Zagroslarda Norveçli bir gerilla

Türk devletinin Kürt halkına karşı işlediği suçlara karşı mücadele etmek için PKK saflarına katılan Norveçli Karwan Cudi, PKK’nin tüm insanlık için savaştığını belirtti.

Aslen Norveçli olan ve 26 yaşındaki Karwan Cudi isimli PKK içerisindeki enternasyonal gerilla şimdi Zagros dağlarında Türk devletinin Kürt halkına karşı uyguladığı faşist uygulamalara karşı savaşıyor. ANF’ye konuşan gerilla Cudi, neden PKK’ye katıldığını ve Kürdistan’da devam eden savaşı ve Türk devletinin Kürt halkına karşı uyguladığı suçları anlatarak şunları ifade etti: Benim adım Karwan Cudi, 26 yaşındayım, Norveç'liyim. Bir süre önce Kürdistan'daki Zagros dağlarına faşist Türk ordusuyla savaşmaya geldim. Buraya Türk devleti ve ordusu tarafından işlenen vahşet ve savaş suçlarına karşı savaşmaya geldim. Bir süre önce PKK'ye katılmaya karar verdim. Neden PKK'ye katılmaya karar verdim? Benim için cevap oldukça basittir.

Çünkü yapılması gereken doğru şeydi. En başından beri, 70'li yılların ortalarında, liderimiz Serok Apo'nun fikirleri üzerine PKK, tüm insanlık için bir organizasyon olarak kuruldu. Sadece Kürtler ya da Kürt topraklarında savaşan bir organizasyon değil, PKK insanlık için de savaşıyor.

PKK TÜM İNSANLIK İÇİN SAVAŞIYOR

Birçok kişi PKK'nın sadece Kürdistan için savaştığını ve yalnızca Kürt halkını önemsediğini düşünüyor, ancak bu yanlıştır. PKK'nin savaştığı şey öncelikle liderimiz Serok Apo'nun özgürlüğü, ezilen kadınların özgürlüğü ve ezilen tüm insanların özgürlüğüdür. Bu zamanlarda, insanların Türk devletinin ne yaptığının farkında olması lazım. Avrupa'daki birçok devlet, pasif kalarak Türk devleti tarafından gerçekleştirilen eylemleri kabul etmektedir.

ERDOĞAN ÖZGÜRLÜKTEN KORKUYOR

Birçok Avrupa ülkesi ve Avrupa Birliği'nde PKK, terör örgütleri listesine eklendi. Peki bu konuda benim düşüncem nedir? Tamamen saçmalık. Niye? Türkiye'ye bak, Bakur'da Kürt halkına karşı yaptıkları şeylere bak. Türk ordusu kaç bin köyü yaktı? Türk Parlamentosu'ndaki muhalefet partilerinin kaç siyasetçisi hapishaneye gönderildi? Neden HDP lideri Selahattin Demirtaş'ı hapse attılar? 1999'da Kenya'da Nairobi'de bulunan Türk istihbaratıyla işbirliği içinde neden 1999'da Serokati'yi hapse attılar? Niye? Çünkü Türk devleti ve Erdoğan özgürlükten korkuyor.

Türkiye gibi bir devlet ve Erdoğan gerçeklerin açığa çıkmasından korkuyor ve bu nedenle Türk devleti politikacıları hapse atıyor, bu nedenle Türk devleti Kürt öğretmenleri cezaevinde tutuyor, bu nedenle Türk devleti Bakur'da savaş suçları işliyor. Bu nedenle Türk devleti Bakur'daki Kürt halkına zulüm etmek için asker göndermekle tehdit ediyor. Çünkü onlar özgürlükten korkuyorlar. Sadece özgürlük değil gerçek özgürlük. Türk devleti neden Abdullah Öcalan'ın hapisten çıkması gibi bir durumu kabul edemiyor? Çünkü Abdullah Öcalan hapisten kurtulursa, sadece Kürdistan'da değil, aynı zamanda PKK'nin, KCK'nin ve Serokati'nin fikirlerinin neler olduğunu PKK'nin siyasetinin amaç ve hedeflerinin özgürlük yaymak amaçlı oluğunu insanlar görmeye başlayacak. Bu fikir ezilen insanları özgürleştirmektir. Kadınları özgürleştirmektir.

ORDULAR TOPLUMU DEĞİL, DEVLETİ KORUYOR

Bir ulus devlet, halkı kendi bilincini geliştirdiği sürece hayatta kalamaz. Bir halk arasında benlik bilinci ile bir ulus devletinin hayatta kalamayacağı bir şeydir çünkü bir ulus devlet kendi halkı üzerinde tam kontrol üzerine dayalıdır. Mutlak ve toplam kontrol. Avrupa'da, insanlar özgür yaşadıklarını düşünmekten hoşlanıyor. Avrupa'daki gençler, dünyanın en özgür gençleri olduklarını düşünmek istiyorlar. Ama görmedikleri şey, çok yanlış olduklarıdır. Niye? Çünkü Avrupa'daki hayatınız, yaptığınız her şeyden uyandığınız yerden ve yattığınız yerden her şey devlet tarafından kontrol edilen şeylere dayanıyor. Para, işiniz, üniversitelerdeki müfredatınız, her şey devlet tarafından kontrol edilir. Avrupa'nın orduları, neyi koruyorlar, halkı mı koruyorlar yoksa devleti mi koruyorlar?

