‘Adalet Divanı PKK kararını 7 ay içinde verebilir’

Avrupa Adalet Divanı’nın 7 ay içerisinde PKK ile ilgili kararını vereceğini belirten avukat Tamara Bruma, “PKK’nin listede tutulmasına nasıl baktıklarına dair en detaylı bilgiyi verecek en önemli kararın bu davadan çıkmasını bekliyorum” dedi.

Türk devletinin Kürdistan’da yürüttüğü kirli savaşı ve Kürt halkına karşı yürütülen imha/inkar konseptlerini görmezden gelen batılı ülkeler, yıllardır Kürt Özgürlük Mücadelesine karşı kriminalizasyon siyasetinde ısrar ediyor. Alman devletinin 26 Kasım 1993 günü PKK’yi ülkesinde yasaklamasının ardından PKK, 1997’de ABD'de, 2002’de ise Avrupa Birliği’nde “terörist örgütler” listesine alınmıştı.

PKK’nin bu listelerden çıkarılması için yıllardır verilen mücadele 2014 yılından itibaren bir hukuk ve adalet mücadelesine dönüştü. PKK yöneticilerinden Murat Karayılan ve Duran Kalkan’ın 1 Mayıs 2014’te Hollandalı avukatları aracılığı ile Avrupa Birliği’ne karşı açılan davayla başlayan hukuk mücadelesinde “son perde” diyebileceğimiz duruşma, 31 Mart 2022 günü Lüksemburg’daki Avrupa Adalet Divanı’nda görüldü.

Kürt ve Avrupa kamuoyunun yakından izlediği davanın ardından PKK’nin avukatlarından Tamara Bruma ve Marieke Van Eik, davada bundan sonra yaşanacak olası gelişmelere ilişkin sorularımızı yanıtladı.

‘ÇOK KAPSAMLI BİR KARAR ÇIKABİLİR’

Mahkemenin davayla çok ilgilendiğine dikkat çeken avukat Bruma, “Çok uzun bir dava oldu ve bu davanın başlangıcından bu yana mahkeme içtihatlarında çok şey oldu, bu yüzden bugün nerede durduğumuzu tartışmak çok önemliydi. Ayrıca mahkemenin kendi kaderini tayin etme özel durumuna ve örneğin PKK'yi nasıl ele aldığına da odaklanmasından özellikle memnun oldum. Bu nedenle, mahkemenin soruları beni olumlu şekilde şaşırttı” dedi.

Avrupa Adalet Divanı’nın 7 ay içerisinde kararını açıklayabileceğini bildiren avukat Tamara Bruma, davanın seyrine ilişkin devamla şu bilgileri verdi: “Çok kapsamlı bir karar alınmasını bekliyorum ve sonra 2021'de başlayan 3. dava için, muhtemelen o yargıya da öncülük ediyoruz ve tabii ki 2021 davasında tam olarak nasıl uygulandığını görmek için bu davada hangi argümanların kabul veya reddedildiğini kontrol etmemiz gerekecek ama ben PKK’nin listede tutulmasına nasıl baktıklarına dair en detaylı bilgiyi verecek en önemli kararın bu davadan çıkmasını bekliyorum.”

‘HAMAS VE LTTE’NİN DAVALARINDAN FARKLI’

AB’nin “terörist örgütler” listesinde bulundukları için daha önce Avrupa Divanı’na başvuran Hamas ile Tamil Eelam Kurtuluş Kaplanları’nın (LTTE) davaları ile PKK’nin dava sürecini karşılaştıran avukat Bruma, bu konuyla ilgili ise şu değerlendirmeyi yaptı:

“O davalardaki argümanlarda benzerlikler var. Ama aynı zamanda çok önemli farklılıklar olduğunu düşünüyorum ve özellikle görebildiğim kadarıyla, bu dava gerçekten de Avrupa Konseyi’nin 'terörizm riskini' haklı çıkarmak için askeri eylemlere bel bağladığını gösteriyor. Üzerinde tartıştığımız temel konu da bunun yeterli olmadığıdır. Bunların neden terörizm olarak kabul edildiğini açıklamadan, bu askeri eylemlere basitçe atıfta bulunamazsınız. Mahkemenin bu konuda bir karar vermesini bekliyorum. Hamas ve LTTE'de de bazı ön kararlar aldılar, ancak PKK'nin karşı karşıya kaldığı bu tür eylemlerle ilgili terör eylemlerinden söz edip edemeyeceğiniz konusunda henüz bir nevi son adımı atmadıklarını ortaya koyduk.”

‘2015 SONRASI LİSTELER TARTIŞMA KONUSU’

Avrupa Komisyonu ve Avrupa Konseyi’nin 2018 ve 2019 mahkeme kararlarını dikkate almadığını ve önceki yıllardaki argümanları kopyala/yapıştır yöntemiyle PKK’yi listede tutmaya devam ettiğine dikkat çeken avukat Tamara Bruma, “2018'de mahkeme kararın yetersiz gerekçeli olduğunu söylese de, 2019'da konsey kopyalayıp yapıştırdı ve bu yüzden de PKK listelerde kaldı. Açıkçası 2015 ve sonrasında alınan bu kararların doğru olup olmadığını hala tartışıyoruz” diye konuştu.

Avrupa Konseyi ve Avrupa Komisyonu’nun Avrupa Adalet Divanı’ndan çıkan kararı uygulamak zorunda olup olmadığına ilişkin ise avukat Marieke van Eik, şu değerlendirmede bulundu: “Aslında bu, bence yargıcın Avrupa Birliği Konseyi'ne PKK'yi listede tutmak için 2019'da alınan önlemlerle ilgili olarak öne sürdüğü sorulardan biri, çünkü o zaman mahkeme dedi ki; ‘Tüm kararların ve uygulama yönetmeliklerinin iptal edildiği 2018 kararı vardı. Yani yargıya uymak için gerçekten bir şeyler yapmalısın ve yaptığın şey, aynı gerekçelerle tamamen aynı kararları vermek ve yönetmelikleri uygulamak.’ Yani mahkeme bu soruyu konseye sordu ve konsey aslında yapmaları gerekenin farklı bir şey olduğu veya en yüksek mahkemeden önemli bir bilgi alması gerektiği konusunda hemfikirdi.”

 

https://anfturkce.com/avrupa/adalet-divan-i-ab-ye-abdullah-Ocalan-in-aciklamasini-hatirlatti-168790

https://anfturkce.com/avrupa/ab-hangi-bahanelerle-pkk-yi-listeye-aldi-167599