Güney Kürdistan'da Yenil Nesil Listesi adıyla başvurarak seçimlere girmek isteyen Genç İş İnsanı Şasuwar Abdulvahit Kadir, seçimlerin ertelenmesi ve referandumdan sonra Irak, Türkiye, İran ile yaşanan sorunlara ilişkin ANF’ye değerlendirmelerde bulundu.

Kadir, "Güney Kürdistan'da yaşanan sorunları aşmak için seçimlerin ertelenmesi değil, aksine hemen yapılması lazım; yeni bir hükûmetin iş başına geçmesi ile çözülebilir ve buna da yeni nesil olarak adayız” dedi.

'ACİL SEÇİME İHTİYAÇ VAR'

Kadir, 1 Kasım'da yapılması gereken ancak Kerkük ve çevresinin işgal edilmesiyle ertelenmesine tepkili: "Şu ana yaşanan ciddi sorunlu durumdan çıkabilmek için acil bir seçime ihtiyaç var. Seçimle yeni bir yönetim ve iktidar ortaya çıkacağına inanıyoruz ve var olan sorunlar da yeni yaklaşım ve politikalarla ancak çözülebilir."

Kadir, KDP, YNK ve eski tüm siyasal parti ile siyasetçileri kastederek, şu ifadeleri kullandı:

"Ben Kürdistanlı bir gencim. Daha önce siyasal alanda yer almadım. Siyasete yeni giriyorum. Güney Kürdistan iktidarının bir parçası olmadım. Bir grup arkadaşımla yeni siyasette girdik. Yeni Nesil adıyla yeni bir hareket oluşturarak siyasete girdik. Girmeye çalışıyoruz. Ben 1978 doğumluyum. Benim doğduğum günlerde şu an parti başkanları olanlar o zamanda parti başkanlarıydı. Büyüdüm, büyüdük arkadaşlarımızla yeni nesil olarak bir hareket oluşturduk, siyasete girmeye çalışıyoruz ama onlar hâlâ bu partilerin başkanları. Yaklaşık 50 yıldır siyasetteler. Artık yeter, biz gençlere devredin, diyoruz. Sadece gençlere devredin, demiyoruz. Siyasette çok daha etkili olabilecek insanlar var, bir zahmet onlara yol verin, onlar siyasete girip ülke sorunlarını çözmeye çalışsınlar. Yeni nesil ve şimdiye kadar siyasete girmeyenlere bir yol versinler onlar da ülke siyaseti ve yönetiminde yer alsınlar, diyoruz."

'İKTİDARIN EL DEĞİŞTİRMESİ ÜLKEYİ ÇAĞDAŞLAŞTIRIR'

“Şu anda yönetimde, iktidarda olan kesimler peşmergelik yaparak, silahlı mücadele ile iktidara geldiler. Bunlar silahlı mücadele ile geldikleri için silahlı mücadele ile gitmeyi de düşünüyorlar. Fakat bizim toplumsal çalışma ve mücadele inancımız var. Onunla iktidarların değişmesi gerektiğine inanıyoruz” diyen Kadir, iktidarların el değiştirmesi, yeni yüzlerin çıkıp ülke siyaseti ve yönetiminde yer almasının ülkeyi çağdaş bir duruma getireceğini söyledi.

'ÜLKE ENKAZ HALİNDE'

Referandumdan sonra ortaya çıkan durumdan da iktidarda olan partilerin sorumlu olduğunu ve hesap vermeleri gerektiğinin altını çizen Kadir, şöyle konuştu:

“Şu ana kadar yaptıkları için elinize sağlık, büyük şeyler yaptınız, iyi şeyler yaptınız ama artık yeter! Bırakın, yeni yüzler, yeni insanlar bu işi yapsın. Halbuki Güney Kürdistan’ı yönettikleri bu kadar yılda, ekonomik, siyasi, yönetim ve kurumsal olarak ciddi bir şey yaratmadılar. Ülke bu konuda bir enkaz halini yaşıyor. Son pratikleri ile bunların yaptıklarının bomboş şeyler olduğu ortaya çıktı. Sadece iç siyasette değil, dış siyasette de bir şey yaratmadıkları, bir şey yapmadıkları ortaya çıktı.

Şu an ortaya çıkan ciddi durumdan da onlar sorumludur. Biz arkadaşlarımızla şimdi referandumun zamanı değil, bize yarardan çok zarar getirir, diye haykırdık. Referandumda da 'hayır' için kampanya yürüttük. Bunu yaptığımız içinde bizi hain, işbirlikçi ilan ettiler. Ama ortaya çıkan sonuç kimin haklı olduğunu gösterdi."

