Hesekê’nin 45 kilometre doğusunda bulunan ve neredeyse dünyanın en büyük kampına dönüşen Hol Kampı’nda 60 binin üzerinde kişi kalıyor. Kampta Irak ve Suriye dışında 48 farklı ülkeden binlerce DAİŞ’li aile de kalıyor.

Türk istihbaratı, bir yandan kamptaki DAİŞ’lileri kaçırtmak için şebekeler kurarken diğer yandan da DAİŞ’in kampı ele geçirmesi için yoğun mesai harcıyor.

Türk işgali altındaki bölgelerden Hol’e kadar uzanan yoğun bir çete ağı bulunuyor.

Kuzey-Doğu Suriye İç Güvenlik Güçleri, 28 Şubat 2021’de DAİŞ gizli hücre yapılanmalarının arttığı kampa ‘İnsani ve Güvenlik Operasyonu’ adıyla bir operasyon düzenlemişti.

Operasyon sonucunda onlarca hücre çökertilirken aralarında DAİŞ emirlerinin de bulunduğu 200’ün üzerinde çete mensubu da yakalanmıştı.

28 Şubat’ta başlatılan operasyon sonucu büyük darbe alan DAİŞ, yeniden örgütlenmeye başladı. Mültecilerin içerisine sızan ve pasif olan çete mensupları ‘yeniden örgütlenme’ için harekete geçirildi.

Kampın güvenliğini sağlayan İç Güvenlik Güçleri, birkaç gün önce aldıkları ihbar üzerine operasyonlar düzenledi; kampa sokulmaya çalışılan silah ve mühimmatı ele geçirdi. Operasyon sonucunda 6 adet AK-47 silah, 48 adet şarjör, bin 350 adet mermi, 7 adet el bombası, 7 adet askeri yelek ve 1 adet de askeri kıyafet el konuldu.

Yakalanan çete mensupları, ilk ifadelerinde mühimmatın, Türk işgali altındaki Girê Spî’den geldiğini, daha da geleceğini ve bu konuda büyük bir hareketliliğin olduğunu itiraf etti.

Hol Kampı’ndaki ‘DAİŞ hareketliliği’ Ekim 2019’a Girê Spî işgal edilene kadar da İdlib’den yürütülüyordu. Türk devleti, Girê Spî’yi işgal ettikten sonra ‘Hol Harekat Merkezi’ni Girê Spî’ye taşıdı ve başına da MİT’in kaçırdığı Cerrah Ebu Ömer adlı çete mensubunu getirdi.

Yakalanan DAİŞ emirlerinden Ebu Velid ve hücresi, kamptaki tüm eylem ve faaliyet talimatlarını daha önce kampta olup sonra MİT tarafından Girê Spî’ye kaçırılan Cerrah Ebu Ömer’den aldıklarını itiraf etmişti.