YPJ’den Ortadoğu Kadın ve Savunma Çalıştayı

YPJ Tebqa’da 500 delegenin katılımıyla 2. Ortadoğu Kadın ve Savunma Çalıştayı’nı düzenledi.

YPJ öncülüğünde, "Örgütlü kadın güçlü kadındır, güçlü kadın en büyük savunma silahıdır" sloganıyla düzenlenen 2. Ortadoğu Kadın ve Savunma Çalıştayı, Tebqa’da geniş katılımla gerçekleşti. Çalıştaya kadın örgütleri, YPJ savaşçıları ve askeri meclis üyelerinin de aralarında bulunduğu toplamda 500 delege katıldı. 

Tebqa Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen çalıştay, katılımcıların saygı duruşuyla başladı. Ardından YPJ Genel Komutanı Sozdar Dêrik, kapsamlı bir konuşma yaparak, “Hiçbir engelin mücadelemizi etkilemesine izin vermeyeceğiz. Bu mücadele bizi zafere taşıyacaktır” ifadelerini kullandı.

Sozdar Dêrik, kadınların özgürleşmesinin ve öz savunmalarını güçlendirmesinin önemine dikkat çekerek, “Haklarını alabilmeleri, güçlü olabilmeleri ve korunabilmeleri için tüm kadınları özgürleştirmemiz gerekiyor. Bu, başından beri öncelikli hedefimizdir” dedi. Ayrıca, Ortadoğu’daki savaşların halkların değil, iktidarların çıkarlarına hizmet ettiğini belirtti. 

Lübnan, Suriye, Filistin ve Yemen gibi birçok ülkede yaşanan çatışmaları “soykırım savaşları” olarak nitelendiren Sozdar Dêrik, kadın mücadelesinin bu savaşların yarattığı tahribatı aşmada kilit bir rol üstlendiğini vurguladı.

Jin, Jiyan, Azadî sloganının dünya genelinde kadın hareketleri için bir özgürlük felsefesi haline geldiğini belirten Sozdar Dêrik, bu sloganın Bakurê Kürdistan’da yasaklanmasına da dikkat çekerek, Türkiye’deki işgalci politikaların kadın mücadelesini bastırmayı hedeflediğini söyledi.

Çalıştayda, Önder Apo’nun Ortadoğu’nun demokratik dönüşümünde kadının rolüne ilişkin değerlendirmeleri de yer aldı. 

Kadınların toplumsal özgürlük mücadelesindeki tarihsel önemine vurgu yapan bu değerlendirmeler, çalıştayın temel tartışma konuları arasında yer aldı.

Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi’nin (PAJK) gönderdiği videolu mesaj ve Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadın mücadelesini konu alan bir sinevizyon gösterimi de yapıldı. 

ÇALIŞTAYDAKİ BAŞLIKLAR

Çalıştayda kadınların korunması, öz savunma kültürünün güçlendirilmesi ve demokratik, ekolojik bir toplum inşasında kadınların öncü rolü detaylı şekilde ele alındı. Tartışılan başlıklar arasında şunlar yer aldı:

-Üçüncü Dünya Savaşı’nın Ortadoğu’daki etkileri ve kadınlara yönelik çatışmalar,

-  Kadınların kendi savunma mekanizmalarını güçlendirme yolları,

-  Kadın koruma güvencesi sağlayacak politikalar ve pratik stratejiler geliştirilmesi,

-  Kadın hareketleriyle işbirliğinin artırılması.

Çalıştay, kadınlara güvenli ve sürdürülebilir bir ortam sağlama hedefiyle bölgesel savunma mekanizmaları oluşturulmasına yönelik stratejiler geliştirme çabalarını da gündemine aldı.

Tartışmaların ardından çalıştay, gönderilen mesajların okunması, tiyatro gösterimleri ve şarkılarla sona erdi. Çalıştaya katılan kadın hareketleri ve kuruluşları, bölgedeki mücadeleyi sürdürme ve güçlendirme konusundaki kararlılıklarını yineledi.

SONUÇ BİLDİRGESİ

Sonuç bildirgesinden öne çıkan mesajlar şöyle: 

"2. Kadın ve Ortadoğu'da Savunma Çalıştayımızı güçlü kararlılık düzeyinde büyük bir heyecanla tamamladık. Bu çalıştayın adalet ve özgürlüğün hakim olduğu, barış ve güvene sarılı bir dünyaya mesaj ve ışık olması için öncelikle bizler özgürlük kelebekleri Mirabal kardeşleriz, şehit yoldaşlarımız Nalin Muş, Hêlin Garê, Şevin Garzan, Jiyan Tolhildan, Rojna Egîd, Leyla Agiri ve Arin Mirkan'ız. Şehit yoldaşlarımızı anıyor ve tertemiz ruhlarının önünde eğiliyoruz. Onları her zaman fedakarlığın ve özgür kadının sarsılmaz iradesinin sembolü olarak anacağız. Halkımızın ve ülkemizin hafızasında onlar sadece bir hatıra değil, onların hatırası aynı zamanda biz kadınlar olarak onurumuzu ve özgürlüğümüzü korumak için onların izinden yürüdüğümüz mirasımızdır.

