Hasta ve infazları yakılan tutsakların ailelerinin, Van Barosu’nda başlattığı Adalet Nöbeti 105’inci gününde devam ediyor. Bugünkü eylemi, Bünyan T Tipi Cezaevi’ndeki Ebedin Abi’nin eşi Zübeyde Abi, Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ndeki Necmettin ve Sedat Abi’nin annesi Naciye Abi sürdürdü. Nöbeti, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Özalp İlçe Örgütü yöneticileri ve yerine kayyum atanan Özalp Belediye Eşbaşkanı Yakup Almaç ziyaret etti.
Ziyarette konuşan HDP Özalp İlçe Eşbaşkanı Sakine Kutpınar, "Cezaevlerinde çok ciddi bir tecrit var. Geçenlerde Şervan Güder arkadaşımızın cenazesi cezaevinden çıkarıldı. Kalp krizi sonucu öldüğü söylense de bunun bir katliam olduğunu biliyoruz. Bu durumu kesinlikle kabul etmiyoruz. Türkiye’de adaletin olmadığını hepimiz biliyoruz.  Cezaevlerindeki tecride bir an önce son verilmelidir” dedi.

Yüz kızartıcı suçlardan cezaevinde bulunanların çoğunun tahliye edildiğine ancak hasta tutsakların “cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen tahliye edilmediğine dikkat çeken Kutpınar, “Aysel Tuğluk, hastalığını bilmelerine rağmen tahliye edilmiyor. Bir an önce hasta tutuklular serbest bırakılsın” diye konuştu.

'CEZAEVLERİ DEVLETİN HEDEFİNDE'

Görevi gasp edilen Özalp Belediye Eşbaşkanı Yakup Almaç, Kürt halkının direniş mücadelesini cezaevinden aldığının altını çizerek, bu durumu bilen devletin cezaevlerindeki baskıları ve zulmü artırarak cezaevlerindeki direnişi pasifleştirmeye çalıştığını belirtti. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan şahsında tecridin tüm cezaevlerinde yürürlüğe konulduğuna vurgu yapan Almaç, “Buradan uyarıyoruz; aynı yöntemleri kullanarak başarıya ulaşamazlar. Bu vahşi uygulamalara bir an önce son versinler” şeklinde konuştu.
Ukrayna ile Rusya arasında yaşanan savaşta Türkiye’nin her iki tarafın uzlaşması için yürüttüğü arabulucu rolünü hatırlatan Almaç, “Türkiye, hem içeride hem de dışarıda savaş politikaları yürütüyor. Özellikle, bu savaşı Kürt halkı üzerinde yürütüyor. Tüm halkımız, bu konuda uyanık olmalı. Savaş politikaları kimseye kazandırmaz. Tecrit bir an önce son bulsun ve arkadaşlarımız serbest bırakılsın” dedi.
Kendi haklı talepleri için mücadele eden Kürt halkının “düşman hukuku”yla yargılanıp cezaevine konulduğuna işaret eden Almaç, “Bununla yetinilmiyor, cezaevlerinde düşmanca uygulamalarla baskı kurmaya çalışıyorlar.  Bizler, fiziki özgürlüğümüz olmasına rağmen sağlığa erişemiyoruz, cezaevinde de binbir türlü gerekçeler sunularak sağlığa erişim hakları engelleniyor. Tecridin derinleştirilmesinden kaynaklı bu uygulamalar var ve tüm dünya da bunu biliyor” diye belirtti.