Yükünün ağırlığını bilen Mirza*

Omuzlarındaki yükün ağırlığının farkında olarak yüreği ve beyniyle Kürdistan devrimine hizmet etme çabasında bir militan olan Mirza, 2022 yılının geçtiği yılları geride bırakacağını biliyordu.

Uzun, çok uzun yıllar sonra Kürdistan dağlarının arşivi tüm dünyaya açıldığında o kadar çok anlamlı yaşamlarla karşılanacaktır ki; insanlık, gözünü ve gönlünü kapatanlardan hesap soracaktır. Çünkü insanlık, insanca yaşama mücadelesinden asla vazgeçmeyecek ve bu uğurda mücadele edenleri tarih boyunca hep büyük bir minnet, sevgi ve saygıyla anacaktır.

Dağ başlarında verilen onurlu insanlık mücadelesi ve yaşamını en anlamlı görevlerden belleyip özgürlük savaşçılarını anlatma çabası içerisinde olan bizlerin, yazdıkları, çektikleri, anlattıkları her ne kadar yaşayanı ve yaşayanın savaşını bir bütün yansıtamazsa da çok küçük bir kesidini de olsa insanlıkla paylaşmak en büyük yaşam anlayışımızdır. Bu anlayıştan hareketle bugünkü yazıda, ömrünün 9 yılını özgürlük saflarının Herekol dağlarında geçiren gerilla Mirza Bargiran'a yer vereceğiz.

YERİNDE DURAMAYAN ASİ ÇOCUK

Mirza Sezek, (Mirza Bargiran) 1993’te Siirt'te dünyaya gelir. 7 kardeşten en küçüğü olan Mirza'nın çocukluğu doğduğu Siirt'te geçer. Yerinde durmasını bilmeyen, enerjik, kavgacı ve asi bir çocukluk geçiren Mirza, o yıllara ilişkin şunları söyler: “Küçükken yerimde durmak nedir bilmezdim. Yine oyun oynadığımız bir gün tandıra bir cisim atmıştım. Merak edip kafamı tandıra sokunca o cisimin patlamasıyla gözlerim ağır darbe aldı. Uzun yıllar boyunca görme sorunu yaşadığım o olay, gençliğim boyunca beni en çok etkileyen bir anı olarak kaldı."

8 yıl boyunca okul okuduktan sonra lise dönemlerinde okulu terk eder ve inşaat işlerinde çalışır. Türk devlet okullarında okumanın herhangi bir anlamının olmadığını düşünür ve terk eder. Kendi ayakları üzerinde durabilmek, ailesine bağlı olmadan yaşamak için çalışma kararı alır. İnşaat sektörünü tercih etmesinin bir nedeni, Türk devletinin Kürdistan halkını kendisine muhtaç kılmak amacıyla her türlü iş imkanlarını elinden alma politikası, ikinci nedeni ise ailesinden koparak başka yerleri de görme isteminden gelişir.

CEZAEVİNE GİRER

Devrimci arayışlarla 2009’da tanışır. Her Kürdistanlı gibi o da Türk devlet vahşetine tanık olan direnişçi, yurtsever bir ailede büyür fakat arayışlar ve bilinçlenme dönemini, 2010’daki zindan süreci olarak tanımlar. 2010’da zindana girer, 6 ay yattıktan sonra çıkar. 2011’de yine girer ve üç ay sonra çıkar. 2012’de son kez zindana giren Mirza, 2014’te serbest bırakıldıktan sonra gerilla saflarına katılır.

