Dr. Koçer: QSD’nin gücü halktır

QSD Fırat Bölgesi Komutanlığı Üyesi Dr. Hüseyin Koçer, Arap halkının desteğine dikkat çekerek, “Biz gücümüzü bölge halklarından alıyoruz. Sırtımızı dayadığımız başka güç yok” dedi.

QSD Fırat Bölgesi Komutanlığı Üyesi Dr Hüseyin Koçer, Türk devletinin olası işgal saldırılarına karşı toplumsal örgütlenme, savaş stratejisi ve hazırlığı anlamında önceki dönemden farklı bin konumda olduklarını söyledi.

Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Fırat Bölgesi Komutanlığı Üyesi Dr. Hüseyin Koçer, ANF’ye konuştu. Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi Yürütme Konseyi Başkan Yardımcısı Farhad Şiblî’nin 17 Haziran 2022’de Süleymaniye'nin Kelar ilçesinde Türk SİHA saldırısı sonucu üç arkadaşıyla birlikte şehit edilmesini hatırlatan Koçer, “Kürtler yeni bir sistemin, yani demokrasi ve toplumun özgürlüğüne dayalı bir sistemin öncülüğünü yapmaktalar. Faşist Türk devleti, uluslararası güçlerin yardımıyla Kürt halkının bulunduğu ve kendi öz hakları için mücadele ettiği her alanda soykırım siyaseti ve savaşı geliştiriyor. Türk devleti biliyor ki; Kürdistan devrimcileri var olduğu sürece Kürtler, özgürlük ve demokrasi için çalışacak. Bu nedenle Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi ağırlaştırdılar. Medya Savunma Alanları’nda işgal saldırılarını sürdürüyorlar. Güney Kürdistan alanını işgal ediyor, Irak topraklarına tecavüz ediyor. Ferhad Şiblî’nin şehadeti konusunda da ilk sorumluluk Irak ve Federe Kürdistan hükümetine düşüyor” dedi.

ERDOĞAN HER ZORLANDIĞINDA BİZE YÖNELİYOR

Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Haziran ayı boyunca yeniden Kuzey-Doğu Suriye’yi tehtid etmesini de değerlendiren Hüseyin Koçer, “Erdoğan, Türkiye’de her zorladığında alanlarımızı tehdit ediyor. Şu anda Türkiye en kötü durumdadır ve yanmaktadır. Türkiye toplumu, Erdoğan iktidarından ve çetelerinden illallah ediyor. Erdoğan durumunun ve konumunun kötü olduğunu her hissettiğinde ömrünü uzatmak için alanlarımıza saldırı tehdidinde bulunuyor” diye konuştu.

UZUN SÜRELİ SAVAŞ HAZIRLIĞI

Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî süreçlerinden sonuçlar çıkarıp ona göre askeri donanım ve savaş taktığı bağlamında yoğunlaştıklarını; askeri güçlerini saldırı ve savaş koşullarına karşı eğitip hazırladıklarını söyleyen Koçer, şunları dile getirdi: “Uzun süreli savaş hazırlığı yapmış durumdayız. Toplumumuz da artık gelişmeleri, ne yapılması gerektiğini daha iyi görüyor. Savaşçılar ve halk olarak, yerleşim yerlerini bırakma olmayacak. En üst düzeyde direniş sergilenecek. Toplumumuzun zaferini kesinleştirene kadar direnişimizi sürdüreceğiz. Erdoğan’ın DAİŞ çetesi bu topraklardan nasıl bitirildiyse askerlerinden de öyle hesap sorulacak.”

TOPLUM ÖRGÜTLÜ VE İRADE SAHİBİ

Erdoğan’ın, Suriye’deki kaosun devam ettiği süreçte işgale yeltenmek istediğini belirten Koçer, şöyle devam etti: “Artık bu toprakların halkları kendini askeri, siyasi, idari açıdan örgütlemiş ve her türlü gelişmeye karşı hazırlamış durumda. Bu halk, eskisi gibi ideolojisiz, örgütsüz, inançsız, güçsüz değildir. Artık bu toplum bir düşünce, paradigma, idari, inanç, irade ve askeri olarak kendini örgütlemiş ve bir güce kavuşmuş durumdadır.”

ŞAM YÖNETİMİ BÖLGE SAVUNMASINA KATILMALI

Şam yönetimi güçlerinin olası bir işgal saldırısı durumunda QSD’yle birlikte Suriye topraklarının savunmasına karşı olmadıklarını, bu konuda QSD Komutanlığının da bir çağrısı olduğunu kaydeden Hüseyin Koçer, şunları söyledi: “QSD Suriye’yi savunmaktadır. Kürtlere öncülüğünde tüm toplum Suriye topraklarını savunmak için direniyor, savaşıyor. Şam yönetimi televizyonlarda ‘biz Suriye’yi savunacağız’ diyor. Rojava savunmasına rejimin bir desteği olmadı. QSD güçleri olarak Şam yönetim güçleriyle Suriye savunmasını birlikte yapmaya hazırız. Biz Suriye halkları olarak kardeşiz. Şu anda da Şam yönetiminin güçleri birçok bölgemizde var, yan yanayız. Şam yönetiminin de bölgedeki halkların iradesi olan Özerk Yönetim ve QSD’ye saygı göstermesi gerekir. Suriye topraklarına saldırılar daha da şiddetlenecektir, birlikte topraklarımızı savunabilmemiz için bu iradeyi tanımalıdır. Ortak savunma konusunda QSD Komutanlığı ve Şam yönetimi güçleri komutanlığı arasında bir anlaşma olursa iyi olur. Suriye devrimin başından bu yana bölgelerimizi savunuyoruz. Hangi Suriye gücü, Suriye topraklarını ve halklarını savunmak istiyorsa; yine QSD ve buraki halkların iradesi olan Özerk Yönetim’e saygı gösteriyorsa kapımız açıktır.”

BİZİM GÜCÜMÜZ HALKLARIMIZDIR

QSD Fırat Bölgesi Komutanlığı Üyesi Dr. Hüseyin Koçer, son dönemde Minbic, Reqa, Tebqa ve diğer alanlarda yaşayan Arap halkı ve aşiretlerinin, QSD’ye sahip çıktığını göstermek için birçok alanda eylem yaptığına dikkat çekerek, şunları ekledi: “Zaten gücümüz de onlardır. Biz gücümüzü halkımızdan yani bölge halklarından alıyoruz. Sırtımızı kendisine dayayarak savaştığımız başka hiçbir güç yoktur. Esas gücümüz bölgemizde yaşayan halklarımızdır. Böyle eylemler geliştirdikleri, QSD’ye katılımlarını artırdıkları zaman moral ve güç alıyoruz. Güçlerimizi daha da büyüteceğiz, Suriye savunmasını daha güçlendirip geliştireceğiz; nerede ihtiyaç olursa orayı savunacağız.”