Xelîl: Herkes KDP-Türk devleti konseptine karşı net tutum almalı

PYD Eşbaşkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl, "KDP-Türk devleti konseptine karşı bütün halkımız kendini örgütlemelidir. Herkes işgale ve ortaklarına karşı net tutum sahibi olmalı" dedi.

PYD Eşbaşkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl, KDP’nin Başûrê Kurdistan’ı Türk devlet planlarının yürütüldüğü bir yer haline dönüştürdüğünü belirterek, “Türk devleti ‘Özgürlük hareketini yok edeceğim’ derken kendini KDP’nin desteğine yaslıyor. Türk devletinin uluslararası boyutta yapamadıklarını KDP yapıyor” dedi.
Aldar Xelîl, KDP-Türk devleti arasında artan görüşmeleri, bu görüşmelerin hedeflerine ve Kürt halkına nasıl yansıyacağına ilişkin ANF’nin sorularını yanıtladı.


Kürtlere dönük yoğun saldırıların olduğu bir süreçte KDP ve Türk devleti arasında artan ilişkiler nasıl görülmelidir?
KDP kaderini Türk devletiyle ilişkilerine bağlamış. Daha detaylı söylersek, kaderini AKP-MHP’ye bağlamıştır. AKP-MHP, Türk devlet tarihindeki en şovenist iktidardır. Kürt halkının varlığına, demokrasiye, insan haklarına ve eşitliğe en karşıdır. KDP kendi kaderini böylelerine bağlamıştır. Onlarla bir konsept içerisinde.
Türk devletinin Kürt halkına yoğun saldırdığı, bölgelerini işgal edip imha siyaseti yürüttüğü bir süreçte KDP yetkilileri teker teker Erdoğan’la, bakanlarıyla ve hükümetleriyle üst üste görüşmeler yaptı. Hewlêr, Ankara, Münih, Alman vb. farklı birçok yerde görüşmeleri oldu. Sürekli birbirleriyle diyalog halindeler. Bu da birlikte bir konsept içerisinde yer aldıkları anlamına geliyor.

‘TÜRK DEVLETİ KENDİNİ KDP’YE YASLIYOR’

Baharın, Newroz’un gelişiyle Türk devleti nasıl ‘Kürt Özgürlük Hareketini yok edeceğim. Yürütülen tüm faaliyetlerini de bitireceğim’ derken neye kendini yaslıyor... KDP’nin göstermiş olduğu desteğe yaslıyor. KDP, Türk devletine birçok kez ‘özgürlük devrimine karşı seninle olmaya hazırım’ dedi, bunu gösterdi. Bu konu çok tehlikelidir. Başûrê Kurdistan gibi Kürdistan’ın bir parçasında Türk devletiyle Kürt halkının varlığına karşı ortaklığa girecektir. Ne kadar bu gerçek varsa da Başûrê Kurdistanlı güçler bunu düşünmüyor. Başûr halkının tamamı bu fikirde değil.

Ancak siyasetiyle hükümet ve kurumların hepsi elinde olan KDP, iktidarı, istihbaratı ve özel güçleriyle Başûr’u Türk devletinin planlarını yürüteceği bir yere dönüştürmüş. Bu nedenle de Türk devletinin imha planlarına dahil oluyor. KDP için iyi olan bu olmamalıdır. Onlar için en iyi olan Türk devletinin planlarına karşı tutum sahibi olmalarıydı. Maalesef şimdi aksini görüyoruz. Onlara yardımcı olduğunu görüyoruz. Bu Kürt halkının çıkarlarından çok bir ailenin, hanedanın çıkarlarına hizmet ediyor.


