Nureddin Gulo, YPG savaşçısıydı. 2010 yılında mücadele saflarına katılmış ve birçok alanda aktif çalışma yürütmüştü. 2012’de Rojava devrimi başladığında rolünü oynamaktan çekinmemişti. 2013 yılında Halep’teki çatışmalarda şehitler kervanına katıldı.
Annesi Şemsîxan Gulo, “çok cesur bir çocuktu” diyerek oğlunu anlatıyor. Anne Gulo, 1968 yılında Qamişlo’da yurtsever bir ailede dünyaya gelmiş. Ailesi sürekli gerillaları ağırlamış. Kürtler ve Kürdistan’a ilişkin ilk tartışmaları da kadın bir gerilladan duymuş. Ailenin Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’ne bağlılığı nedeniyle, doğan çocuklara hep şehit düşen gerillaların adı verilmiş.
Gulo, “Nureddin, benim beşinci oğlumdu. 1995 yılında dünyaya geldi, adını şehit Mustafa’dan aldı. Çocukluğunda çok cesur ve rahat biriydi. Sürü hayvanları olan koyun ve inekleri severdi ve her zaman onlarla ilgilenirdi. Nureddin arkadaşları tarafından çok sevilirdi” diyor.
Oğlunun gönüllü bir şekilde ve kutlamalarla devrime katıldığını anlatan Şemsîxan Gulo, “2010 yılında şehit Nureddin, herkese çağrı yaparak devrime katılma sözü vermişti. Çok sayıda arkadaşı toplandı ve kutlamalar eşliğinde devrime katıldı. Bu topraklarda hiç kimse zorla devrime katılmaz, herkes gönüllü bir şekilde ve kutlamalarla devrime katılır. Rojava’ya saldırı olunca, anne, baba, çocuk, yaşlı dahil herkes ön saflarda yer aldı” diye hatırlıyor.
Serêkaniyê’ye yönelik saldırı sırasında Nureddin Gulo'nun, 10 gün kaybolduğunu ve hatta bir kez şehit ilan edildiğini söyleyen anne Gulo, oğlunun YPG savaşçıları ve çeteler arasında kaldığını ve bir süre sonra kurtulmayı başardığını belirtiyor
Serêkaniyê’den sonra bu kez Halep’te Şêx Meqsûd’a yönelik saldırıların tırmandığını söyleyen anne Gulo, bunun üzerine Nureddin Gulo’nun yönünü Halep’e verdiğini sözlerine ekliyor.
Anne şunları anımsıyor: “Çeteler Şêx Meqsûd’da kimyasal silahlar kullandı. O dönem, yollar kapalı olduğu için haber alamıyorduk. Babası, oğlumun Halep’e geçtiğini söyledi. Onu bir daha görmeyi çok istiyordum ama olmadı. Halep’te uzun süre çalışma yürüttü. Bigar çatışmasında şehit düştü. Öncesinde 12.00’de telefon yoluyla bizi aradı ve konuştuk. Ağır yaralıydı. Ama hiç bu konuda bilgi vermedi. Dört gün sonra 10 Eylül 2013’te dört savaşçının şehit düştüğü haberi geldi. Ama içlerinde Nureddin'in olacağını hiç düşünmemiştim.”