İşgal saldırıları Paris’te protesto edildi

Türk devletinin işgal saldırılarının protesto edildiği Paris’te, “Saldırının olduğu yerde direniş de vardır. Avrupa’da yaşayan Kürt gençlerine çağrımızdır; birleşin ve hayatın her alanını direnişe çevirin” çağrısı yapıldı.

Devrimci Gençlik Hareketi (TCŞ), Drancy Demokratik Kürt Toplum Merkezi (DKTM) ve Tevgera Jinên Kurd li Fransayê’nin (TJK-F) çağrısıyla Drancy DKTM bir araya gelen Kürdistanlılar ve dostları, Drancy belediyesine kadar yürüdü.

“Defend Rojava” pankartları, YPG, YPJ bayrakları, işgalci Türk ordusunun savaş suçlarını teşhir eden dövizler taşındı. Kitle yürüyüş boyunca “Katil Erdoğan”, “Defend Rojava” “Bijî berxwedana Rojava” sloganlarını attı.

Burada basın açıklaması için toplanan kitle, Rojava ve Kürdistan’da şehit düşen devrimciler için saygı duruşunda bulundu. 

Hazırlık komitesi adına yapılan açıklamada, "Demokratik Suriye Güçleri (QSD) altında Kürtler, Ermeniler, Araplar, Asuriler ve farklı halklardan insanların yer aldığı güçler, barbar çetelere karşı savaşarak insanlığın onurunu korudu. Bu direnişte Kürt ve diğer halklardan erkek ve kadınlar en büyük bedeli ödedi. YPG, YPJ ve Demokratik Suriye Güçleri tüm halklarla, Êzidîlerin, Hristiyanların ve diğer inançların özgürlüğü için savaştı. Bu mücadele kesinlikle Avrupa halklarının huzur içinde yaşamasına hizmet etti. Rojava’da halkların, inançların, kadınların, eşit ve ayrım yapılmadan ortak yaşadığı bir sistem inşa edildi. Kürt halkı kendini özgürlüğe götürecek yolu, tüm Kürdistan’da sağlayacak iradeyi oluşturdu ve örgütlendi. Gerçekleşen toplumsal devrimle coğrafyadaki tüm diğer halklarla birlikte kendi kendini yönetti.  Soykırımcı Türk devleti bu sistemi yok etmek ve bir jenosit uygulamak istiyor” denildi.

'SEFERBERLİK RUHUYLA HAREKETE GEÇELİM' 

Diktatör Erdoğan yönetimindeki soykırımcı Türk devletinin savaş uçakları ve SİHA’larla saldırılar yaparak daha büyük katliam gerçekleştirmek istediğine işaret edilen açıklama, şöyle devam etti: “Türk devletinin tüm girişimleri, diplomasi atakları, çıkar ilişkileri üzerinden yapılan tüm pazarlıklar Kürt halkının iradesini kıramayacaktır. İnsanlık yanımızda olmaya devam edecektir. İnsanlığın umudu Rojava Devrimi’ni tıpkı Kobanê direnişinde olduğu gibi sahiplenilerek ayakta kalması için tüm Kürdistan halkını ve dostlarımızı seferberlik ruhu ile harekete geçmeye çağırıyoruz. Lozan Antlaşması'nın yıl dönümünde işgalci Türk devleti yeniden Misak-ı Milli diyerek Halep’ten Musul’a, Kerkük’e kadar Kürdistan’ı yeniden işgal etmek istemektedir. Metîna, Zap ve Avaşîn'de yenilen Türk devleti, Rojava’ya saldırarak zafer elde etmek istiyor. Lozan Antlasması'nın yıl dönümünde soykırımcı Türk devletine karşı Rojava Devrimi'ni savunalım.  Kürt halkını soykırıma uğratmak isteyen, Rojava Devrimi'ni boğmak isteyen tüm gerici odaklara karşı ulusal birlik ruhuyla herkesi seferber edelim.”

TCŞ: HER YERİ DİRENİŞ ALANINA ÇEVİRELİM

Saldırının olduğu yerde direnişin de olduğu vurgulanan TCŞ açıklamasında da devamla şunlar kaydedildi: “Onların tekniği varsa bu halkın da gençliği vardır. Bütün Avrupa’da yaşayan Kürt gençlerine çağrımızdır. Zafer her zamankinden daha yakın. Birleşin, düşman bilincini öfkenizle kuşayın ve hayatın her alanını direnişe çevirin. Zap’ta yenildiler, Rojava’da diz çökecekler. Bugünden sonra Avrupa gençliği her yeri kendisi için bir savaş mevzisi olarak bilmeli ve öyle hareket etmelidir. Özgür Kürdistan, özgür birey ancak böyle yaratılır ve biz bunu başaracağız. Başka yolu, yöntemi yok.”