Yeryüzü cennetlerinden bir alan: Emera Köyü

Yamaçlardan köye bakarken, baharın renkleriyle donattığı eşsiz bir ova görülüyor. Uçsuz bucaksız, yemyeşil bir ova. Burası Kanireş ve Gimgim sınırlarının kesiştiği bir yer. Yeryüzündeki cennetlerden biri olan Emera köyü.

Muş’un Gimgim (Varto) ilçesi Şex Sait serhildanında da çok önemli bir yere sahip olan Kürt kentlerinden biridir. Kısa sürmüşse de özgürlüğü tatmış Kürdistani bir kent. Şex Sait’e bağlı olan Şêx Abdullah komutasındaki Kürt güçlerinin Gimgim kentini işgalci Türk devletinin elinden kurtardıkları zaman, kentteki hükümet konağına kendilerini temsil eden bir bayrağı astıkları söyleniyor.

Gimgim yıllar sonra Kürdistan Özgürlük Mücadelesinin başlattığı direnişle bir kez daha özgürlük umudu taşıyan şafaklara gözlerini açtı. Kentin gençleri zılgıt ve şiarlarla Şêx Sait ve Seyît Rızaların yarım kalan hayallerini gerçekleştirmek için yönlerini özgür dağlara verdiler.

Gimgim ve çevresindeki Kürdistani kültür zenginliği sanki kendini bölgedeki coğrafyanın güzelliğiyle nakşedip ortaya çıkarmış. Kentte bir arada yaşayan Alevi ve Sünni Kürtlerin ulusal duyguları Kürdistan Özgürlük mücadelesiyle yeniden canlandı. Kente bağlı yaklaşık 70-80 Alevi Kürt köyü bulunmakta. 70 hanelik Emera köyü Alevi Kürtlerinin yaşadığı köylerden bir tanesi. Köy Bingöl dağlarının yamacında bulunuyor. Yamaçlardan köye bakarken, baharın kendi renkleriyle donattığı eşsiz bir ova görülüyor. Uçsuz bucaksız, yemyeşil bir ova. Burası Kanireş (Karlıova) ve Gimgim sınırlarının kesiştiği bir yer. Yeryüzündeki cennetlerden biri.

ARICILIK VE HAYVANCILIK

Gimgim’e bağlı Emera köyü daha çok Bingöl'ün Kanireş ilçesine yakındır. Köyün karşısında Golbehri gölü bulunmakta. Dağlarda kar, düzlükte ise hoş bir yeşillik var. Köy sakinlerinden 63 yaşındaki Bilal Sürmeli hayvanlarını otlatırken, karşıda görünen yer ise Emera köyü. Bilal amcanın yüzüne baktığımızda baharın yarattığı bütün güzel duyguların yansımasını görebiliyoruz. Yaylalar ve köydeki yaşamdan bahseden Sürmeli, çocuk yaştan beri bu işle uğraştığını, 63 yıldır köyden çıkmadığını ve köy yaşamını sevdiğini kaydediyor.

Bilal Sürmeli’nin ailesi 1947 yılında Kanireş ilçesine bağlı Ceban köyünden Gimgim’in Emera köyüne göç etmiş. 11 kardeşin en küçükleri olan Sürmeli evli ve 3 çocuk babası. Alevi inancına sahip Sürmeli Kürtçenin Kurmanci ve Dimilki lehçelerini konuşabiliyor. Çocuk yaştan beri hayvancılıkla uğraşan Sürmeli hayatına dair şunları belirtti: "Köydeki hayatımız çok iyidir. Bu köyde dünyaya geldim. Köyde kış çok sert olduğu için tüm işlerimizi bahar ve yaz aylarında yapıyoruz. Kışın köy yolları kapanıyor ve çok zor şartlarda kışı geçiriyoruz. Kış mevsiminde herhangi bir iş olmadığından hayvanlarımıza bakıyoruz. Bu bölgede iş olarak sadece hayvancılık ve arıcılık var."

KÖYDE CEMEVİ YOK

Bölgede iş olanaklarının olmamasından kaynaklı gençlerin şehirlere göç etmek zorunda kaldığını ifade eden Sürmeli, "Köyde bizim gibi yaşlılar hayvancılık ve arıcılıkla uğraşıyor. Bölgede iş olmadığından 20 yaşına gelen gençler Türkiye metropollerine gitmek zorunda kalıyor. Kimsenin köyden çıkmasını istemiyoruz. Kendine inanan ve toprağını seven herkes burada her işte çalışabilir. Köy yaşamı sağlıklı ve keyiflidir. Tüm ihtiyaçlarımızı burada doğal bir şekilde elde ediyoruz. Peynir, yoğurt, tereyağımızı kendimiz yapıyoruz. Yine balımız da çok meşhurdur. Bu yüzden hiçbir zaman köyden gitmeyeceğim. Hayatım boyunca kendi toprağımda yaşayacağım" diye konuştu.

Köyde cemevinden başka herhangi bir şeye ihtiyaçları olmadığını ifade eden Sürmeli son olarak şunları söyledi: "Köyümüzde 70 ev bulunmakta. İçinde ibadet edebileceğimiz bir cemevimiz yok. İbadetimizi taziye evinde yapıyoruz. Köyde bir cemevimizin olmasını çok istiyoruz. Türkiye’nin farklı yerlerinde Alevilere yönelik saldırılar oluyor. Fakat bölgemizde hepimiz Kürdüz ve inançlarımıza saygı duyuyoruz. Birbirimize karşı herhangi bir farklılık ve ayrımcılıkta bulunmuyoruz. Hepimiz bir aile gibiyiz."