Fransa’nın başkenti Paris’in Evry banliyösünde, işgalci Türk devletinin 4 Ağustos’ta Xakurkê bölgesine yönelik saldırılarında şehit düşen Asrîn Bawer (Sevda Topçu) şahsında beraberinde şehit düşen Xwînda Çiya (Necla Ahmed Silêman), Rustem Serhed’i (Şahin Pekür) anmak amacıyla kitlesel bir etkinlik düzenlendi.
Ris Orangis Fransa-Kürt Kültür Merkezinde düzenlenen anmada çok sayıda Kürdistanlının yanı sıra Asrîn Bawer’in abisi Savaş Topçu ile kuzeni Leyla Topçu da hazır bulundu.
‘YAS TUTMAYA VAKTİMİZ YOK, KİMLİK VE STATÜ SAHİBİ OLMALIYIZ’
Anma Kürdistan Özgürlük Şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Ardından şehidin ailesi adına Leyla Topçu, yaptığı kısa konuşmada şunları söyledi: "Başta Rêber Apo’nun, dağda savaşan gerillaların, zindanlarda direnen arkadaşların ve halkımızın başı sağ olsun. Asrîn ailenin ilk şehidi değil ancak son şehit olmasını temenni ediyorum. Şehitler hakikatimizin, tarihsel gerçekliğimizin ve varlığımızın teminatıdır. Yaşam manifestosu olarak bize rehberlik ediyorlar. Biz hem ailesi ve hem de yoldaşları olarak onun amaç ve ideallerini gerçekleştirme, davasını zafere taşıma sözünü veriyoruz. Yas tutmaya vaktimiz yok. Özgürleşmeden, kimlik ve statü sahibi olmadan yaşamı kendimize haram kılıyoruz."
Ardından Ris Orangis Fransa Kürt Kültür Merkezi adına Sipan Serhed söz aldı. Serhed, şehitleri sahiplenmenin, kendi öz değerlerini, anlamını ve geleceğini sahiplenmek olduğunu söyledi. Avrupa’dan katılan Rustem Serhed’i tanıdığını, duruşu ve sorumluluk duygusu ile örnek bir militan olduğunu, kendisi ile çalışmış olmanın gururunu yaşadığını ifade eden Sipan Serhed, şehadetinin kendisine büyük bir sorumluluk yüklediğini ve şehitlere layık olma çabası göstereceğini söyledi.
'ÖNDERLİĞİ ÖZGÜRLEŞTİRECEĞİZ'
Anmaya katılan Avrupa Kürdistanlı Demokratik Toplumlar Kongresi (KCDK-E) Divan Üyesi Murat Ceylan da şehitleri anarak, ailelerine başsağlığı diledi.
Ceylan, şöyle devam etti: “Çok barbar, soykırımcı ve insanlık değerlerinden nasibini almamış soykırımcı bir düşman ile karşı karşıyayız. Bu düşman kan emicidir, inkarcıdır, katliamcıdır, hiçbir ahlaki değer taşımamaktadır. Bu düşünce ve bilinçle mücadelemizi sahiplenmek zorundayız. Kürdistan dağlarında şehit düşen her arkadaşın şehadetinde bizim de sorumluluk payımız vardır. Görev ve sorumluluklarımızı yeterince yerine getirmediğimiz için bu arkadaşlar şehit düşüyor. Önce Apo üzerindeki tecrit bizim pasif , edilgen ve yetersiz duruşumuzdan kaynaklanmaktadır.”
Demokratik uygarlık paradigmasına sahip bireyler olarak yeni bir çağın ideolojik öncüleri olduklarını ve toplumsal model yarattıklarını kaydeden Murat Ceylan, “Heval Rustem buradan gitti. Şehitlerimizin ve direnen gerillanın öfkesini, hırsını, ideallerini ve kararlılığını kendimize esas almalıyız. Eylemlere ve anmalara katılım bu ruh ile olmalıdır. Herkes gerilla duygusunu, ruhunu, bilincini, öfkesini, eylemsel duruşunu ölçü olarak almalıdır. Liyakat böyle olur ancak. Ben tekrar şehitlere sözümüzü veriyorum. Önderliği özgür kılacağız diyorum” dedi.
Konuşmalar sonrası şehitlerin mücadelesini, öz geçmişlerini, yaşamlarını anlatan bir sinevizyon izletildi. Anma sonrası aileye taziyelerini bildirmek isteyenler, tek tek aileleri selamladı ve duygularını paylaştı.