HDK ve gazetecilere yönelik saldırılara tepki
HDK, son dönemdeki baskı, hedef göstermeler ve gazetecilerin hedef alınmasına tepki göstererek, "Demokratik bir toplum kurma mücadelemizi her zeminde yürüteceğiz" dedi.
HDK, son dönemdeki baskı, hedef göstermeler ve gazetecilerin hedef alınmasına tepki göstererek, "Demokratik bir toplum kurma mücadelemizi her zeminde yürüteceğiz" dedi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve bileşenlerine yönelik son dönemde artan baskı ve hedef göstermelere ilişkin HDK eşsözcüleri Meral Danış Beştaş ve Ali Kenanoğlu, İstanbul Beyoğlu'nda bulunan genel merkezde açıklama yaptı. Kenanoğlu, "Basın toplantısı düzenleyeceğimizi duyurmamıza rağmen kapının önünde yüze yakın polis aşağı ve yukarıyı sarmış durumda. HDK'nin içerisinde siyasi partiler, dernekler, vakıflar var. HDK, Türkiye'de yasal zeminde demokratik mücadele yürüten kurum ve kuruluşların ortak platformudur" ifadelerini kullandı.
GAZETECİLERİN HEDEF ALINMASINA TEPKİ
Ülkede gazetecilere, derneklere, vakıflara ve odalara yönelik bir saldırı dalgası olduğunu söyleyen Meral Danış Beştaş ise "Nevşin Mengü'ye açılan soruşturma ile başladı. Özlem Gürses ile devam etti. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği'nden (DFG) Türkiye Gazeteciler Sendikası'na (TGS) varıncaya kadar Türkiye'de basın özgürlüğüne yönelik saldırılar oldu. Bu saldırılara dair ayrıntılı raporlar mevcuttur. En son geçen hafta Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in katledilmesini protesto etmek isteyen gazeteciler Gülistan Dursun, Hayri Tunç, Enes Sezgin, Osman Akın, Can Papila, Pınar Gayıp, Serpil Ünal tamamen keyfi bir şekilde tutuklandı. Hem düşünce ve ifade özgürlükleri engellendi hem açıklama yapmaları önlendi. İşkenceye varan uygulamalar yapıldığını bizzat kendileriyle yapmış olduğumuz görüşmelerde tespit ettik. Seyhan Avşar, küçüldüğümüzü söyledi. Ona da soruşturma açıldı. Gazetecilik suç değildir. Yine Nazım Daştan ve Cihan Bilgi'nin öldürülmesinin soruşturulması gerektiğini söyleyen İstanbul Barosu hakkında soruşturma açıldı. Dün de Göç İzleme Derneği (GÖÇİZDER) hakkında bir kapatma kararı verildi. GÖÇİZDER bizim de bileşenimiz olan bir kurumdur. Tamamen keyfi bir zeminde devam eden saldırılar var" diye konuştu.
'DEMOKRATİKLEŞME MÜCADELEMİZ HER ZEMİNDE SÜRECEK'
HDK'nin kriminalize edilmeye çalışıldığını dile getiren Meral Danış Beştaş, "Geçmişte de birkaç dosyada sorular soruluyordu. Tekirdağ ve İstanbul'daki soruşturmalarda 'HDK'ye üye misiniz' şeklinde sorular soruldu. HDK suç irtibatı olarak gösteriliyor. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'le ilgili yapılan operasyonda gözaltına alınanlara 'HDK ile bağınız nedir?' diye sorulmuş. Böyle absürt bir şey olabilir mi? 'HDK ile bağınız nedir' ne demek. Bunun yanında yandaş medya da boş durmuyor. Algı yaratma çabası var. Biz yandaş medyanın nasıl çalıştığını gayet iyi biliyoruz. Arkadaşlarımız illegal bir iş yapıyormuşuz gibi bir sorularla muhatap olmuş. Bunu asla kabul etmiyoruz. HDK milyonlardır. Bileşenimiz olan partiler milyonlarca oy alan partilerdir. Bizim kongre partimiz olan DEM Parti, Meclis'teki üçüncü büyük grubu temsil ediyor" diye ifade etti.
Hukuksuz uygulamalara karşı mücadelelerini sürdüreceklerini kaydeden Meral Danış Beştaş, "İnsanları cezaevine kapatmakla bir şeyleri başardığınızı sanıyorsunuz. Kolluk gücüyle bazı itirazları baskılıyorsunuz. Ama bu konuda da büyük yanılıyorsunuz. Barış istemine karşı yargıyı, kolluğu çıkarmakla Türkiye toplumunun lehine adım atmıyorsunuz. Bizim en önemli rollerimizden biri barışı toplumsallaştırmaktır. Sizin hukuksuzluklarınız ve hilelerinizle başa çıkacağız. Biz HDK olarak birleşenlerimizle birlikte Türkiye'yi demokratikleştirme, şiddete karşı ekolojik ve demokratik bir toplum kurma mücadelemizi her zeminde yürütmeye devam edeceğiz" diye belirtti.