Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırıların Suriye'nin tamamına yönelik doğrudan bir savaşın parçası olarak gerçekleştirildiğini belirten Özerk Yönetim, "Bu düşman hattın devamı, halkımızın ortak direnişi ile mutlaka karşılaşacaktır. Halkımız bölgeyi, kurumları ve kazanımları korumak için tüm gücüyle mücadele edecektir" dedi.

Açıklamanın devamında şunlara yer verildi:

“Askeri ve sivil saldırı tehditleri ile Türkiye ile askeri çözümü kabul etmediğini teyit eden görüşme yapıldı, ancak tam tersine planlı bir şekilde topraklarımıza doğrudan saldırılar gerçekleştirdiğini görüyoruz. Silahlı insansız hava araçlarıyla nüfuslu bölgeleri hedef alıyor. Sonuç olarak siviller şehit oluyor, bölgenin altyapısı yok ediliyor. Özellikle ateşkesi garanti eden ve Türkiye'nin askeri aşırılıklarını reddeden güçler tarafından bu saldırılara karşı uluslararası bir sessizlik var. Bu, bölgede gerginliğe yol açmakta ve genel olarak bölgenin güvenliğini ve istikrarını etkilemektedir.

SURİYE’NİN TAMAMINA YÖNELİKTİR

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi olarak bu Türk saldırılarını reddettiğimiz bir dönemde, bugün Qamişlo ve Amûdê köylerine yapılan saldırının ve birkaç gün önce Qamişlo şehrinin Sina mahallesine yapılan saldırının gerçekleştiğini hatırlatıyoruz. Türkiye'nin insansız hava araçları saldırıları da bize ve Suriye'nin tamamına karşı doğrudan bir savaşın parçasıdır. Rusya'nın, Uluslararası Koalisyon’un ve Suriye'deki diğer aktif güçlerin bu saldırılara karşı sessiz kalması, gizli anlaşmalar olduğu şüphesini uyandırıyor, bu tansiyonu yükseltecek çok tehlikeli bir işarettir.

HALKIN ORTAK DİRENİŞİYLE KARŞILAŞACAKTIR

İlgili tüm tarafları acilen müdahale etmeye ve Türkiye'nin saldırılarını durdurmaya ve Türkiye'nin Suriye'ye yönelik büyük tehdidini görmeye çağırıyoruz. Şehirlerimize, halkımıza ve bölgelerimize yönelik bu saldırıların devam etmesinin, amacı Türk işgal alanını genişletmek olan provokatif bir eylem olduğunu belirttik. Üstelik Suriye'yi yok eden, halkını katleden Türkiye'ye bağlı hücreler, DAİŞ'e büyük bir manevi destek sağlıyor. Bu düşman hattın devamı elbette halkımızın ortak direnişiyle karşılanacak, halkımız bölgeyi, kurumları ve kazanımları korumak için tüm gücüyle mücadele edecektir."