İmralı tecridi İsviçre Federal Konseyi’nin gündeminde

Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak iletişimsizlik halini İsviçre Federal Konseyi’nin gündemine taşıyan İsviçreli Parlamenterler, Federal Konseyi İmralı tecridine karşı harekete geçmeye çağırdı.

İMRALI TECRİDİ

25 yılı aşkın bir süredir İmralı Ada Hapishanesinde esir olarak tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde 3 yıldan beri devam eden ağırlaştırılmış mutlak tecride dönük tepkiler gelmeye devam ediyor.

İsviçre Federal Parlamento Sosyalist Parti (SP) Milletvekili Fehlmann Rielle Laurence tarafından hazırlanan ve 11 Federal Parlamento Üyesinin imzasını taşıyan bir önergeyle İmralı tecridine dikkat çekildi. İsviçre Federal Konseyi’ne cevaplamak üzere sunulan önergede, İsviçre’nin Abdullah Öcalan’ın içinde bulunduğu tecrit koşulları noktasında harekete geçmesi talep edildi. 

YAŞAM VE SAĞLIĞI ENDİŞE KONUSU

Federal Konsey’e sundukları önergede Abdullah Öcalan’ın Kenya’da esir alınma sürecine değinen parlamenterler, 25 Mart 2021 tarihinden beridir İmralı Ada Hapishanesinde tutsak olan Abdullah Öcalan, Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş, Hamili Yıldırım’dan hiçbir haber alınamadığına dikkat çekti. İmralı’da aile ve avukat görüş hakkının tamamen engellendiğinin kaydedildiği önergede, “Abdullah Öcalan ve diğer üç tutuklunun yaşamı ve sağlığı konusunda derin endişe duyulmaktadır” denildi.

TECRİDE BÜYÜK ÖFKE VAR

Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) İmralı tutumuna değinen parlamenterler önergede devamla şu ifadelere yer verdi: “CPT, 13-22 Şubat tarihleri arasında Türkiye’deki cezaevlerini ziyaret etmiş ancak Türkiye’nin karşı çıkması nedeniyle İmralı cezaevinde gitmemiştir. Öte yandan, 27 Kasım 2023 tarihinde Türkiye’deki diğer cezaevlerindeki mahkumlar, Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridi protesto etmek amacıyla açlık grevine başlamıştır. Avrupa’da yaşayan Kürtler Abdullah Öcalan’a dönük muameleyi protesto etmek için Basel’den Strasburg’a yürüdü”.

ÖCALAN BARIŞ GÖRÜŞMELERİNDE ÖNEMLİ BİR ROL OYNADI

Kürt sorununun çözümünde Abdullah Öcalan’ın rolünün öneminin de kaydedildiği önergede, “Öcalan’ın 2011-2015 yılları arasında PKK ve Türk devleti arasında yürütülen ve Norveç ve İsviçre gibi ülkelerin arabuluculuk yaptığı barış görüşmelerinde önemli bir rol oynadığını biliyoruz” denildi.

İSVİÇRE NE YAPIYOR?

Federal Parlamento üyesi milletvekilleri önergede devamla İsviçre Federal Konseyi’ne yanıtlamak üzere şu soruları yönlendirdi:

  • Avrupa Konseyi ve CPT üyesi olan İsviçre, Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridi soruşturmak için ne yapıyor?
  • Federal Konsey mahkumların tecrit edilmesini bir işkence olarak görüyor mu? Eğer öyleyse, İmralı’daki Kürt Mahkumların aileleri ve avukatlarıyla görüşebilmeleri için ne gibi adımlar atmayı planlıyor?
  • Federal Konsey, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında atıfta bulunulan umut hakkını güvence altına almak için adımlar atmayı düşünüyor mu?
  • İsviçre ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerde açlık grevi ve Türkiye cezaevlerindeki tecrit durumu ele alınıyor mu?

İsviçre Federal Parlamento Sosyalist Parti (SP) Milletvekili Fehlmann Rielle Laurence tarafından hazırlanan önergede imzası bulunan diğer parlamenterler şunlar:

Emmanuel Amoos: Sosyalist Parti Federal Parlamento Üyesi

Brigitte Crottaz: Sosyalist Parti Federal Parlamento Üyesi

Christian Dandres: Sosyalist Parti Federal Parlamento Üyesi

Pierre-Alain Fridez: Sosyalist Parti Federal Parlamento Üyesi

Claduia Friedl: Sosyalist Parti Federal Parlamento Üyesi

Balthasar Glatti: Yeşiller Genel Başkanı ve Federal Parlamento Üyesi

Dalphine Klopfestin Broggini : Yeşilller Federal Parlamento Üyesi

Raphael Mahaim : Yeşiller Federal Parlamento Üyesi

Fabian Molina: Federal Parlamento Üyesi ve Dış ilişkiler Komisyonu Üyesi

Jean Tschopp : Sosyalist Parti Federal Parlamento Üyesi

Nicolas Walder: Yeşiller Eşgenel Başkan Yardımcısı ve Federal Parlamento Üyesi