İngiliz parlamenter: OPCW Kürdistan’da araştırma yapmalı

Türk devletinin kimyasal silahları kullanıp kullanmadığı konusunun kesinlikle araştırılması gerektiğini belirten İngiliz parlamenter Russel Moyle, “Ancak OPCW umduğumuz şekilde bu araştırmaları yapmıyor” eleştirisinde bulundu.

Kürdistan’daki savaş bölgesinde gelen birçok rapora rağmen gerekli araştırmaları yapmayan Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nü (OPCW) eleştiren İngiliz Parlamento üyesi Russel Moyle, başta kimyasal silah kullanımı olmak üzere Türk devletinin savaş suçlarına ilişkin daha fazla kanıtın toplanması gerektiğini söyledi.

Aynı zamanda Suriye ve Türkiye Tüm Partiler Parlamento Grubu Üyesi olan ve Türk devletinin Kürt halkına karşı işlediği suçları içeren raporların meclisin gündemine taşınmasına öncülük eden Moyle, OPCW’e düşen görevler, İngiltere’nin Kürdistan’daki savaşa bakış açısı ile Türk devletine silah satışlarının yeniden başlamasına ilişkin alınan karara ilişkin sorularımızı yanıtladı.

Geçtiğimiz aylarda Partiler Üstü Meclis Grubu (APPG) Türkiye'nin savaş suçları ve kimyasal silah kullanımını konularını da içeren bir raporu meclise sundu. Bununla ilgili bir sonuç aldınız mı? Bu rapor, İngiliz Parlamentosunda hangi düzeyde gündeme geldi?

Evet, son yıllarda parlamentoya sunduğumuz birkaç rapordan bir tanesi de buydu. Parlamento bu raporu kabul etmiş ve buna ilişkin bir alt oturum gerçekleştirdi. Bu oturumda raporun içeriğini parlamentoya açıkladı. Fakat bu rapora ilişkin parlamento içerisinde hala ana gündem olarak bir oturum yapılmadı. Maalesef parlamento şu sıralar özellikle Ukrayna savaşına ilişkin tartışmalar yürütüyor. Ayrıca NATO’ya ilişkin Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya meselesinde uluslararası yasalara karşı geniş çaplı tavizler istemesi ve bunu özellikle Kürt halkına karşı kullanması da söz konusu. Bu süreçte İngiliz parlamentosunun aslında Türkiye’ye ilişkin konuları hasır altı ettiğini görüyoruz. Parlamentoda sadece ben değil aynı zamanda muhafazakar milletvekilleri de Türkiye’nin katliamları ve Kürt halkına ilişkin konularda çalışmalar yürütüyor. Bizler parlamento içinde elimizden geldiğince, sadece Türkiye’nin geçmişteki savaş suçları değil, aynı zamanda şu anda işlenen savaş suçlarını da dile getirmeye çalışıyoruz. Bu şekilde olabildiğince duyarlılığı artırmaya çalışıyoruz.

KÜRT HALKINA KULAK VERİLMELİ

Türkiye'nin Kürtlere karşı kimyasal silah kullandığına dair tekrarlanan haberler ile savaş bölgesinde toplanan kanıtlar hakkında sizin ve partinizin görüşü nedir?

Kimyasal silahların kullanılıp kullanılmadığı kesinlikle araştırılmak zorundadır. Ancak Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW), umduğumuz şekilde bu araştırmaları yapmıyor. Konuya ilişkin Kürt bölgeleri ve Kuzey Irak’tan birçok rapor geliyor. Elbette dikkate aldığımız farklı bölgelerden de farklı raporlar var. Bu konuda atılacak en önemli adımlardan biri, Kürt halkına kulak vermektir. Geçmişte de Kürt halkı ile diyalog kurulmuştu. Bu durum bir iç savaştır, elbette yasaklı silahların kullanılmaması gerekir ve tabii ki buna karşıyız.”

