Kuzey ve Doğu Suriye İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı, operasyonun ikinci aşamasının başladığını duyurdu.

Açıklama İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyeleri Elî El Hesen ve Vejîn Êlan tarafından yapıldı.

Basın açıklamasına YPG Sözcüsü Nuri Mehmud, QSD Sözcüsü Aram Hena ve QSD komutanları da katıldı.

Hol Kampı’nın DAİŞ’e bağlı ailelerin ve hücrelerin merkezine dönüştüğünü belirten İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı, kampta bu yıl içerisinde 43 terörist saldırı gerçekleştirildiği, aralarında 14 kadın ve çocuğun bulunduğu 44 kişinin katledildiği bilgisini paylaştı.

HOL KAMPI, DAİŞ MERKEZİNE DÖNÜŞTÜ

Açıklama şöyle:

“Hol Kampı’nın yarattığı büyük tehlike, yerel ve uluslararası kamuoyundan saklanamaz. Hol Kampı DAİŞ’e bağlı ailelerin ve hücrelerin merkezine dönüşmüş durumda. Terörist örgütün üye toplaması ve hücrelerinin Suriye, Irak ve dünyada özgürce propaganda yapmasına uygun bir ortam yaratıyor. Bu hücrelerin tehlikesi gittikçe artıyor, son zamanlarda bu örgüte bağlı hücreler tarafından yapılan terör olayları artıyor. Kampın yerel sakinlerine, insani yardım kuruluşlarının gönüllü çalışanlarına ve İç Güvenlik Güçleri mensuplarına karşı vahşi yöntemler kullanıyorlar. Ayrıca kamptan kaçma girişimleri, kampa yönelik dışarıdan saldırı planları güvenlik ve askeri güçlerimiz tarafından boşa çıkarıldı.

DAİŞ çetelerinin Hol Kampı’nı kontrol etmek Hesekê’deki Sînaa Cezaevi’ne dönük saldırısı son planlarından biridir.

43 TERÖRİST SALDIRIDA KADIN VE ÇOCUK DAHİL 44 KİŞİ KATLEDİLDİ

 Sînaa Cezaevi’ne yönelik saldırıyla birlikte, terörist hücreler birçok defa içerden ve kampın dışından koridorlar yoluyla saldırılar düzenlemeye çalıştı. Ayrıca güvenlik duvarlarından Suriye’nin doğu bölgelerini Irak sınırına, Suriye kırsalı ve Türkiye sınırına bağlayan koridorda tüneller açtılar.

Demokratik Suriye Güçleri (QSD) ve güçlerimiz bunlardan birçok kişiyi yakaladı ve tehlikeli planlarını boşa çıkardı. Bu plan son zamanlarda tehlikeli bir düzeyde devam edecek.

Bu yıl da terör örgütü hücreleri ve aileleri 43 terörist saldırı gerçekleştirerek kamp sakinlerinden aralarında 14 kadın ve çocuğun bulunduğu 44 kişiyi katletti. Bu eylemler susturucu silah, tüfek ve kesici aletlerle gerçekleşti. Öncesinden de kurbanlara işkence edilerek suçlarını örtbas etmek için cenazeleri kanalizasyona atıyordu. Öte yandan 13 kaçırma ve kamp sakinleri uykudayken çadır yakma olayı gerçekleşti. Sağlık kurumu, genel hizmet malzemeleri ve yardımcı maddeler kullanılmaz hale getiriliyordu. Kampta karışıklık çıkararak kampın çevresindeki savunma duvarını yıkmak istiyorlardı.

TÜRK DEVLETİ DAİŞ HÜCRELERİNİ FİNANSE EDİYOR

Açıkça görülüyor ki Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik artan tehditleriyle birlikte kamptaki terörist olaylar de arttı. Terörist uygulamalara ilişkin elde edilen veriler doğrultusunda bu olayların Türk devletinin saldırı ve tehditlerini arttırdığı aylarda artış gösterdiği belirtildi. Birçok DAİŞ çetebaşı Türk devleti tarafından işgal edilen bölgelerde bulundu. Bu çetebaşları Hol Kampı ve çevre bölgelerdeki terörist eylemleri organize ediyor.

Yakalanan teröristlerin üzerinde çıkan belgeler ve itirafları, Türkiye her türlü istihbarat, güvenlik ve ekonomi gücünü kamptaki ve dışarıdaki DAİŞ hücreleri için kullandığını açıkça gösteriyor. Bunun yanı sıra buradaki terör ağlarını işgal altındaki bölgelerde tutarak kamp içinde korku yaratmak ve bölgenin genelinde istikrar ve güvenliği bozmak istiyor.

Kuşkusuz güçlerimiz kampta terör hücrelerini ve örgütlerinin oluşturacağı tehlikesinin önüne geçmek için birçok fedakarlık gösterdi. Güçlerimiz kamp sakinleri korumak için birçok şehit verdi. Aynı zamanda insan haklarıyla alakalı uluslararası bütün kanunlara saygı duyularak dikkatlice görevlerini yerine getirecek. İçinde bulunduğumuz olağan üstü duruma rağmen güçlerimiz terör hücrelerine karşı duruyor. Terörist grup hücreleri kamptaki mevcut olan insani durumdan faydalanarak kendilerini kadın, çocuk ve tüneller içinde saklamaya çalışıyor. Güçlerimiz birçok defa onları kalabalıklar arasında buluyordu.

ULUSLARARASI TOPLUM SORUMLU

Bu sorunun çözümü için uluslararası bir planlamanın olmaması, ilgili devletlerin vatandaşlarını kamptan çıkarmaması, askeri güçlerimize ve Özerk Yönetim kurumlarına güçlü bir desteğin verilmemesi kamptaki endişelerin artmasına neden oldu.

Öte yandan terörün bitirilmesine dönük girişimleri tehlikeye dönüşüyor. Bu bağlamda uluslararası toplumu ciddi bir boyuta ulaşan son durumun sorumlusu olarak görüyoruz. Uluslararası toplum terör hücreleri ile Türk devletinin işgali altındaki bölgelerde bulunan çetebaşları arasındaki ekonomik ve diğer ilişkilere gözünü kapatıyor.

Bu gerçeklikler doğrultusunda Kuzey ve Doğu Suriye İç Güvenlik Güçleri olarak, Demokratik Suriye Güçleri (QSD) ve DAİŞ’e Karşı Uluslararası Koalisyon’nun desteğiyle Hol Kampı’ndaki DAİŞ hücrelerini tespit etmek, kaynaklarını kurutmak ve kamptakileri terörlerinden kurtarmak için düzenlenen İnsani ve Güvenlik Operasyonu’nun ikinci aşamasını başlattığımızı duyuruyoruz.

OPERASYONA DESTEK VERİLMELİ

Bu operasyon uzun bir süredir işgalci Türk devletinin saldırı ve tehditlerinden dolayı ertelendi. Eğer şimdi harekete geçmezsek bölge ve tüm dünya birçok sorunla karşı karşıya kalacak. Bu bağlamda tüm devletlere ve ilgili örgütlete operasyona destek vermesi çağrısı yapıyoruz.

Operasyonda insan haklarına ve yasalarına bağlı kalacağımızı bir kez daha belirtiyoruz.”