HTŞ-El Nusra, Efrîn ve Fırat’ın batısına yerleştirildi

18 Haziran günü iki koldan Efrîn’e, ayrıca Cerablus ve Bab’a giren HTŞ, girdiği hiçbir alandan çıkmadı. HTŞ, artık Türk devleti onayıyla partneri Ahrar Şam’ın ismiyle Fırat’ın batısındaki işgal bölgelerine yerleşmiş durumda.

18 Haziran 2022 günü İdlib’de yaklaşık 40 bin kişilik çete gücü ve Türkiye’yle yakın ilişkileri bulunan Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) çeteleri, iki koldan Türk devleti ve ortağı Suriye Milli Ordusu (SMO) çetelerinin işgalindeki Efrîn’e girdi. Birleşmiş Milletler (BM) ve ABD’nin terörist örgütleri listesinde yer alan HTŞ, Efrîn’de neredeyse hiçbir direnişle karşılaşmadan ilerlerken, Türk devleti de neredeyse hiçbir noktasını terk etmedi.

Her ne kadar HTŞ’nin 18-22 Haziran arası günlerde girdiği bölgelerden çekildiği haberleri servis edilse de gerçekte ise girdiği hiçbir yerden çekilmedi. 22 Haziran günü Türk istihbaratının Ezaz’da Cephet Şamiye’yle yaptığı toplantıda Cephet Şamiye’nin 1 milyon Dolar kefalet ödeyerek bulunduğu yerlere geri dönmesi kararlaştırılırken, HTŞ de girdiği alanlarda terör örgütleri listesinde olmayan Ahrar el Şam ismiyle kalacak.

HİÇ ÇATIŞMA YAŞAMADAN EFRÎN’E GİRDİ VE İLERLEDİ

18 Haziran 2022 günü Bab’da başlayan çatışmalar, Türk devleti güdümündeki çete koalisyonu SMO bileşeni Cephet El Şamiye ve Ahrar el Şam arasındaki çatışmalar uzun süredir hazırlanan HTŞ’yi bölgeye yerleştirme planının startı oldu.

Cephet el Şamiye, 18 Haziran’da Bab kırsalında Ahrar el Şam’a saldırdı. El Vaş, Dover el Hava, Kaar Kalbin, Aşdod, Baran, Baruza, Tel Battal ve Abla’da Ahrar el Şam-Doğu Kanadı’nın karargahları ele geçirilip 50 kişi rehin alındı. Çatışmalar Cerablus’a da sıçradı ve ardından Efrîn’e de yayıldı. Çete güçleri arasında başlayan çatışmalarda Cephet El Şamiye Ezaz’dan,  Ahrar el Şam çeteleri ise İdlib’den BM ve ABD’nin terörist örgütleri listesindeki HTŞ’den takviye aldı.

HTŞ-Ahrar Şam güçleri, 18 Haziran gecesi iki koldan Efrîn’e girdi ve rahatça ilerledi. Esas büyük hamle 18 Haziran gecesi olurken 4 gün boyunca birkaç köye daha girdi. 18 Haziran’da ilk kol HTŞ konvoyu İdlib’den, Feylaq Şam ve Cephet El Şamiye kontrolündeki Gazaviye sınır kapısından ciddi bir sıkıntı yaşamadan Efrîn’e girdi ve Şerewa köylerine ilerlerdi. Şerewa’ya bağlı Basutê, Eyn Dara, Dermişmiş, Kurzele’ye girdi. Cephet el Şamiye ve Ahrar el Şam arasında gündüz saatlerinde Bab, Marê çevresinde çatışmalar yaşanırken, birçok çete grubunun bulunduğu Efrin’in Cindires ilçesi ve Şêrewa ilçesi köylerinde Kurzele dışında hemen hemen hiçbir yerde çatışma yaşanmadı ve HTŞ rahatlıkla ilerledi. Kurzele’de de Cephet el Şamiye ile Ahrar el Şam-HTŞ çete güçleri arasında çatışmalar yaşandı.