TÜRK DEVLETİ KÜRTLERE KARŞI SUÇ İŞLİYOR

Orta Doğu'da Türkiye'de, ordu halkı mı koruyor, yoksa Erdoğan'ı, faşist MHP'yi ve AKP'yi mi koruyor? Bunun cevabı oldukça açıktır. Türk ordusu sadece Türk devletini koruyor; Halkı korumuyor. Türk ordusu halkını korumak ve halklarının özgürlüğü için savaşıyorsa, neden seçim, referandum da, polis ve ordu halkı tehdit ediyor ve Erdoğan için oy kullanılacak diyor? Silahlı polis ve askerler, Kürt öğretmenlerin, Kürt kökenli hükümet yetkililerinin evlerinde "AKP'ye oy vermezseniz ve referandum için Evet'e oy vermezseniz işinizi kaybedeceksiniz, köyünüzü yakacağız, babanızı öldüreceğiz, kardeşinin kafasını keseceğiz, kız kardeşine tecavüz edeceğiz" diyor. Neden Avrupa'daki insanlar bunu kabul ediyor? Sessizliğin savaş suçu olduğunu söyleyen bir deyim var ve bence bu oldukça uygun bir deyin. Çünkü Türk ordusu Bakur'da Kürt halkına karşı suç işliyor ve pek çok insan sessiz kalıyor.

TÜRKİYE’DE İNSANLAR KENDİ DİLLERİNİ KONUŞMAKTAN KORKUYOR

Türk devleti başından beri Kürt halkının kendi tarihini öğrenme hakkını inkar etmiş, Bakur'da Kürt olduklarını bile bilmeyenler, Bakur'da kendi evlerinde Kürtçe konuşmaktan korkan Kürt halkı var. Bu kabul edilebilir mi? Hayır. Her insanın nereden geldiklerini bilmeye hakkı vardır. Her insanın, kim olduğunu bilme hakkı vardır. Herkes, kendi dilini, Türkçe bilmiyorsa birinin ne yapacağından korkmadan konuşabilmeli. MİT, Kürt halkının evinde Kürtçe mi yoksa Türkçe mi konuştıklarını kontrol etmek için takipte, insanlar kendi dillerini kendi yatak odaları içinde konuşmaktan bile korkuyorlar. Neden böyle olması gerekiyor? Bunun olması gerekmiyor. Öyle olmamalı. İnsanlar bunu kabul etmemelidir.

TÜRK ORDUSU KÜRTLERİ ÖLDÜRÜYOR

Bu sebeplerden dolayı Kürdistan dağlarına geldim ve burada Bakur'da Kürt köylerini yakıp yıkan faşist orduyla savaşmak için Başur ile Bakur arasındaki cepheye, Zagros'a geldim. Kendi evlerinin içinde Kürtçe konuştukları için Kürt halkını evlerinden uzak tutmak! Dışarıda değil, kendi evlerinin içinde. Anneler kendi dillerini çocuklarına konuşmaktan korkmamalıdır. Anneler çocuklarına kendi dillerini öğretebilir olmalıdır; onları Türkçe konuşmaya zorlanmamalıdırlar. Kısa süre önce, bir binanın bodrumunda iki yüz Kürt yakıldı ve bu Türk ordusu tarafından işlenen bir suçtur. Türk ordusu Kürtleri öldürüyor. Niye? Çünkü onlar Kürtler.

GERÇEK ÖZGÜRLÜK İÇİN PKK’YE KATILIN

Ayrıca Avrupa'daki herkese gönderilecek bir mesajım var. Eğer gerçek bir özgürlük için savaşmaktan, ezilen kadınların özgürlüğüne kavuşmak için savaşmak isterseniz PKK'ye katılın. Dağlara gidin, Türk ordusunun sayısız saldırısına rağmen, her geçen gün büyüyen gerilla gücüne katılın. PKK, 40 yılı aşkın bir süredir varlığını sürdürdü ve PKK'nin parçalanmasında hiçbir devlet başarılı olmadı. Devrime katılın, devrimi yayın, Avrupa'nın dört bir yanında duyurun ve seslerinizi birleştirin, sessiz kalmayın. Eylemler yapın, Türk devletinin işlediği savaş suçlarının kabul edilemez olduğuna dair mesajı yayın. Serokati Abdullah Öcalan'ın derhal serbest bırakılmasını talep edin.”