Bu çalıştayda özgür düşüncenin simgesi, demokratik konfederalizmin ışığı olan, felsefesiyle kadınlarla samimi yoldaşlığı yükselten Önder Abdullah Öcalan'a sözümüzü yeniliyoruz. Önder Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne katılma kararlılığımızı vurguluyor, onun özgürlüğünün kadın özgürlüğü, halkın huzur ve onurunun anahtarı olduğu inancıyla bu adımda yerimizi güçlü bir şekilde alacağız.

İkinci Kadın ve Savunma çalıştayını, ‘örgütlü kadın güçlü kadındır ve güçlü kadın en büyük savunma silahıdır’ sloganıyla 25 Kasım 2024 tarihinde gerçekleştirdik. Bölgesel ve uluslararası düzeyde böylesine zorlu ve hassas bir süreçte böyle bir çalışmanın yürütülmesi büyük önem ve değer taşıyor. Üçüncü Dünya Savaşı'nın merkezi haline gelen Ortadoğu bölgesi, farklı bölgelerden çok sayıda kadın öncüsü ve kadın kuruluşu temsilcisini bir araya getirerek kadınların durumunu, bölge halkının durumunu ve yaşanan ciddi durumu ele aldı. Yaşanan savaşlar değerlendirildi. Çünkü Üçüncü Dünya Savaşı, askeri çerçeveyi aşan, büyük tehlike ve felaket durumlarını da beraberinde getirecek ağır bir uluslararası çatışmaya dönüşmüştür. Bu temelde bu çalıştayda kadının özgürlüğü ve öz savunması ile ilgili konular tartışıldı.

Halen devam eden bu savaşın tehlikeli sonuçları Ortadoğu'daki kadınları büyük ölçüde etkilemiş ve bu durumla birlikte kadınlar soykırım boyutuna varan şiddet mağduru haline gelmişlerdir. Bu soykırım en kötü haliyle Kürdistan dağlarında en vahşi saldırılara maruz kalan, uluslararası düzeyde yasaklanan kimyasal silahların kullanıldığı Özgür Kadın Birlikleri'ne (YJA STAR) yöneliktir. Kadınlar sistematik olarak soykırıma maruz kalıyor. Bu ağır savaş suçları işgalci Türk devleti tarafından işlenmektedir ve amacı kadınların iradesini kırmak, halkın direnişini yıkmaktır. Vahşi askeri saldırıların yanı sıra Suriyeli kadınlara yönelik psikolojik, kültürel ve sosyal saldırılar da gerçekleştiriyor. Filistin ve Lübnan'da yaşanan savaşın en ağır yükünü kadınlar taşıyor, işgalin ve zulmün bedelini ağır ödüyorlar.

İran ve Türkiye hapishanelerinde kadınların nasıl idam edildiği ve asıldığı görülüyor! Sırf seslerini yükseltmeye cüret ettikleri için ve yargılamayla birlikte ömür boyu hapis cezasına çarptırılıyorlar; ‘jin, jiyan, azadî’ sloganıyla özgürlüklerini talep ettikleri için insanlık dışı eylemlerle karşılaşıyor.

Kadının iradesi kırılarak halkın iradesi kırılmak isteniyor. 

Kadınlar sadece savaşların ve çatışmaların kurbanı değil, aynı zamanda savaşın hedeflerinden biri haline gelmişler ve onun şahsında insanların yüreğine korku salmaya çalışıyorlar. Kadının iradesini kırarak halkın iradesini kırabileceklerini biliyorlar. Kadının onuru yok edilerek halkın onuru yok edilir.  Çünkü kadın güçlü ve bütünlüklü bir toplumun temelidir, onun ruhunu bastırarak toplum dağıtılır. Toplum gücünü ve iradesini kaybeder. Savaşlarda kadınların hedef alınması sadece toplumun bir parçası olan kadına zarar vermek olarak yorumlanmıyor, daha da önemlisi toplumun temeli olarak bilinçli olarak hedef alınıyor.

Yaşanan tüm acılara rağmen yüreklerimizde umutsuzluk olmayacaktır. Kadın, karşılaştığı tüm bu sorunlara ve kötü durumlara rağmen kendini yoktan yaratır. Kölelik masasında kurban olmayı kabul etmez, mevsimler gibidir, sürekli kendini yeniler. İrademiz zorluklarla kırılmaz ve hayatımızın sözlüğünde asla teslimiyet yoktur.

Güçlerimiz acıyı ve ıstırabı çözüm gücüne dönüştürebileceğini kanıtladı. 

Özgür Kadın Birlikleri (YJA-STAR), Rojhilatê Kürdistan ve İran Kadın Savunma Birlikleri (HPJ), Şengal Kadın Savunma Birlikleri (YJŞ), tüm kimlikleriyle Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) ve diğer kadın askeri güçleri hakikatin doğası haline geldi. Dünyanın her yerindeki kadınların buna güvenmesi bunun kanıtıdır. Örgütümüzü birlikte güçlendiriyoruz. Bağımsız askeri kurumlar kadın direnişinin en açık örneğidir. Bu kurumlar, konfederalizme ve toplumsallaşmaya dayalı özerk bir savunma sisteminin inşa edilmesinde büyük rol oynadı.

