1975 yılında Dêrîk’te doğan Şehit Hacî (Îdrîs Ehmed), koçer kültürüyle büyüyen bir çocuktu. Ailesinin Kürt Özgürlük Mücadelesi ile tanıştığı 1984 yılında 8 yaşında olmasına rağmen, abisi Mihemed Ehmed’in deyişiyle merakla sorduğu sorularla Kürt Özgürlük Hareketi’ne olan ilgisi o günlerden belliydi. Şehit Hacî, her koçer gibi toprağına, taşına ve kültürüne bağlı bir insandı. 1992’de PKK’ye katılma kararı aldığında üniversite öğrencisiydi. Suriye rejiminin çıkarlarına hizmet etmeye karşı çıkarak PKK saflarına katıldı ve halkı uğruna savaştı. 1995’te Metîna’da Türk devletiyle KDP’nin işbirliği sonucu şehit düştü. Kardeşi Şehit Hacî’nin mücadelesini anlatan Mihemed Ehmed, KDP’nin Kürt halkına karşı ihanetin ötesini yaşadığını belirtiyor.
‘YANLIŞI KABUL ETMEZDİ’
Mihemed Ehmed, Şehit Hacî’nin çocukluğunu anlatarak sözlerine başlıyor: “Zeki ve akıllı bir çocuktu. Zekâsı insanları şaşırtacak düzeydeydi. Yanlışı kabul etmezdi. Yanlış bir durumla karşılaştığında da sert çıkışları olurdu. Taviz vermezdi. Küçük, büyük demeden uyarır ve tavrını ortaya koyardı. Değerli bir insandı.
Halep’te Fransız Edebiyatı okuyordu. Zaten Kürt Özgürlük Mücadelesi’ni yakından tanıması da Halep’te oldu. Üniversite yıllarında doğrudan mücadeleye katılıyor; bir yandan okuluna devam ederken bir yandan da örgütleme, eğitme faaliyetlerinde yer alıyordu. Hevallere çok bağlanmıştı ve içten seviyordu. Bir gün yanıma gelerek ‘PKK’ye katılacağım. Suriye rejiminin kölesi olacağıma, değersiz olacağıma, her gün hakarete uğrayacağıma halkım uğruna savaşırım. Tarihe onurlu bir insan olarak geçerim’ demişti. Hacî mücadeleye katılınca ailede de büyük değişimler ve gelişmeler oldu. Tabii yurtsever bir aileydik fakat Hacî’nin katılımı bağlılığımızı daha da güçlendirdi.”
‘KDP’NİN POZİSYONU UTANÇ VERİCİ’
Kardeşinin KDP tarafından şehit düşürülmesinin utanç verici olduğunu belirten Mihemed Ehmed, KDP’ye yönelik eleştirilerini şöyle ifade ediyor: “Yazıklar olsun ki kardeşim KDP tarafından şehit düşürüldü. Kürt bir gencin, kendisine Kürt’üm diyen küçük bir aileden oluşan KDP tarafından şehit düşürülmesi utanç verici ve hala da kabul edilebilir gibi değil. Kürt halkı uğruna mücadele veren, Kürt halkının çıkarlarına hizmet eden gençlerin KDP tarafından şehit düşürülmesi kadar kötü bir durum söz konusu olamaz. Barzani ailesinin ihaneti 1995 yılıyla başlayan ve sonlanan bir ihanet değildir. Tarihe bakılacak olursa sürekli halkına ihanet etmişler. Kardeşimizi şehit düşürenler haindir, çetedir ve düşmanın hizmetinde olanlardır. Önder Apo, birçok değerlendirmesinde ihanetin Kürt halkını ne duruma getirdiğini söylüyor. Fakat Barzani ailesi bu değerlendirmelerden ders çıkarmadı, çıkarmıyor da. Hala ihaneti yaşıyor. İhaneti de aşarak Türk devletiyle kendi çıkarları doğrultusunda dostluk yapıyor.”
‘KÜRT HALKI BİRLİK OLMALI’
“KDP, dar bir ailenin çıkarlarına hizmet ediyor. Barzani ailesini zenginleştirmek için halkını bir köşeye atıyor. Şu ana kadar Kürt halkının çıkarları doğrultusunda bir adım atmış değildir,” diyor Mihemed Ehmed ve yurtsever Kürt halkına seslenerek, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Kürdistan’a bağlı, kendi çıkarlarını bir kenara bırakan ve yurtsever Kürt halkı, el ele vererek KDP’nin ihaneti de aşan işbirlikçi, ortak ve Türk devletiyle dostluğuna karşı durmalı, tavır sahibi olmalıdır.”