KDP’nin Türk devletiyle ortaklığını açıkça sürdürmesine rağmen Başûrê Kurdistan’daki diğer güçler niye ses çıkarmıyor?
Bir hanedan Başûrê Kurdistan’da hanedanlık hükmü sürüyor. Hükümette şekli bulunan diğer partiler karar sahibi değiller, karar verecek ve bölgede siyasi etki oluşturacak güçleri yok. Başûr’un tamamında bu hanedan hüküm sürüyor, her şeyi eline geçirmiş. Hatta Erdoğan’ın uluslararası boyutta yapamadığı bazı şeyleri de bu hanedanın üyeleri yapıyor. Ortak olmuşlar ve Erdoğan’ın yapamadıklarını onlar yapıyor. Belki Barzani Ailesi'nin tüm üyeleri buna ortak değildir. Birkaç kişi bunun dışında kalabilir. Ancak bu hanedan adına hüküm sürenler, aile adına hüküm sürüyor. Onlar yüzünden Başûrê Kurdistan’da hanedanlık görülüyor.


Bir hanedanın tüm Kürt kazanımlarını tehlikeye atması…
Bu Kürtler için de demokratik bir kültür değildir. Tüm Kürdistani hareketlere zarar veriyor. Bizim için de Türk devletinin elinin güçlenmesine neden oluyor. Kürdistani güçler, öyle düşünmemelidir. Gerçekten Kürdistanilerse topraklarımızı işgal edenlerin ellerinin güçlü olmasını sağlamamalılar. Aksine işgal altındaki bölgeleri özgürleştirmek için bize yardım etmeliler. Şimdi ne yapıyorlar, işgale yardım ediyorlar. Bunu görürken çok üzülüyoruz. ENKS, itilaf içerisindedir. Efrîn, Serêkaniyê, Girê Spî, Cerablus, Ezaz ve Bab’ı işgal eden Türklerle itilafta. Bu nasıl oluyor! Bu vicdansızlık, ahlaksızlık ve yurtseverlik dışıdır. İnsan ne isim vereceğini bilemiyor. Bu siyasetler Kürt halkının çıkarları karşıtıdır.


Neçirvan Barzani-Erdoğan görüşmesinden sonra yeni saldırı olacağına ilişkin bir gündem oluştu. Size gelen bilgiler var mı?
Newroz’dan sonra Kürt gerillalarına, Kürt hareketlerine ve Kürt kazanımlarına dönük saldırı olacağına dair bazı bilgiler geliyor. Bunlar düşmanın siyasetine hizmet ediyor, Kürt hareketine ve demokratik Kürt devrimine hizmet etmiyor. Artık herkes bu siyasetlere karşı durmalıdır. Bu sadece bir partinin işi değildir. Sanki aramızda şahsi çelişkiler var oluyor. Öyle değil, bazı gerçekler var. Herkes bilmelidir. Bu hanedan, malbat, parti; adı ne konulursa konulsun, düşmanla çalışıyor. Biz halen özgürlük mücadelesi yürütüyoruz.

Bazıları mücadele yürüttüğümüz düşmanla ittifak yapıyor. O düşman bizi imha etmek istiyor, sen de ona yardım ediyorsun. Bu meseleye iyi bir niyetle bakamam. Düşman bizi yok etmek istiyor, sen onunla arkadaşlık yapıyorsun, sonra ‘kardeşiz’ diyorsun. Halkımız bu gerçekleri bilmelidir. Bizi yok etmek isteyenlerle o ‘kardeşin’ gidip alıp veriyor.


Kürtler, olası saldırı gündemi ve KDP’nin dahil oluşuna ilişkin ne yapmalıdır?
Hepimiz tek bir sesle bunlara ‘Artık böyle olmaz, düşman saflarından çıkın. Düşman, tarafında olduğunuz süre boyunca sizi kullanıyor. Devrimimizi yıkmak ve kazanmak istiyor, bunun için sizi de yok eder' demeliyiz. Ondan sonra kıymetiniz kalmaz, size selam bile vermez. 'Sizin de kıymetiniz olması için bu devrim korunmalı kazanımlar korunmalı, için bütün halkımız kendini örgütlemeli, işgale ve işgalin ortaklarına karşı net tutum sahibi olmalıyız’ demeliyiz.