'GÜNEY'İN SORUNLARINI ÇÖZMEYE ADAYIZ'

Bir seçim yapılıp iktidara gelmeleri durumunda, Güney Kürdistan'daki derin sorunları çözmek istediklerini söyleyen Kadir, şöyle devam etti:

"İlk ve öncelikli işimiz, Güney Kürdistan’daki toplumsal, ekonomik, yönetim, siyasi sorunlar ile son zamanlarda ülkemizin topraklarından koparılan bölgeler sorununu çözmeye çalışmaktır. Biz şimdilik en ağır sorunların Güney Kürdistan’da yaşandığını düşünüyoruz. Onun için dört parça Kürdistan’dan önce Güney Kürdistan’daki sorunları çözmeye aday olduğumuzu söylüyoruz.

Kürdistan’ın diğer parçaları da bizim için önemlidir. Diğer parçalarla da iyi ilişkiler içinde olacağız. Kürdistan’ın diğer parçaları için egemen ülkelerin hükûmetlerinden savaş ve şiddetli çözüm yolu olarak görmemelerini, sorunumuzu siyasal diyalog yolu ile çözmeyi isteyeceğiz. Güney Kürdistan’da on yıllarca savaşla denendi. Bağdat yönetimi savaşla sonuç alınmayacağını anladı.

Çözüm yolu siyasi diyalog ve görüşmelerle olacağını düşündüğümüz için diğer egemen ülkelerden de bunu isteyeceğiz. Bunun için çalışacağız."

'DİYALOG YOLUNU SEÇECEĞİZ'

Komşu ülkelerle Güney Kürdistan arasında yaşanan ciddi ve derin sorunları diyalog yolu ile çözmeyi esas alacaklarını belirten Kadir, “Irak, İran, Türkiye ile yaşadığımız sorunları siyasal diyalog yoluyla çözmeyi esas alacağız. Bizim yaptıklarımızın onlar için tehlike oluşturmaması, onların yapacaklarının bizim için bir tehlike oluşturmaması çizgisi üzerinde diyalog ve görüşmeler yapacağız” diye konuştu.

'MUHATAP PARTİ DEĞİL, HÜKÛMET OLACAK'

KDP ve YNK’yi kastederek, “Şu an iktidarda olan partiler gibi, herhangi bir ülkeye dayalı siyasetle ülke yönetemeyeceğimizi biliyoruz” diyen Kadir, “Bir hareket olarak dış güçlerle ilişkilerimiz ve ittifaklarımız olmaz. Kurulacak hükûmetin bu tür ilişki ve ittifaklarının olmasını esas alacağız. Parti değil, ülke ve halkın çıkarını esas almak için hükûmetlerin bu tür ilişkiler içinde olmasından yanayız” diye ekledi.

'SİYASET VE SİYASETÇİLER İFLAS ETMİŞ DURUMDA'

Kadir, Güney Kürdistan’daki iktidar, parti ve siyasetçilerin iflas ettiği için sahaya inmek zorunda kaldıklarını dile getirdi.

Yenil Nesil Hareketi'nden Genç İş İnsanı Şasuwar Abdulvahit Kadir, iktidara gelmeleri durumunda izleyecekleri politikaları ile Güney Kürdistan parti, örgüt ve iktidarları için şu ifadeleri kullandı:

"Güney Kürdistan’da iktidarda yer alan partiler yıllardır kendilerini deniyor. Onlarla herhangi bir ittifakımız olmaz. Bunlar dışında programı ve amaçları olan gruplar, partiler, hareketler olursa, ülke çıkarı için onlarla her türlü ilişki ve ittifak yapmaya hazırız.

Biz halka birlikte yönetip, onlarla birlikte karar alma organı olmayı düşünüyoruz.

Toplumsal bir iktidardan yanayız. Hangi, dili konuşuyor, hangi dinden olduğu bizim için önemli değil. Önemli olan, bir arada yaşamamızdır. Hangi din, dil, ulustan olması önemli değil, hepsinin hakları savunulacak bir sistem düşünüyoruz.

İktidarda olan partiler, hareketler çok kötü örnekler sergilediler. Onun için de halkın güveni onlara kalmadı. Halbuki Kürtlüğü bu halk onlarla birlikte savundu. Ama şu an onlara güveni kalmayacak duruma geldi.

26 yıllık iktidarları döneminde verdikleri sözlerin hiçbirini tutmadılar. Verdikleri sözlerin tersi şeyler yaptılar. 26 yıllık iktidarlarında halkın en küçük ihtiyaçlarını bile karşılayamadılar. Elektrik, su sorunlarını bile çözemediler. Bundan dolayı kimse de artık yapacakları hiçbir propagandalarına da inanmıyor.

Ülkenin iktidar imkanlarını kendi aile, bireysel, aşiret çıkarları için kullandılar. Ülke yönetmekten çok şirket kurma, ticaret yapma ile uğraştılar. Ülkeyi yönetme, hizmet etme gibi bir dertleri olmadı, hiçbir zaman.

Eğer halkın sorunlarını düşünüp çözme gibi bir amaçları olsaydı Kürdistan şimdi bu durumda olmazdı. Halkın ve ülkenin durumu şimdi böyle olmazdı. Ekonomik ve refah seviyesi daha yüksek olurdu. Geçim sıkıntısını yaşayan olmazdı.”