HTŞ’nin 18 Haziran gecesi Efrîn’e gönderdiği diğer konvoy ise İdlib Atme üzerinden Efrîn’in Derbalut bölgesine ve oradan da Efrîn’in güneyindeki Cindirês ilçesine girdi. HTŞ çeteleri Cindirês’in Îska, Mahmudiyê, Şadirê köylerine de girdi. Fakat Cindirês’te Cephet el Şamiye dahil olmak üzere SMO çete koalisyonunda bulunan hiçbir grup HTŞ’nin ilerlemesine karşı durmadı. HTŞ, bu bölgelerde de neredeyse tek kurşun atmadan ilerledi.

TÜRK ORDUSU NOKTA VE KARAKOLLARINI BOŞALTMADI

HTŞ’nin Efrîn’e ilerleyişinde dikkat çeken bir diğer nokta ise Türk askerlerinin bölgede hemen hemen hiçbir karakol ve noktasını boşaltmamasıydı. Bölgeden alınan bilgilere göre Türk askerleri sadece Efrîn yolu üzerindeki bir noktadan kendilerini bir kademe geri çekti.

Bunun dışında Türk devleti Şêrewa’nın Gazaviye, Basufane, Kimarê ve Cilbirê’deki karakollarını, Beradê’deki büyük noktasını ve diğer köylerdeki noktalarını boşaltmadı. Türk devletinin bu bölgedeki her karakolunda en az 60-70 asker, tank, top, obüs ve radar gibi askeri malzemeler bulunuyor.

HTŞ, AHRAR EL ŞAM ADIYLA KALACAK

18 Haziran’dan bugüne birçok defa MİT’in devreye girdiği çete grupları ile görüştüğü ve HTŞ’nin yerine geri döndüğü bilgileri MİT ve çete kaynaklarınca dağıtılıyor. Hatta süreç içerisinde HTŞ’nin geri çekildiği belirtilmesine rağmen HTŞ hamle yapmaya devam etti. Bölgedeki kaynaklar şu anda da HTŞ’nin Efrîn, Bab ve Cerablus hattında kaldığını belirtiyorlar. Yerel halkın “etekliler” diye adlandırdığı HTŞ’liler, Efrîn hattında ilerleyen bazı güçlerini geri çekerken bazı güçlerini ise Ahrar el Şam ismiyle bölgede bıraktı.

Güvenilir kaynaklar, 22 Haziran günü Ezaz’da MİT ve Cephet el Şamiye arasında bir toplantının yapıldığını belirtti. Bu toplantıda Cephet el Şamiye çete grubuna HTŞ-Ahrar el Şam’ın bulunduğu yerlerde kalacağının deklare edildiği ve Cephet el Şamiye’nin de yerinde kalmasının kararlaştırıldığı öğrenildi. Cephet el Şamiye’nin yaşanan çatışmalar ve ortaya çıkan zarar nedeniyle 1 milyon Dolar kefalet ödediği belirtildi.

HTŞ’NİN YERLEŞTİĞİ ALANLAR

HTŞ’nin bu hamlesinden önce Gazaviye sınır kapısında Ahrar Şam, Cephe Şamiye, Feylaq Şam güçleri bulunurken Efrîn Şêrewa’da daha çok Hamza Tugayı, Ahrar el Şam, Feylaq Şam, Cephet Şamiye, yer yer de Ahrar Şarqiye ve Mutasim Billah Tugayı çeteleri bulunuyordu.

Anlaşma sonucu tüm SMO grupları eski konumlarına geri döndü. HTŞ-Ahrar Şam güçleri de Efrîn’in Cindirês ilçesi, Cindirês’e bağlı Îska, Şadire, Mahmudiye köyleri; yine Efrîn Şêrewa ilçesinin Eyn Dara, Kurzelê, Basutê, Kimarê, Birc Haydar, Birc Abdullah, Bircika Süleyman, Fafirtine, Basufane, Bae, Kibeşine, Kefer Nebo, Beradê,  Gazaviyê köyleri ve Gazaviyê sınır kapısında Ahrar el Şam ismiyle kaldı. Yine BAB’ın doğusundaki Harikat Tahrin bölgesi ve Minbic’in Erap Hesen köyüne sınır olan Cerablus köyü HTŞ’nin denetiminde olacak.

KARDEŞLİKTEN DÜŞMANLIĞA, DÜŞMANLIKTAN PARTNERLİĞE!

