Avrupa Demokratik Güç Birliği (ADGB) tarafından yapılan yazılı açıklamada, "2011 yılında gerçekleşen Rojava Devrimi, gerçekleştiği günden itibaren Rojava bölgesindeki tüm halklar ve inançlar için inanılmaz özgürlük ortamı sağladı. Kadın özgürleşmesi, doğanın korunması, eşit ve bir arada yaşam devrimin temel gündemleri oldu. Gericiliğe hapsedilmiş Ortadoğu’da muazzam ilerlemeye tanık olan Rojava bölgesi, başta DAİŞ karanlığı olmak üzere, bölge gerici devletlerine karşı kahramanca direnerek devrimi korudu ve günümüze taşıdı" denildi.

'33 PARTİNİN KAMPANYASINI DESTEKLİYORUZ'

Açıklamada şunlar da ifade edildi:

"Ardı arkası kesilmeyen sömürgeci devletlerin saldırıları, faşist Erdoğan-Bahçeli liderliğindeki Türk devletinin geçtiğimiz aylarda Rojava'yı işgal tehditleriyle bugün ayyuka çıkmış durumda. Daha önce Afrin ve Serikani gibi bölgeleri işgal ederek, kendisine bağlı gerici çeteleri yerleştirmiş olan faşist rejim, bölgedeki yüz binlerce Kürdü katliamlarla, işkence, taciz ve tecavüzle göçe zorlamış, bu alanların demografik yapısıyla oynayarak Kürtsüz bölgeler yaratmayı hedeflemiştir.

Türk devletinin soykırımcı politikaları karşısında üç maymunu oynayan ABD, AB ve Rusya gibi emperyalist kapitalist ülkeler, son tehditler karşısında da Rojava halklarına boyun eğmeyi dayatmaktalar. Rusya, Rojava devrim güçlerini Suriye devletine biat etmeye zorlarken, ABD ve AB ise NATO müttefiki Türk devletine boyun eğmeyi, demokratik ve özgür yaşamdan vazgeçmeyi dayatmaktadır. Oysa işgal ve savaş sadece bir toprak parçasının gasp edilmesi değil, aynı zamanda binlerce insanın yerinden yurdundan edilmesi, göçe zorlanması, katledilmesi, açlık ve yoksulluğa mahkûm edilmesi anlamına geliyor.

Rojava halkı ve devrim güçleri hiçbir baskı ve tehdide boyun etmemekle birlikte, olası bir işgal saldırısına karşı kendi özsavunmasını güçlendirmekte. Ancak eşitsiz güç ilişkileri içerisinde, tıpkı Kobanê direnişinde olduğu gibi dünya halklarının bugünden ayağa kalkarak Rojava halklarıyla omuz omuza enternasyonal duruşu faşist Türk devletinin işgal planlarını boşa düşürebilir.

ADGB olarak Rojava halklarının mücadelesini kendi mücadelemiz olarak görüyoruz. Çünkü, Rojava devrimi yaşanabilir bir dünya için özgürlük ve eşitlik isteyenlerin devrimidir. Rojava Devrimi kadın devrimidir, doğayla barışık yaşam örneğidir. Bu nedenle, Rojava’dan 33 siyasi partinin geçtiğimiz günlerde Rojava hava sahasının askeri amaçla kullanılmasına karşı uçuş yasağının getirilmesi için başlatmış olduğu kampanyayı destekliyoruz.

'SEFERBERLİK RUHUYLA 23 TEMMUZ'DAKİ EYLEMLERE KATILALIM'

Avrupa’da yaşayan tüm yerli ve göçmenleri; demokrasi ve insanlıktan yana tüm güçleri kampanyanın bir parçası olmaya, seferberlik ruhunu kuşanarak savaş ve işgal saldırı ve tehditlerini boşa çıkarmaya çağırıyoruz. Kampanyanın bir parçası olarak 23 Temmuz’da Avrupa’nın birçok noktasında gerçekleştirilerecek yürüyüş ve mitinglere katılmaya, Avrupa saati ile 19:00’da başlayacak Hashtag eyleminde sesimizi birleştirmeye çağırıyoruz."

İMZACI KURUMLAR

Açıklamada imzası bulunan kurumlar şöyle:

"Alternatif Karadeniz İnisiyatifi
Avrupa Demokratik Dersim Birlikleri Federasyonu (ADEF)
Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu (ADHK)
Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi (KCDK-E)
Avrupa Devrimci Demokratik Komün İnisiyatifi (ADDKİ)
Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEG-KON)
Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJKE)
Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK)
Avrupa Devrimci Komün Meclisleri (ADKM)
Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA)
Dersim İnşa Kongresi (DİK)
Ezidi Koordinasyonu
İç Anadolu Kürtleri Platformu (PKAN)
Maraş Dernekleri Federasyonu (MARDEF)
Mezopotamya Halk Kongresi,
Mezopotamya Özgürlük Partisi (MÖP)
Nor Zartonk - Avrupa
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi – Avrupa (SYKP Avrupa)
Xeta Sor
Yaşanacak Dünya
Yeşil ve Sol Parti Avrupa."