HPG Basın İrtibat Merkezi, Şehîd Doğa Viyan Devrimci Operasyonu’nda şehadete ulaşan gerillaya ilişkin şunları belirtti:

“18 Şubat 2024 günü yaptığımız açıklamada; Şehîd Doğa Viyan Devrimci Operasyonu’nda Şervan Varto yoldaşımızın şehadete ulaştığına dair bilgiyi yurtsever halkımız ve kamuoyu ile paylaşmıştık.

Rojhilatê Kurdistan halkımızın değerli evladı Şervan yoldaşımız, yüreği özgürlük tutkusuyla çarpan asil bir Kürt genci olarak gerilla saflarına katıldı. Özlü katılımı, fedakarlığı, samimi yoldaşlığı ve kendisine rehber edindiği fedailik çizgisi temelindeki yürüyüşü ile seçkin Apocu bir militan oldu. Halkımızın özgürlük davasını zafere ulaştırmak için üzerine düşen her görevi kesin başarma kararlılığıyla pratikleştirdi. Son görev yeri olan Zap’ta, Şehîd Doğa Viyan Devrimci Operasyonu’na Apocu fedai ruhla katılan Şervan yoldaşımız, yüksek cesaret ve fetih tarzını kişiliğinde birleştirerek profesyonelce düşmanın üzerine yürüdü. Şervan yoldaşımız, usta gerillacılığıyla işgalci orduya ağır darbe vurup, düşmanın konumlandığı üssü fethederek tarihi bir başarı elde etti. Bu devrimci operasyonda kahramanca çatışarak şehadete ulaşan Şervan yoldaşımız, Apocu fedai ruhla donanmış profesyonel gerilla gücü karşısında hiçbir işgalci ordunun tutunamayacağını dosta düşmana kanıtlayarak adını mücadele tarihimize yazdırdı.

Başta Şervan yoldaşımızın değerli ailesine, yurtsever Rojhilatê Kurdistan halkımıza ve tüm Kurdistan halkına başsağlığı diliyoruz.

Şervan Varto yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:

On yıllardır işgal altında olan ve sayısız katliamlarla yüz yüze kalan Rojhilatê Kurdistan halkımız, tüm soykırım saldırılarına karşı sarsılmaz bir irade ile direnerek, Kürt dilini, kültürünü ve kimliğini günümüze kadar getirmeyi başardı. İşgalciler ne kadar saldırırsa saldırsın kendilerini var eden özü korumak için her türlü bedeli vermeye hazır olan Rojhilat halkımız, bunun için hiçbir fedakarlıktan geri durmadı. Yeri geldi serhildanlarla soykırım saldırılarına en anlamlı cevabı verdi, yeri geldi en değerli evlatlarını Kurdistan’ın dört bir tarafına göndererek ülkemizde yanan özgürlük meşalesini en doruklarda taşıdı.

Rojhilatê Kurdistan’ın yiğit evlatlarından biri olan Şervan yoldaşımız da böylesine köklü yurtseverlik geleneğinin hakim olduğu Ciwanro kentinde dünyaya geldi. Ailesinden aldığı terbiye ile büyüyen yoldaşımız, yaşadığı çevrenin yurtsever olmasından dolayı erken yaşlardan itibaren Kürtlük bilincini edindi. İşgal altındaki bir ülkenin ve soykırım tehlikesi yaşayan bir halkın evladı olduğunun bilinciyle büyüyen Şervan yoldaşımız, her zaman bu gerçekliklerin farkındalığıyla hareket etti, buna göre bir yaşamın sahibi oldu. İran’ın halkımıza yönelik geliştirdiği asimilasyon ve Kürt gençlerini benliklerinden koparma politikasına karşı uyanık oldu. Özellikle Kurdistan’da uyuşturucu ve fuhuşu geliştirerek Kürt gençlerini özgürlük mücadelesinden uzak tutma politikasını erkenden fark eden Şervan yoldaşımız, bu politikalara karşı çıkıp aksi yönde hareket ederek özgürlük arayışına girdi. Arayışta olduğu süreçte Rêber Apo, PKK ve gerilla gerçekliği ile tanışan yoldaşımız, Rêber Apo öncülüğünde yürütülen mücadelemizin zafer kazanacağına tüm benliği ile inandı. Dağlı bir Kürt genci olarak şehir yaşamının sahteliklerine hiçbir zaman alışmayan Şervan yoldaşımız, kendisini özgür hissettiği köy ve dağ ortamında uzun bir süre yaşadı. Bu süreci yaşamının en anlamlı zamanları olarak değerlendiren yoldaşımız, yine bu süreçte Kurdistan Özgürlük Gerillası’nı tanıma imkanı buldu. Gördüğü ilk gerillaların yaşamlarından, yoldaşlık ilişkilerinden ve hiçbir çıkar gözetmeksizin halkımızın özgürlüğü için fedakarca mücadele etmelerinden etkilenen yoldaşımız kısa sürede gerillaya katılma kararı aldı. Mücadeleye, yeni ve özgür yaşama dair arayışlarının cevabını PKK saflarında bulan Şervan yoldaşımız, bir an önce gerilla saflarına katılmak için çabaladı. Fakat bazı sorunlardan dolayı bu istemini gerçekleştiremeyen yoldaşımız, gerillaya katılma amacından asla vazgeçmeyerek arayışlarını sürdürdü. Nitekim 2015 yılında bulduğu ilk fırsatta gerilla saflarına katılmayı başaran yoldaşımız, aşığı olduğu Kurdistan’ın asi dağlarıyla nihayet buluştu.

