‘Önderlikten sonra hayatımız değişti’

Kürt Halk Önderi ve Özgürlük Hareketi ile 1980’li yıllarda tanışan Xalîse Mihemed ve eşi Adnan Hisêyin, ondan sonra hayatlarının değiştiğini söyledi.

Rojavalı yurtseverlerden Xalîse Mihemed ve eşi Adnan Hisêyin, Kürdistan Özgürlük Mücadelesi ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’la tanışmalarını ve yaşamlarını nasıl etkilediğini ANF’ye anlattı.

Kürdistan Özgürlük Mücadelesini, 1980’li yıllarda evlerine gelen PKK kadrolarıyla tanıdıklarını belirten Xalîse Mihemed, “Tirbespîye’de yaşıyorduk. Arkadaşlar bizim yanımıza geldiğinde çok mutlu oluyorduk. Ardından daha yakınlaşmaya başladık. Eşim, çocuklarım ve kardeşimle 15 Ağustos kutlamalarına ve Bekaa sahasındaki Mahsum Korkmaz Akademisi’ne gittik. Kutlamaların sonlanmasının ardından Lübnan’a doğru yol almak için bindiğimiz otobüste bir arkadaş bana ‘Akademide yakının mı var?’ diye sorduğunda, ‘Evet, benim’ yanıtını verdim” dedi.

SEVİNÇ VE ENERJİ KAYNAĞI

Xalîse Mihemed, Lübnan’da Abdullah Öcalan’ı görmeye gittiği anları ve sonrasını şöyle anlattı: “Ben, kardeşim ve küçük kızımla Önderliğin yanına gittik. Üç saat civarı Önderliğin yanında kaldık. Önderliği görmek için halk akın akın geliyordu. Önderliği görmek büyük sevinç kaynağıydı. Herkesi kendini bağlayan bir enerji kaynağı. Sadece Kürtler için değil tüm ezilen halklar için umuttur. Önderlik özgürleşirse biz de özgürleşeceğiz.”

İLK TANIŞMA

Xalîse’nin eşi Adnan Hisêyin (Bavê Selim) de 1980’li yıllarda askerdeyken tanışıyor. Adnan Hisêyin, PKK’yle tanışma hikayesini şöyle anlattı: “Apocu hareketi ilk olarak 1982’de askerdeyken tanıdım. İsmail Koçer, Muhammed Emin, Hüseyin Sawiş gibi arkadaşlar sayesinde yakından bir tanışma oldu. Onların Önderlik ve Hareketle bağlılıkları bizi de etkiledi. Her zaman Önderlikten ve arkadaşlardan bahsediyorlardı. Önder Apo’nun fikirlerini tanıdıktan sonra ailemizden birçok genç de etkilenerek bu fikrin izinde yürüdü ve şehadete ulaştı.”

ÜÇ KEZ GÖRÜŞTÜ

Adnan Hisêyin, Abdullah Öcalan’la üç kez görüştüğünü belirterek, şunları paylaştı: “İlk olarak 1988’de gördüm. Sonrasında 7 arkadaşımla birlikte Şam’a gittik. Oradan kaçak yollarla Bekaa’ya geçtik. Kampa ulaştığımızda Heval Cuma’yı gördük. Önderliği görmek istediğimi ve özel bir durumun olduğunu söyledim. Telefon konuşmasının ardından Şam’a gittim ve bir arkadaş beni Önderliğin kaldığı eve götürdü. Bölgenin durumu üzerine biraz konuştuk. Dört saat civarında birlikte kaldık. İkinci görüşümde iki saat, üçüncü görüşmede 1,5 saat kaldım. Önderliğin etkisi hala üzerimdedir. Her zaman aklımda ve zihnimdedir. Benim için yeni bir yaşamı yarattı. Toplum olarak hepimizin siyasi görüşleri farklıydı. Önderliğin fikir ve felsefesiyle tanıştıktan sonra bunları bırakıp devrim çizgisini tanıdık. Bu yolda olacağımızın sözünü verdik. Hepimiz Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü için fedai olmalıyız. Çalışmalarımızı daha da güçlendirmeliyiz.”