Van Cezaevlerinde işkence ve hücre cezası

Vedat Oruç adlı tutsağın annesi Hanım Oruç, oğluna işkence yapıldığını ve oğlunun adına yatırılan paraya cezaevi yönetiminin el koyduğunu belirtti.

Van Cezaevlerinde sürgün, insan hakları ihlali, işkence, darp, küfür aralıksız devam ediyor.

Vedat Oruç adlı tutsağın annesi Hanım Oruç, cezaevindeki işkencelere ilişkin çarpıcı bilgiler verdi.

DARP VE HÜCRE CEZASI

Anne Oruç, birkaç gün önce oğlunu ziyaret için cezaevine gittiğini, oğlunun yüzünde işkence izlerini gördüğünü belirtti. Anne Oruç, oğlunun verdiği bilgileri şöyle aktardı: ‘’Tutuklandığım günden bu yana bana işkence uygulanıyor. İlk tutuklandığımda işkencede el ve ayaklarım kırıldı. Şu an ayağımda platin var, x-ray cihazından geçtiğimde cihaz alarm veriyor, cezaevi yöneticileri ameliyat olmam gerektiği belirtiyorlar. Gardiyanlar üzerime saldırıyorlar ve yaklaşık bir aydır hücre cezasındayım.’’

Oruç, devamın cezaevlerindeki ihlallerle ilgili olarak şunları belirtti: ‘’Cezaevi yönetimi sıcak suyu kesmiş durumda ve hiçbir şekilde tutsakların istemleri yerine getirilmiyor. Cezaevi yönetimi gece geç saatlerde gardiyanlar eşliğinde koğuşları basıp, tutsaklara işkence yapıyor. Cezaevinde mektup, telefonla konuşma, fotoğraf çekmek gibi haklar engelleniyor. Ailelerimizin bize gönderdikleri paraya cezaevi yönetimi el koyuyor. Birçok hasta arkadaşımız var ama hiçbir biçimde tedavi için hastaneye götürülmüyorlar.’’

‘’ÜÇ AYDIR BANYO YAPMAMIŞTI’

Anne Oruç oğlunu gördüğünde onu tanıyamadığını söyledi: ‘’Saç ve sakalı birbirine karıştığı için oğlumu tanıyamadım. Üç ayı aşkındır oğlum duş almamıştı. İkide bir başını kaşıyordu, belki de saçları bitlenmişti. Tutsakların kendi elbiselerini yıkayabilmeleri için de su verilmiyor.’’

Oruç konuşmasının sonunda, oğlu Vedat’ın cezaevinde olan bir arkadaşı hakkında bilgi verdiğini söyledi. Vedat’ın tutsak arkadaşı hakkında verdiği bilgi şöyle: ‘’Adnan Mirza adlı arkadaşımız 6 yıl önce Şırnak’ta bir çatışmada esir düşmüş, Van F Tipi Cezaevinde tutuluyor. Adnan Mirza aslen Doğu Kürdistanlı. Ailesi kendisi hakkında hiçbir bilgiye ulaşamıyor ve devlet aileye oğullarının çatışmada yaşamını yitirdiği bilgisini veriyor. Bir akşam Adnan’ın götürülüp infaz edilmesinden çok korkuyoruz. ‘’