'Suriye krizinin çözümü Özerk Yönetimde'
Özerk Yönetim Yürütme Meclisi Eşbaşkanı Ebid Hamid El Mihbaş, "Özerk Yönetim, Suriye krizi için en uygun çözümdür" dedi.
Özerk Yönetim Yürütme Meclisi Eşbaşkanı Ebid Hamid El Mihbaş, "Özerk Yönetim, Suriye krizi için en uygun çözümdür" dedi.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’n 4’üncü kuruluş yıl dönümü kutlamasında konuşma yapan Özerk Yönetim Yürütme Meclisi Eş Başkanı Ebid Hamid El Mihbaş, önemli değerlendirmelerde bulundu.
Ebid Hamid El Mihbaş, “Özerk Yönetim’in kuruluşunun üzerinden 4 yıl geçti. Özgürleştirilmesinden kuruluşuna kadar mücadelecilerin yürüttüğü başarı ve yaratıcılığa doğru gitti. Bu mücadeleciler büyük bir sorumluluk ve ulusal bağlılıkla halkının ve ülkesinin davasına yaklaştı” dedi.
“Bugün Suriye'de denge ve hesapların yapıldı bir süreçte 4’üncü yılımızı kutluyoruz” diyen El Mihbaş, Özerk Yönetim’in bugün 10 yıllık siyasi, askeri ve idari bir sistem oluşturduğu söyledi.
Ebid Hamid El Mihbaş, şöyle devam etti: “Şam hükümeti, bu bölgelerde Suriye halkını korumadı, aynı zamanda bölgeden çekilerek, DAİŞ ve El Nusra gibi terörist örgütlere bıraktı.”
HALKA DÖNÜK HİZMET VE KAZANIMLAR
Özerk Yönetim’in tüm kurumlarında elde ettiği kazanımlara işaret eden El Mihbaş, “Özerk Yönetim kuruluşundan bu yana kadar bütün alanlarda Kuzey ve Doğu Suriye halkına hizmet etti. Tıp, eğitim ve kültürel bütün alanlarda hem kamptaki hem de dışarıdaki insanlara yardım etti” dedi.
El Mihbaş, şunları kaydetti: “Yıkılan alanlar yeniden inşa edildi, enerji sistemleri, barajlar ve baz istasyonları çalıştırıldı. Bugün 23 ten fazla genel hastane, 79 özel hastane 129 tıp merkezi ve 822 eczane bulunuyor. COVİD-19 Hastanesi ile Kalp ve Göz Hastanesi halka hizmet ediyor.”
Tarım alanında yapılan çalışmalara değinen El Mihbaş, özellikle bu alanı aktifleştirmeye çalıştıklarına işaret etti.
“Şu anda 50’den fazla birlik, 2 tohum kurumu ve Tarım Bilimleri Araştırmaları Merkezi var” diyen El Mihbaş, şöyle devam etti: “Tarım ürünlerini çiftçiden alıp mevsim ihtiyaçlarını karşılıyor. İçme suyu istasyonları, bahçe, belediye, hizmet merkezleri ve iş yerleri kuruldu. 132 belediye, 47 hizmet merkezi ve 10 asfalt merkez var. Bölgedeki tüm yollara asfalt dökülmesi en önemli ve stratejik çalışmamız arasında yer alıyor.”
Ebid Hamid El Mihbaş zeytin yağı, tekstil, peynir, süt, karton, gübre ve mısır kurutma fabrikalarını olduğu bilgisini verdi.
Özerk Yönetim’in okulları bakımdan geçirdiği ve bugün bölgede 4 bin 797 okulun aktif olduğunu söyleyen El Mihbaş, 42 bin 187 öğretmen ve 86 bin 728 öğrencinin bulunduğunu belirtti.
El Mihbaş, “Savaştan sonra 728 okuldan 380’i yeniden yapıldı. Rojava, Kobanê ve Şerq üniversitelerinde 3 yüksek okul açtı. Burada şu anda bin 560 öğrenci ve 400 öğretmen bulunuyor” dedi.
GÜVENLİK ENGELLERİ
El Minbaş, “Özerk Yönetim’in halka hizmet etmek için gerekli mali kaynakların eksikliği gibi geçmişten bugüne kadar çok sayıdan engelle karşılaştığını belirtti. Ayrıca DAİŞ ve başka çıkarlara bağlı gizli hücrelerin varlığı nedeniyle bölgedeki güvenlik engelleri ve bölgenin istikrarını bozma girişimlerinin yanı sıra Suriye’nin başka bölgelerinin işgale edilmesinden dolayı kamplardaki ve diğer bölgelerdeki büyük mülteci sayısı ve bunların insani ihtiyaçları bulunmakta” ifadelerini kullandı.