Şu an “ılımlı” diye nitelenen Ahrar el Şam adlı örgüt, hem ideolojik hem de örgütsel olarak şu an “terörist” diye nitelenen hem Nusra Cephesi (HTŞ) hem de DAİŞ’le aynı kökene sahip. Örgütün kurucusu Ebu Halid es-Suri, el-Kaide Lideri Usame bin Ladin'in ve onun halefi Eymen Zevahiri’nin Suriye temsilcisiydi. Ebu Halid Suri, 21 Şubat 2014’te DAİŞ çeteleri tarafından Halep’te öldürdü.

DAİŞ ve Nusra gibi bir diğer el-Kaide türevi çete örgütü Ahrar Şam’ın Cephet El Nusra ile kardeşlikten düşmanlığa, sonra yeniden partnerliğe dönüşen hikayesinin merkezinde Türk devleti var. Şu an “ılımlı” diye söz edilen Ahrar el Şam ile “terörist” diye nitelenen HTŞ (Cephet El Nusra), 2015’de kurulan ve Nisan-Mayıs 2015’te İdlib’i ele geçiren “Fetih Ordusu” isimli çete koalisyonun esas güçleriydi. “Fetih Ordusu” Türkiye, ABD, Suudi Arabistan, Katar tarafından kurulmuştu.

24 Ağustos 2016’da başlayan Türkiye’nin “Fırat Kalkanı Harekatı” olarak adlandırdığı Şehba işgal saldırısının 28. gününde Ahrar el Şam çetelerine Türk devleti ve ÖSO’yla birlikte harekata katılma çağrısı yaptı. Ahrar el Şam Fetva Meclisi, bu açıklamasında PYD ve YPG’yi hedef gösterdi. Fırat Kalkanı’nın 28. gününde yayınladığı fetva ile savaşçılarına, Türkiye’nin yürüttüğü operasyona destek verme çağrısında bulundu. 2016 sonunda Türkiye ve Rusya yakınlaşıp Ocak 2017’de Astana görüşmeleri başladığında Fetih Ordusu’nun “ılımlı” ve “terörist” diye ayrıştırılması süreci fiilen başlamış oldu.

GELİŞMELER TÜRKİYE İLE BAĞLANTILI

Şam’ın Fethi Cephesi (Nusra) Türkiye’yle hareket edip Astana’ya katılan Ahrar Şam’ı suçladı. Fetih ordusunun temel bileşenleri olan eski kardeşler Nusra (adını “Şam’ın Fethi Cephesi olarak değiştirdi) ile Ahrar el Şam’ın arası açıldı ve aralarında çatışmalar başladı. Türkiye Astana görüşmeleri çerçevesinde İdlib’e giriş yaptığı 2017 yılının Ekim ayında,  eskinin kardeşi yeni düşmanlar Ahrar el Şam ve Cephet El Nusra’yı yeniden masaya oturttu.

İdlib’i Şam yönetiminden alan “Fetih Ordusu” bileşenleri, Ahrar el Şam’ın yanında yer alanlar “Suriye Kurtuluş Cephesi”, Cephet El Nusra yanında yer alanlar ise Heyet Tahrir Şam (HTŞ) olarak ayrıştı. Ahrar el Şam “Nureddin Zenki” çete grubuyla birlikte 18 Şubat 2018’de “Suriye Kurtuluş Cephesini” kurdu. HTŞ Aralık 2018’de İdlib’de saldırıya geçerek Ocak 2019’da Ahrar el Şam ve Zenki’yi yenilgiye uğrattı. 30 Aralık 2017’de Türkiye tarafından kurulan 30 çete grubundan oluşan “Milli Ordu” isimli çete koalisyonun yerini alan Ahrar el Şam, bu oluşumun bir bileşeni olarak Efrîn’i işgal saldırısına da katıldı. 

Kendisi de şu an bir SMO bileşeni olan Ahrar el Şam, 2017 yılında HTŞ’ye karşı birlikte hareket ettikleri, kendisi gibi SMO 3. Kolordu’da yer alan ve Girê Spî işgal saldırısında yan yana olduğu Cephet El Şamiye’yle kavgasında eski düşmanı HTŞ’yi davet etmesi, Türkiye’den ve onun planlamalarından bağımsız düşünülemez.