TEV-DEM yaptığı yazılı açıklamada, “23’üncü yıldönümünde uluslararası komployu kınıyoruz. Devlet ve egemen güçlerin tümü, mazlum halkların ve toplulukların önderine yönelik komplonun içinde yer almış ve uluslararası korsan operasyonun parçası olmuştur” dedi.
Açıklamada devamla şunlar yer aldı:
“Bölgesel ve uluslararası kapitalist devletler 21’inci yüzyılın sonunda Önder Abdullah Öcalan’a yönelik komployu gerçekleştirmek için seferber olmuş ve birçok devletin istihbaratı bu komployu koordine etmiştir.
Komplo, Kürt halkının irade ve kazanımlarını baltalamayı, bölgenin kültürel, ahlaki değerlerini, bir arada yaşama ilkesine dayalı özgürlük, adalet ve eşitlik çağrısını, halkların umutlarını baltalamayı amaçlamaktadır.
Önder Abdullah Öcalan İmralı cezaevinde ve faşist Türk devletine karşı 23 yıldır direniyor.
Türk devleti her türlü tecrit, psikolojik işkence gibi yola başvuruyor. Hiçbir şekilde hukuku uygulamıyor.
Ailesi ve avukatlarının kendisini ziyaret etmesine ve uluslararası sağlık ve hukuk örgütleri ile işkenceyle mücadele eden kurumların, İmralı cezaevini ziyaret etmesine izin verilmiyor. Bunlar aynı zamanda siyasi suçlardır.
Önder Öcalan, toplumun insanlığın özgür iradesinin umudunu temsil ediyor. Barış, demokrasi ve diyalog için mücadele ediyor. Önder Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü bölgedeki tüm sorunların çözümünün tek garantisidir.
Ancak AKP hükümeti ve uluslararası komployu planlayan devletler buna hiç dikkat etmedi. Türk devletinin Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî bölgelerinde gerçekleştirdiği demografik değişiklikler ve son olarak Hesekê kentindeki Sinaa Cezaevi’ne yönelik terör saldırısına verdiği destek dünyanın gözü önünde gerçekleşti. Bu komplonun amacı Kürt kimliğini yok etmek ve varlığını inkar etmektir.
Dünyanın dört bir yanından binlerce siyasi tutsak ve on milyonlarca insanın katıldığı Önder Öcalan’a özgürlük kampanyaları direniş ve özgürleşme felsefesiyle tecridi kırmaya doğru atılmış bir adımdır.
Demokratik ulus felsefesi, bölgenin tüm sorunlarını ve gerilimlerini çözmek için en iyi projedir. Önder Abdullah Öcalan, bölgedeki tüm çözümlerin temel dayanağıdır.
Siyasi güçleri, Kürt yurtseverlerini ve sivil toplum kuruluşlarını ulusal bir duruş sergilemeye ve Önder Abdullah Öcalan için özgürlük hareketine katılmaya çağırıyoruz.
Dünyanın dört bir yanındaki özgürlük savaşçılarını ve demokratları Önder Apo’nun özgürlük çağrısını desteklemeye ve bu komplonun yenilgiye uğratılması için çalışmaya çağırıyoruz.
Önder Abdullah Öcalan, sadece Kürtler için değil, özgürlüğünü Öcalan’ın özgürlüğü olarak gören tüm halklar ve gruplar için bir özgürlük sembolü haline gelmiştir.”