Bu güçlerimiz, acıyı bir çözüme, bir değişim noktasına ve özgürlüğü inşa etme fırsatına dönüştürebileceklerini kanıtladılar. Bu güçlerde kadınlar, adalet ve eşitliğe dayalı yeni bir örgütlenmenin temeli haline gelmiş, bu temelde kadınlar iktidar zincirlerinden uzak bir insan projesinin örneği haline gelmiştir.

Birliğimizi ve ortak mücadelemizi sağlayacağız. 

Bu önemli süreçler çerçevesinde Kadın ve Savunma Grubumuz, Ortadoğu'da kadınların demokratik konfederalizmi çerçevesinde kadın savunma sisteminin kurulmasının sadece bir tercih, insani ve ahlaki bir zorunluluk olmadığını ortaya koymuştur. Ortak mücadelemiz, yalnızca iktidarların üzerimize uyguladığı baskılara karşı protestomuzu değil, aynı zamanda daha fazla barış ve insanlıkla dolu, demokratik ulusal kültür çerçevesinde, kadınların da var olabileceği yeni bir geleceğin inşası arzusunu göstermektedir.” 

ANA HEDEFLER AÇIKLANDI

Sonuç bölümünde çalıştayın ana hedefleri şu şekilde ifade edildi:

*Üçüncü Dünya Savaşı'nın etkileri ve Ortadoğu'da kadınlara yönelik çatışmalar ve bunu durdurmanın yollarını aramak. 

* Kadınların savunma ve özsavunma konusunda karşılaştıkları zorluklara odaklanılması.

*Kadınların savunulmasını sağlayacak politikalar ve gerekli önlemlerin tartışılması.

* Kadının savunulmasının ve kadının öz savunma kültürünün güçlendirilmesinin önemine odaklanmak. 

* Kadınların güçlendirilmesi, demokratik, ekolojik bir toplumun inşasına ve kadınların özgürlüğünün sağlanmasına öncü ve aktif katılımlarını sağlamak için yerel ve bölgesel savunma mekanizmaları oluşturmaya yönelik pratik stratejilerin geliştirilmesi.

*Ortadoğu'da kadınlara güvenli ve sürdürülebilir bir ortam sağlamak için kadın hareketleri ve kuruluşlarıyla işbirliğinin güçlendirilmesi.

Çalıştayın stratejik perspektifleri de şu şekilde belirlendi:

* Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Güvenliği ve Savunma Konseyi’ni güçlendirmek. 

* Ortadoğu'da Kadın Güvenlik ve Savunma Konseyi’ni örgütlemek. 

*Kadınları savunmaya yönelik ulusal ve bölgesel entegre politikaların güçlendirilmesine katkı sunmak. 

* Kadınların siyaset ve savunma diplomasisi alanında güçlü olabilmeleri için güçlendirilmesi ve becerilerinin geliştirilmesine yönelik eğitim programları geliştirmek.

*Kadınların şiddet ve istismara karşı durabilmeleri için öz savunma konusunda fikirler ve pratik deneyimler sunmak.

*Kadınları özsavunma alanlarına dahil etmek için yerel ve bölgesel düzeyde çalışan toplumsal ağlar oluşturmak.

* Toplumun savunulması alanında kadınların desteklenmesi ve kendi topluluklarının savunulmasında öncü rol üstlenme güçlerinin geliştirilmesine yönelik eğitim girişimlerinin uygulanması.

*Savaştan etkilenen bölgelerdeki kadınların eğitimi ve desteklenmesine yönelik ortak mekanizmalar oluşturmak için uluslararası ve yerel kadın kuruluşlarıyla işbirliği yapmak ve stratejik ilişkiler kurmak.

  * Ortadoğu'da kadınların korunmasına ilişkin sorunlara çözümler sağlayacak ortak platformlar oluşturmak amacıyla bölgesel işbirliğini teşvik etmek .

* Çalışma Grubu'nun tavsiyelerini yerine getiren bölgesel bir çerçeve geliştirmek ve kadınların korunması, barışın inşası ve toplumun korunmasındaki rollerinin artırılmasına ilişkin birleşik ve ortak politikalar geliştirmek için çalışmak. 

* Ortadoğu'da kadınlara güvenli ve özgür bir ortam yaratılması için insan hakları örgütleri ve uluslararası kadın kuruluşlarıyla ortak girişimler geliştirmek. 

Bu perspektif, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde ortak mücadelemizin gündemi olsun, şiddete, işgale ve soykırıma karşı direnişin aracı olsun. Hepimiz birlik olmamız gerektiğini unutmamalı, birlikte çalışmalıyız. İktidar sisteminin kendisini kurumsallaştırdığı yalan vaatlerin ve anlaşmaların takipçisi olmalıyız. Bu nedenle ‘jin, jiyan, azadî felsefesiyle kendimizi koruyacağız’ sloganıyla her günümüzü kadına yönelik şiddetle mücadele gününe dönüştüreceğiz.”