Yerel seçimlerde büyük bir oy farkıyla Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanlığını kazanan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) adayı Abdullah Zeydan’ın mazbatasının iktidar ve yargısı tarafından bir kumpasla gasp edilmek istenmesi Kürt halkının serhildanına çarptı. Tıpkı Hatip Dicle örneğinde olduğu gibi Wan seçimlerindeki irade gaspına karşı da ayağa kalkan Kürt halkı, kurulan kumpası il il, şehir şehir, sokak sokak ördüğü direnişle bertaraf etti. ANF’ye konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Wan’da direniş, mücadele ve dayanışmanın kazandırdığını vurgulayarak, bu birlikteliğin benzer hukuksuzluklarda takınılması gereken tutuma yol gösterdiğini kaydetti. Bakırhan, taşımalı sahte seçmenlerle gasp edilmek istenilen Bidlîs, Şirnex, Qers ve Kurdistan genelinde gasp edilmek istenilen diğer belediyeler için de mücadele ve itirazların sürdüğünü vurguladı.
‘WAN’DAKİ DİRENİŞE SAHİP ÇIKMA KONUSUNDA 86 MİLYONUN İTTİFAKI VARDI!’
Tuncer Bakırhan, Kürt halkının Wan seçimlerindeki irade gaspına karşı sergilediği direnişle, hem kayyum zihniyetine cevap verdiğini hem de bundan sonra oynanmak istenen oyunları da boşa çıkardığının altını çizdi. Bu süreçte Türkiye halklarının ve kamuoyunun direnen Wan halkına sahip çıkmasının önemli olduğunu kaydeden Bakırhan, bu dayanışmanın gelecekteki haksızlık ve hukuksuzluk karşısında gösterilmesi gereken tepkiye bir örnek teşkil edeceğini vurguladı. 1980 sonrası ilk defa hak arama mücadelesinde halkların, inançların, siyasi partilerin bir ittifak kurduğunu ifade eden Bakırhan, “Wan’daki direnişe sahip çıkma konusunda aslında 86 milyonun ittifakı vardı. Kürt halkı evet direndi ve vermedi ama dışardaki kamuoyunda ciddi bir sahiplenme vardı. Direniş, mücadele ve dayanışma kazandırdı. Bu bir umut oldu, birlikte hareket edildiğinde kazanım elde edileceğini açıkça gösterdi. Önümüzdeki dönemde benzer hukuksuzluklara karşı böyle bir ittifak devam ettiği ve aynı refleks gösterildiği takdirde güzel günler bizi bekleyecek. Wan örneği önemli bir aşamanın aşıldığının, bir kapının açıldığının habercisi aynı zamanda” dedi.
‘MÜCADELEMİZ VE İTİRAZLARIMIZ SÜRÜYOR’
Mücadelenin sürdüğüne işaret eden Bakırhan, Kürt halkının, asker ve polisten oluşan taşımalı sahte seçmenlerle Bidlîs, Sirnex’te iradelerinin gasp edilmek istenmesine karşı ayakta olduğunu hatırlattı. “Mücadelemiz ve itirazlarımız sürüyor” diyen Bakırhan, “Şu anda bu üç ilde halk ayakta. Bidlîs’te 2 bin oyun geçersiz sayılmasıyla birlikte, Curnê Reş, Xêlfetîi ve bu gaspların olduğu yerler için de şu anda ciddi bir teyakkuz halindeyiz, çalışıyoruz. Direniş ve dayanışmayla diğer illerdeki gaspları da boşa çıkaracağız” diye konuştu.
‘HALKIN SİYASETE YÖN VERDİĞİ VE YOL AÇTIĞI BİR SÜRECE GİRDİK’
Bakırhan, gelinen noktada hangi hukuksuzluğa ve algıya başvurulursa vurulsun, yerel seçim sonuçlarının AKP’nin çöküşünün başlangıcına işaret ettiği gerçeğinin örtbas edilemeyeceğini kaydetti. Artık Türkiye halklarının bu gidişata dur mesajını verdiğini belirten Bakırhan, şunları kaydetti: “Ezilenler, işçi ve emekçiler artık böyle yaşamak istemiyor. Bu yerel seçimlerde de kendi iradesini ortaya koyarak, iyi bir siyaset ve muhalefetle demokratik bir Türkiye’nin oluşturulabileceğinin mesajını vermiştir sandıkta. Bu anlamda bu seçimin başarısı partilerin değil halkın başarısıdır. Bu gidişata hayır derken, iyiyi de birlikte oluşturabiliriz demiştir. Bence herkes buradan kendi payına düşen mesajı almalıdır. Halkın siyasete yön verdiği, aktör olduğu ve yol açtığı bir sürece girdik.”