüner, şunları aktardı:

"Kayıp Resul Saçan’ın babasının derneğimize yapmış olduğu başvuruda anlattıklarını paylaşmak istiyoruz;  ‘09.08.1994 tarihinde oğlum Resul, Aydınlık evler Mahallesinde bulunan kendisine ait olan kasap dükkanını akşam üzeri kapattıktan sonra eve dönmek üzere bisikletine binmiş ve yolda giderken birkaç kişi tarafından zorla durdurularak kaçırılmıştır. Kaçırılmasından bir hafta önce, kendisinin anlattığına göre; iki sivil polis evine gelmiş, kendisinin ne iş yaptığını, neyle meşgul olduğunu sormuşlar. Kasap olduğunu söylemiş. Polislerden biri kendisine  ‘insan kasabı mısın yoksa hayvan kasabı mısın?’ diye sormuş.  O da hayvan kasabı olduğunu söylemiş. Yaklaşık bir hafta sonra da kaçırılmıştır. Hizbullah örgütü tarafından kaçırılan ve serbest bırakılan Fahrettin Tan’ın verdiği bilgilere göre; Batman’a bağlı Zorava köyünde, Aziz Önlük, Hasan Önlük ve İlhami Önlük’ün birlikte kaldığı ve Aziz Önlük’e ait evin altındaki sığınakta Resul Saçan, Zeynel Kürsep, Mahmut Demirer, İsmail Ağaya, Hacı Selim’in oğlu (priketçi) ile birlikte kalmışlar. Bu sığınak Devlet güçlerince 1998 yazında ortaya çıkarılmış ancak Resul Saçan’dan bir daha haber alınamamıştır. Ailesinin resmi makamlar ile mercilere yaptığı tüm girişim ve müracaatlara rağmen kayıp Resul Saçan’ın akıbeti hakkında bir gelişme yaşanmamıştır.”