Mam Reşo’dan Tişrîn ve Qereqozaq Köprüsüne…

Mekanların, cephelerin ya da zamanın özgürlük savaşçıları için bir önemi yoktur; çünkü hepsi aynı amaç için savaşıyor ve direniyor. Bu nedenle Mam Reşo, Zendura, Girê Sor tünelleri ile Tişrîn Barajı ve Qereqozaq Köprüsü arasında bir fark yoktur.

İŞGAL SALDIRILARINA KARŞI DİRENİŞ

Direniş, sadece dünden ya da bugünden ibaret değil; Kürt halkının kanıyla yoğrulan bu topraklarda uzun bir geçmişin mirasıdır. Bu yüzden direniş; kültürü, tarihi, değerleri, öz savunmayı ve varlığını sürdürmeyi ifade eder. Kürt halkının kazanımlarını kaybetmemek, savunmasız bırakmamak ve topraklarında özgür bir yaşam kurabilmeleri için Kürdistan gerillaları dağlarda mücadele ederken, YPJ, YPG ve QSD savaşçıları da Rojava Devrimi'ni savunmaktadır. Mekanların, cephelerin ya da zamanın bu savaşçılar için bir önemi yoktur; çünkü hepsi aynı amaç için savaşıyor ve direniyor. Bu nedenle Mam Reşo, Zendura, Girê Sor tünelleri ile Tişrîn Barajı ve Qereqozaq Köprüsü arasında bir fark yoktur. Her yer direniş, her yer düşmana karşı bir mevzidir. Hedef birdir ve bu yüzden her tünelin sonu aydınlıktır.

2021 yılı Şubat ayında başlayan Siyanê operasyonlarıyla başlayan tünel savaşları Werxelê ve Kûrojaro’da zirveye ulaştı, bugün de Girê Cûdî ve Girê Amediyê’deki başarılar tartışılıyor. Düşmanın tank ve toplarına karşı tünellerde savaşan gerillanın çok daha kararlı ve iradeli bir şekilde direniyor. Her yıl kazanılan tecrübelerle tünel savaşları, gerillanın mücadelesinde önemli bir ayağını oluşturuyor. Tünellerde sadece savaş yürütülmüyor,  aynı zamanda direniş, yaşam ve eğitim bir arada sürdürülmektedir. Bu tüneller, hem özsavunma, hem de kesin bir zaferin elde edilmesi için önemli bir rol oynamaktadır.

Videolarda, açıklamalarda ve belgelerde sıkça görülen gerillaların kararlılığı, tünellerin mücadelenin temel bir parçası olduğunu net bir şekilde göstermektedir. İlk günden bu yana işgalci Türk devleti tünel direnişleri karşısında yenilgiye mahkum olmuş ve gerillanın direnişine takılmıştır. Kurdistan gerillaları, özgür bir ülke uğruna savaşmakta ve mücadele etmektedir. Ancak bu mücadele yalnızca savaş tecrübeleriyle sınırlı kalmamış, elde edilen kazanımlar sonucu dünyanın her yerinde özgürlük özlemi çekenlere örnek teşkil etmiştir.

ROJAVA’DA DA AYNI RUH VE İRADE İLE BİR SAVAŞ YÜRÜTÜLÜYOR

Kürdistan gerillalarının bu eşsiz direnişi şüphesiz Rojava’daki savaşçılara da ilham kaynağı olmuştur. Rojava’ya yönelik saldırıların başlamasıyla birlikte, oradaki savaşçılar devrimi ve halkın kazanımlarını korumak için eşsiz bir direnişe başlamıştır. Her gün paylaşılan görüntülerde işgalci Türk devleti ve çetelerinin ağır darbeler aldığını görüyoruz. Çeteler eliyle yapılan bu saldırıların hedefi Rojava Devrimi olsa da halk, “Sonuna kadar direniş” diyerek devrimi ve kazanımları koruyacağını ilan etmiştir. Tişrîn Barajı ve Qereqozaq köprüsündeki direniş de bu kararlılığı açık bir şekilde ortaya koymaktadır. YPG, YPJ ve QSD savaşçıları bu savaşta yeni bir dönem başlatmıştır.

Dağlarda olduğu gibi onlar da hem tünellerde, hem arazide aynı ruh ve irade ile direniyor ve Rojava Devrimi’ni savunuyorlar. Bu ruh, Kürt gençlerinin ruhudur, Rêber Apo’nun ideolojisinin ve zaferin ruhudur. Rojava’da direnen savaşçılar ile dağlarda direnen savaşçılar, topraklarını işgalcilere bırakmayacaklarını ve her zaman direneceklerinin mesajını veriyorlar. Verdikleri mesajda direniş ve zafer kararlılığını görmek mümkün. Bu nedenle Kürt gençleri ülkelerinin özgürlüğü için her zaman, her yerde bedel ödemeye hazırlar.

Serhatların, Zinarînlerin, dağlarda sergiledikleri duruş ne ise, Harun ve Beritanların Rojava tünellerinde sergiledikleri duruş da aynıdır. Aynı kararlılık ve aynı ruhtur. Bu nedenle savaşın sonucu da onların duruşu gibi onurlu ve görkemli olacaktır. Kürdistan dağları zalimlerin kalelerinin yıkıldığı yer, Rojava savaşı ise devrimin korunduğu yer olacaktır.