14 Temmuz Ölüm Orucu direnişçileri ile son dönemde Medya Savunma Alanlarında şehit düşen özgürlük savaşçıları için İsviçre'nin Solothurn kantonunda anma düzenlendi.

Kayıp ve Şehit Aileleri Kurumu-KOMAW, PYD ile Jinên Ciwanên Têkoşer (TEKO-JIN) ve Tevgera Ciwanên Şoreşger (TCŞ) öncülüğünde düzenlenen anmaya şehit yakınlarıyla yüzlerce Kürdistanlı katıldı.

Anmanın gerçekleştirildiği salon Kürdistan Özgürlük Mücadelesi'nde şehit düşenlerin posterleriyle donatılırken anma köşesi oluşturuldu. 

Şehitler anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan anmada İsviçre KOMAW adına Metin Mintaş açılış konuşması yaptı. 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu şehitlerini anan Mintaş, verilen bedeller sayesinde  mücadelenin bu aşamaya geldiğini söyledi. Mintaş, “12 Eylül faşist cuntası yönetime el koyduğunda  çok sayıda arkadaşımız tutuklandı. Amed zindanında vahşet uygulamalar devreye sokuldu. Ancak 14 Temmuz şehitlerimiz öncülüğünde bir direniş başladı. Bu direnişi büyüterek mücadeleyi bu aşamaya taşıdılar. O günden bugüne binlerce kahraman şehidimiz oldu. Her şehit canını vererek mücadeleyi bir üst aşamaya taşımıştır. Bugün Güney Kürdistan'da özgürlük gerillasına karşı işgalci Türk devletiyle birlikte hareket eden yerli işbirlikçiler var. Güney halkımız bu işbirlikçilere karşı mücadele etmelidir. Bizler her alanda mücadeleyi yükselteceğiz” dedi

Bir şehit ve gerilla annesi olan Fatma Tören de kısa bir konuşma yaptı. Fatma Tören “Biz hiçbir zaman boyun eğmeyeceğiz, direneceğiz. Biz şehitlerimizle  onur duyuyoruz. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar bizler mücadeleyi büyüteceğiz. Şehîd namirin” dedi.  

Gençlik örgütleri TCŞ ve TekoJIN adına ise Arin Özgür bir konuşma yaptı. Özgür, bu mücadelede sürekli şehit verildiğine işaret ederek, onların mücadelesine sahip çıkılması gerektiğini belirtti. Devrimci halk savaşı verdiklerini söyleyen Arîn Özgür, “Herkes gerillaya sahip çıkmalı, örgütlenmeyi büyütmeliyiz. Herkes bu mücadeleye katılarak devrime katkı sunmalıdır” diye konuştu.

Abbas Omar ise PYD adına söz aldı. “Ferhat Derik şahsında bütün şehitlere bağlılığımızı yeniliyoruz” diyen Omar, Ferhat Derik için yazılan şiiri okudu.

Daha sonra salonda bulunan şehit aileleri sahneye davet edildi. Şehit aileleri duygularını dile getirdi.

Daha sonra özgürlük mücadelesinin çeşitli dönemlerinde şehit düşen Berxwedan Dijwar, Cumali Devran, Destîna Berçem, Şoreş Amed, Berjîn Zenda ile Cotkar Karker'in yakınları sahneye çıkarak birer konuşma yaptı.

YENİ BİR LOZAN’A İZİN VERMEMELİYİZ

Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK- E) adına konuşan Zozan Serhat ise bugün Medya Savunma Alanlarında süren savaşa ve güncel duruma dair konuştu.

Zap, Avaşîn ve Metîna’da Kürdistan Özgürlük Gerillasının NATO silahlarına karşı mücadele ettiğini belirten Serhat, “Gerillaların üzerinde kimyasal silahlar kullanılıyor. Dünya şu an sessizdir çünkü bu silahları işgalci Türk devletine onlar sağlıyor. Türk devleti bizim düşmanımızdır. Barzani ailesi Kürdistan’a karşı ihanet içindedir. Barzani ailesi bizim arkadaşlara dair istihbaratı verip arkadaşlarımızın şehit olmasına neden oluyor. Bu ihanet bitirilmezse daha çok şehit vereceğiz. NATO karar alırken Barzani ailesine göre hesap yapıyor. Özgür Kürt’ü yok etmek her türlü kirli oyunu oynuyorlar. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar Önder Apo’nun yarattığı gerillayı, mücadeleyi asla yenemezler. 23 Temmuz’dan başlayarak bir yıl boyunca her alanda eylem içinde olmak zorundayız. Yeni bir Lozan’a daha izin veremeyiz. Temel görevimiz her alanda mücadeleyi yükseltmektir. Avrupa’da yaşayan halkımız mücadeleyi yükseltmelidir. Dağlarda özgürlük gerillası kimyasala karşı direnirken biz mücadeleye ucuz yaklaşamayız. PKK mücadelesi uluslararası niteliğe kavuşmuştur. PKK’ye bir sürü yabancı katılıyor. Zaten PKK’nin mücadelesi olmazsa kimse bize selam bile vermez. Cezaevlerinde arkadaşlarımızı katlediyor. SİHA’larını kaldırarak başka ülkenin topraklarında arkadaşlarımızı şehit ediyorlar. Biz şehitlerimizi unutamayız. Eğer onların annelerinin hislerini anlarsak o zaman mücadeleyi daha yükseltebiliriz. Özgürlük istiyorsak şehitlerimize bağlı olmalıyız. Kürtler olarak asla ihaneti kabul etmemeliyiz. Bir kadın olarak Güney halkına çağrı yapıyorum; topraklarınızı işgalcilere bırakmayın” dedi. 

Zozan Serhat, 23 Temmuz’da yapılacak yürüyüşe güçlü katılım çağrısı yaparak, “Herkes hiçbir kaygı duymadan bu eyleme katılmalıdır” dedi.