El Mihbaş şöyle devam etti: “Ayrıca Özerk Yönetim, bölgelerimizde tutuklu bulunun binlerce DAİŞ çetesi ve kamplarda kalan ailelerinin yükünü taşıyor. Uluslararası toplumun bu konuda olumlu rolünün olmamasından kaynaklı, koronavirüsünün olumsuz etkilerinin, ambargo politikalarının yayılmasına ve insani krizi derinleştiren Til Koçer Sınır Kapısı’nın kapalı tutulması göçmen ve mültecilerin insani yardımlardan yoksun bırakılmasına neden oluyor.”
Fırat Nehri ve Elok istasyonu suyunun işgalci Türk devleti ve çeteleri tarafından kesilmesine dikkat çeken El Mihbaş, “Bu uluslararası insani anlaşma ve sözleşmelere aykırıdır” dedi.
El Mihbaş, ayrıca işgalci Türk devletinin, Özerk Yönetim’e yönelik aralıksız devam eden tehdit ve saldırılarına, özellikle silahlı insansız hava araçlarıyla Özerk Yönetim yöneticileri ve üyelerini hedef alan son saldırıları ile uluslararası toplumun ve insani örgütlerin eksik desteğine dikkat çekti.
El Mihbaş, bu engellemelere rağmen, Kuzey ve Doğu Suriye halklarına hizmet etmek için ısrar ve kararlılıklarının devam ettiğini kaydetti.
El Mihbaş konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu konuda mali, ekonomi ve idarenin çalışmalarıyla birçok özel kanun hazırlandı. Yasama Meclisi tarafından 31 yasa hazırlanarak onaylandı. Ayrıca kanunları tamamlayan birçok karar, kararname ve idari işlem hazırlandı. Ayrıca bir dizi yasa da hazırlanıyor.
Bütün bileşenlerin haklarını, idari kurumların aktif ve fiili bir şekilde katılımını sağlamak için Kuzey ve
Doğu Suriye düzeyinde toplumsal sözleşmenin tamamlanması için çalışmalar yapılıyor. Ardından halkın yönetimdeki temsilcilerini seçmesi için seçimler yapılacak.”
PROJE VE PLANLAMA
El Mihbaş, projenin bazı planlarına dikkat çekerek şu bilgileri verdi: “Mali komitenin planlı görüşüne göre ilgili tüm paydaşların işbirliğiyle dış alımı arttırmak ve genel bütçeyi doğru kullanmak için planlamalar yapıyoruz. Bununla yatırım bütçesini sağlık, hizmet, eğitim, ekonomik ve tarımsal projeleri gibi çok sayıda projeyi hayata geçirmek için kullanabileceğiz. Projeler, Özerk Yönetim bölgelerinde güvenlik, istikrar ve kalıcı kalkınmayı sağlamak için sistematik bir plana göre uygulanacak.”
El Mihbaş, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin başından beri diyalog ve müzakereyi Suriye krizinin çözümünün temeli olarak gördüğünü ifade ederek, “Suriye tüm Suriyelilerindir. Onların hayallerini gerçekleştirmek için Suriye’nin demokratik, çok kültürlü ve ademi merkeziyetçi olması gerekiyor. İşgal altındaki toprakları Suriye’nin egemenliğine tekrar almak için hepimizin ulusal bir akılla düşünmesi gerekiyor. Efrîn’den İdlib’e kadar, Cerablûs, Bab, Ezaz, Girê Spî ve Serêkaniyê’yi sahiplerine iadesini sağlamalıyız” dedi.
'AYRILIKÇI PROJE DEĞİL'
El Mihbaş, Özerk Yönetim projesinin hiçbir zaman ayrılıkçı bir proje olmadığını, ancak tüm Suriyelilerin demokratik, ulusal ve siyasi projesi olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Suriye halkı tüm bileşenleriyle birdir. Suriye’nin bağımsızlığı güneyden kuzeye, doğudan batıya kadar bizim için kırmızı çizgidir.”
Ebid Hamid El Mihbaş, Kuzey ve Doğu Suriye’nin bölgelerinin istikrar ve huzurunu koruyan tüm güvenlik güçlerine teşekkür etti.
Ferhad Şiblî, Riyad El Hefel, mühendis Mihemed Ehmed, Selwa El Seyd gibi şehit düşen yoldaşlarını anan El Mihbaş, birlikte başladıkları yolculuğa devam edeceklerini vurguladı.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin 4’üncü yıl kutlamaları konuşmalarla devam ediyor.
QSD, MSD ve katılan misafirler adına da konuşmaların yapılması bekleniyor.