Yeni savaşçı eğitimini Qendîl bölgesinde gören Şervan yoldaşımız, dağlı bir Kürt genci olduğu için dağ yaşamına uyum sağlamakta zorlanmadı. Aldığı eğitimlerle partimiz PKK’nin kültür ve ahlakını edinen yoldaşımız kısa sürede bu kültür ve ahlakı özümseyerek aktif bir katılımın sahibi oldu. Düşmana duyduğu büyük öfke ve yüreğindeki dizginlenemeyen özgürlük tutkusu Şervan yoldaşımızın kendisini askeri ve ideolojik anlamda erkenden geliştirerek yetkin bir gerilla olmasını sağladı. Bu özelliğiyle tüm yoldaşlarının saygısını kazanmayı başaran Şervan yoldaşımız, arkadaşlarının bu yaklaşımlarına layık olması gerektiğinin bilinciyle sürekli mücadelesini büyütmeyi esas aldı. İlk pratiğine Qendîl bölgesindeki bir tepede başlayan yoldaşımız, kısa bir sürede yoldaşlarının güvenini kazanmayı başardı. Bu nedenle stratejik önemdeki alt yapı çalışmalarına dahil olan yoldaşımız, yaklaşık bir buçuk yıl bu çalışmalarda kalarak üstlendiği görev ve sorumlulukları eksiksiz bir şekilde yerine getirdi. Yer aldığı çalışmayı başarılı bir şekilde tamamlayana kadar dur durak bilmeden çalışan Şervan yoldaşımız, titizliği ve çalışmadaki ciddiyeti ile Apocu militanlık özelliklerini kişiliğinde somutlaştırmayı başardı. Ne kadar başarılı olsa da asla kendisini yeterli görmeyen yoldaşımız, sürekli mücadelesini büyütmenin arayışı içerisinde oldu.

Soykırımcı sömürgeci Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırılarının yoğunlaştığı ve Rêber Apo üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin sistematik bir işkenceye dönüşmesi Şervan yoldaşımızın düşmana olan öfkesini daha da artırdı. Yaşanan saldırılara cevap olmayı militanca bir tutum olarak gören yoldaşımız, bu temelde savaşın yoğun yaşandığı bölgelere geçti. Düşman saldırılarına karşı verilecek cevabın fedailik çizgisinde olması gerektiğinin bilincinde olan yoldaşımız, bunun da fedaice yaşamaktan geçtiğini dile getirdi. Bunun için kendisini daha fazla eğiten yoldaşımız, kendisini Rêber Apo felsefesinde dirhem dirhem eriterek kutsal şehitlerimizin yarattığı özgür yaşam hakikatiyle bütünleştirdi. Şervan yoldaşımız işgalciliğe ve soykırımcı saldırılara karşı verdiğimiz özgürlük mücadelesinin zafere ulaşabilmesi için gerillanın çağın tüm olanaklarından yararlanması gerektiğini düşünerek bu anlamda çaba ve emek sahibi oldu. Yeniden yapılanan gerillanın düşmana ağır ve sürpriz darbeler vurduğu birçok eylemde emeği olan yoldaşımız, yer aldığı çalışmayı daha da ilerleterek dönem ihtiyaçlarına cevap olabilmesi için insanüstü bir çabanın sahibi oldu.

Düşmanın 2021 yılından itibaren Metîna, Zap ve Avaşîn bölgelerine yönelik geliştirdiği işgal saldırılarına karşı tünellerde ve arazide başarılı bir şekilde pratikleştirilen uzman timlerdeki yerini aldı.  Mücadele eden yoldaşlarını her hücresine kadar hisseden Şervan yoldaşımız, gelişen bu direnişte aktif yer aldı. Düşmanın her türlü kimyasal ve yasaklı silahı kullandığı Şehîd Delîl Zagros Batı Zap bölgesinde geliştirilen direnişee büyük bir heyecan, coşku ve istekle katıldı. Delîl, Dîdar, Güven, Berfîn, Andok, Helmet, Şahin, Adar, Doğa, Serxwebûn, Militan, Welat ve Rizgar yoldaşlarımızdan direniş bayrağını devralan Şervan yoldaşımız bu fedailerle paylaştığı aynı ruh, bilinç, inanç ve amaçla düşmanın üzerine korkusuzca yürüdü. Yüreğinde fedai yoldaşlarının anıları ile düşman mevzilerini fethetmeyi kendisine amaç edinen Şervan yoldaşımız 17 Şubat 2024 günü gerçekleşen Şehîd Doğa Viyan Devrimci Operasyonu’nda Apocu fedai ruhla düşman mevzilerine kadar girerek düşmana tarihindeki en ağır darbelerden birini vurmayı başardı. Rojhat ve Erdalların yükselttiği zafer bayrağını Doğa, Helmet ve Serxwebûnlar’dan devralan Şervan yoldaşımız zafer bayrağını yeni bir zirveye taşıdı. Yoldaşları olarak Şervan yoldaşımızın bizlere devrettiği mücadele bayrağını onun şahsında tüm şehitlerimize layık olabilmenin bilinciyle zafere taşıyacağımızın sözünü veriyoruz.”