Türkiye'ye silah satışının etkileri nelerdir? İngiliz hükümeti satış yasağını kaldırdığını, İsveç de 2019'da getirdiği kısıtlamaların ardından Türkiye'ye silah ihracatına devam edilebileceğini açıkladı. Bu gelişmeler bağlamında silah ticaretine ilişkin yorumlarınız nedir?

Türkiye’ye devam eden silah satışından oldukça kuşkuluyuz. Geçtiğimiz yıllarda Kuzey Suriye’ye bir ziyarette bulunmuştuk ve bunun sonucunda, silah satışını bir dönem durdurmayı başarmıştık. Silah satışının durdurulması birkaç yıl devam etti; çünkü Türk devletinin İslamcı güçlere verdiği desteği ve Kürt halkını katlettiğini kanıtlamıştık. Ne yazık ki şu anda bu silah satışı yeniden başladı ve bu yasağı İsveç’in de kaldırdığını, Türkiye’ye silah satacaklarını biliyoruz. Umarım bu durum çok uzun sürmez ve Türkiye’ye devam eden silah satışı derhal durdurulur.

NATO İLİŞKİLERİNİ YENİDEN GÖZDEN GEÇİRMELİ

Türkiye’nin yürüttüğü savaşı durdurmasını ve barışı getirmesini sağlamak için ne yapılabilir?

Türkiye’yi bölgede Kürtler ile masaya oturmaya itmeliyiz. Sınırları dışında da Türkiye’yi Kürtler açısından paranoyak olmasından da vazgeçtirmemiz gerekiyor. NATO güçleri bölgede barış olması niyeti ile hareket etmelidir. Türkiye şu anda güçlü pozisyonda olduğu için NATO tarafından korunuyor, fakat İsveç ve Finlandiya meselesi ile kafaları karıştırmaktansa Türkiye üzerindeki mercek kaldırılmamalıdır ve Türkiye Kürtler ile masaya oturmaya zorlanmalıdır. Türkiye’de gelecek seçimlerde muhalefet partileri iyi bir sonuç almayı başarmalıdır. Türkiye’nin tehlikeli olma durumundan çıktığını ve daha stabil bir ülke olduğu durumunu görmek istiyoruz.

Türkiye, Rusya ve İran liderlerinin artık daha sık görüşmeler yaptığını biliyoruz, dış politikalarını belirleme konularında görüştüklerini biliyoruz. Umarız artık yakın zamanda Türkiye’nin NATO kuralları çerçevesinde hareket ettiğini görebiliriz. Aynı zamanda İran ve Rusya’nın bölgede yaşanan kaosta ciddi sorunlara neden olduğunu görmeliyiz. Zaten Türkiye tarafından zedelenen demokrasinin ayaklar altına alınmasına da bu ülkeler neden oluyor. Bölgede insan haklarının uygulanması ve demokratik bir sisteminin olması için bu güçler uzlaşıcı ve barışçı olması gerekiyor. Bu konuda baskı uygulamaya devam etmeliyiz, NATO’nun Türkiye ile olan ilişkilerini ancak bu şekilde düzenlemek mümkün olur.

Son olarak Türk devletinin kimyasal silahlarla katliamları hala devam ederken, bu konuda bir İngiliz parlamenteri olarak Kürt halkına neler söylemek istersiniz?

Parlamentomuz ve Lordlar Kamarası Kürt halkına yaşatılanlar ile empati yapabiliyor ve oldukça endişeliler. Aynı zamanda bölgede jeopolitik oyunların halka zarar verdiğini de biliyoruz. Kürtler yine yalnız bırakıldı ve tehlike altındadır. Bizler yanınızda (Kürdistan halklarına hitaben), dayanışma içerisindeyiz. Olabildiğince fazla kanıt (kimyasal silah suçlarını kast ediyor) toplamalıyız, bu kanıtları şahıslar aracılığı ile ilgili yerlere ulaştırmayı başarmalıyız. Sadece basın üzerinden değil doğru yerlerle de görüşmeler yapmalıyız. Bu konuda sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Çok zor zamanlar geçirdiğinizi biliyoruz ve bunun da üstesinden geleceğinizi biliyoruz, dualarımız ve desteğimiz sizinledir.