BOTAN’IN HEMEN HEMEN HER BÖLGESİNDE

Gerillacılığın ilk yıllarını daha önceden de defalarca gelip gittiği Herekol dağlarında geçirir. Çok kısa bir süre içerisinde gerillanın yaşam ve savaş eğitiminde belli bir derinlik edinir. Pratik zekasıyla yoldaşlarında bir çok işin üstesinden gelebilme düşüncesini oluşturur. İlk yılında ön cephelerde pratik yürütür. 9 yıllık gerilla yaşantısı boyunca Botan’ın hemen hemen her bölgesinde gerillacılık yapar. Farklı görevlerden dolayı geçtiği diğer bölgelerde işini bitirdikten sonra yine kendi alanı olan Herekol’a geçer. Herekol dağlarıyla adeta bütünleşir ve kaldığı her bölgede birçok faklı çalışmada yer alır. Bu süre zarfında defalarca pusudan, operasyon ve hava saldırısından kurtulan Mirza'nın sömürgeci Türk devlet ordusuna cevabı eylemci duruşu olur. O bu duruşuyla 'madem beni alt edemiyorsunuz, ben sizi alt etmek için var gücümle çabalayacağım' dercesine meydan okur.

BİR KAMPA NASIL SIĞABİLECEK

Şimdi yine Herekol dağlarında bir kış kampında eğitim sürecindeki Mirza'yı yaşamdaki enerjik ve becerikli yönleriyle tanıyoruz. Herekol dağlarının soğuk ve sert hava koşullarına adapte olması, çalışmalara katılımında büyük bir avantaj sağlasa da esas neden dediğimiz gibi enerjik ve pratikçi yönüyle bağlantılıdır. İnsanın içini ürperten Herekol'un kış aylarında dışarıdaki görevleri üstlenen, kış eğitiminin daha verimli geçmesi için eline geçtiği lazım olabilecek her şeyi kampa toplayan ve çaba veren Mirza, her yoldaşının gönlünde derin yer edinir. Tüm çalışmalar bitince kendisini ilk kez tanıyan benim gibi diğer yoldaşlarının kafasını meşgul eden soru, 'yerinde durmak bilmeyen bu kişiliğiyle acaba aylar boyunca nasıl bir kampa sığabilecek?' Bu soruya cevap bulmamız çok uzun bir zaman almadı. 

İLGİLENMEDİĞİ İŞ KALMADI

Mangasında oturduğu süre zarfında ne eli, ne gözleri ne de dili durabildi. Yoldaşları için lazım olabilecek, eğitime destek sunabilecek her şeyi büyük bir yaratıcılıkla oluşturdu. Yaşamda ise yarayabilecek kafasına koyduğu şeyi oluşturma denemeleri sonucunda birçok şey bozulduysa da yaptıklarının oranı bozduklarını unutturdu. Bu işlerle uğraşırken de hiçbir sohbetten geri durmadı. Öyleki bazen elindeki işi unutur, kendini sohbetin koyuluğuna kaptırırdı. El atmadığı bir tek basın faaliyetleri vardı, onlara destek sunmadan da geri durmadı. Kameranın adaptöre ihtiyacı vardı. Günlerce düşündükten sonra bir gün elinde kendi icat ettiği bir kutuyla "al bu işini görür" demişti. Yine bilgisayar ve tablet için gereken yüksek voltajı onlarca deneme sonucunda dinamoya kazandırdı. Kampta bulunan her yoldaşın bu çalışmaya sunduğu desteklerle birlikte onun da icatları görevimin anlamını bir kez daha hatırlatmış, imkanın olmadığı bir yerde imkan yaratmanın imkansız olmadığını tekrar tekrar gösterdi.

UYKUYU SEVEN AMA UYUMAYAN

Uykuyu sevdiğini söylemesine rağmen gecenin her saatinde uyanık olduğunu anlamak zor değildi. Herkesin uykuya daldığı bir saatte ya kitap okur, ya ders dinler ya da radyodan haber bültenlerini takip eder. Bunda bulunduğu kampın sorumluluğunu üstlenme payı olsa da esas olan gerilla Mirza'daki yoğunlaşmış enerjinin yaşamsallaşan hali olsa gerek.

Yüreği ve beyni ile omuzlarındaki yükün ağırlığıyla Kürdistan devrimine hizmet etme çabasında bir militan olan Mirza, kış eğitiminde 2022 yılının pratiğine hazırlanıyor. Ona göre 2022 yılı geçmiş tüm yılları geride bırakacak ve gerillanın mücadelesiyle başarı yılı olacaktır.

*Jiyan Amargî'nin şehit düşmeden önce kaleme aldığı yazılardan biridir.