‘Almanya’da akademik özgürlüğe eşi görülmemiş saldırı’
Hamburg Üniversitesi AStA ve Alternatif Arayış Ağı, 1300’den fazla kişinin katılımının öngörüldüğü "Dünyamızı Geri İstiyoruz!" konferansının siyasi engellerle karşılaştığı tepkisinde bulundu.
Hamburg Üniversitesi AStA ve Alternatif Arayış Ağı, 1300’den fazla kişinin katılımının öngörüldüğü "Dünyamızı Geri İstiyoruz!" konferansının siyasi engellerle karşılaştığı tepkisinde bulundu.
Yazılı bir açıklama yapan Hamburg Üniversitesi AStA ve Alternatif Arayış Ağı, Hamburg Üniversitesi yönetiminin çok önceden tahsis edilmiş olan odaların kullanımını yasakladığını bildirdi.
AKADEMİK ÖZGÜRLÜĞE SALDIRI
Açıklama şöyle:
Akademik özgürlüğe eşi benzeri görülmemiş saldırı: Hamburg Üniversitesi yönetimi, 7-9 Nisan tarihleri arasında kampüste gerçekleştirilecek olan "Dünyamızı Geri İstiyoruz" konferansının salonlarını çok kısa bir süre içinde ve siyasi nedenlerle geri çektiğini açıkladı. Üniversite Rektörü Dr. Hauke Heekeren daha geçen yıl göreve geldi - görev süresini gerçekten de siyasi sansüre hizmet etmek için mi kullanmak istiyor? 40,000'den fazla öğrencinin temsilcileri olarak bu kararı kabul etmeyeceğiz!
John Holloway ve María de Jesús Patricio Martínez gibi dünyaca ünlü akademisyen ve kamusal entelektüellerin de aralarında bulunduğu 1300'den fazla kişinin katılacağı konferans, "Kapitalist Moderniteye Meydan Okuma" serisinin bir parçasıdır.
Sonuncusu 2017'de olmak üzere Hamburg Üniversitesi'nde üç kez düzenlenen etkinlik, Hamburg Üniversitesi AStA tarafından Alternatif Arayış Ağı ile işbirliği içinde organize edilmektedir. Akademi, sosyal hareketler ve Hamburg öğrenci topluluğundan katılımcılar, iklim krizi, kapitalizme alternatifler ve ataerkil şiddet gibi günümüzün acil konularını atölye ve panel etkinliklerinde birlikte tartışacaklar. Uluslararası katılımı sağlamak amacıyla konferans eş zamanlı olarak İngilizce, Kürtçe, Almanca, Türkçe, İtalyanca, İspanyolca ve Arapça dillerine çevrilecektir. Bilim ve sivil toplum için bu yakınsama alanı ve konferansın gerçek anlamda uluslararası karakteri benzersizdir. Ancak üniversite rektörü Hauke Heekeren bu çoğulculuğu takdir etmiyor gibi görünüyor.
ALMAN İSTİHBARAT SERVİSİNİN BASKISI
28 Mart'ta üniversite yönetimi, çok önceden tahsis edilmiş olan odaların kullanımını yasakladı. Gerekçe olarak "Verfassungsschutz" (Alman İstihbarat Servisi) tarafından konferansın "aşırılık" içerdiğini belirten bir mesaj gösterildi.
Hamburg'da istihbarat servisinin ve aşırı sağcı terör örgütü NSU'nun ilişkisini araştıran bir soruşturma komisyonu henüz kurulmamışken, aynı istihbarat teşkilatı eleştirel tartışmaların alanını daraltma yetkisini kendinde görüyor. Üniversite yönetiminin üniversitenin özgürlüğünü savunmak yerine, kimin akademik tartışmalara katılabileceğine istihbarat servisinin karar vermesine izin vermesi benzersiz bir skandaldır. Öğrencilerin özyönetimine, akademinin özerkliğine ve ifade özgürlüğüne yönelik bu saldırı karşısında dehşete düşmüş durumdayız. Üniversite rektörü, kampüsteki bilimsel söylemi herhangi bir sonuç doğurmadan kısıtlayabileceğini düşünerek hata yapmaktadır.
EN BÜYÜK ULUSLARARASI KONFERANSLARDAN BİRİ
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli son raporunda "Saatli bomba işliyor" uyarısında bulunuyor. Paris Anlaşması'nda belirlenen küresel ısınmayı 1,5 derecenin altında sınırlama hedefinin birkaç yıl içinde kaçırılması muhtemeldir. IPCC, fosil kapitalizmini iklim krizinin ana itici gücü olarak tanımlıyor. Hamburg Üniversitesi, "İklim, İklim Değişikliği ve Toplum" Mükemmeliyet Kümesi ile övünürken, bu varoluşsal krize ilişkin en büyük uluslararası konferanslardan birini engelliyor.
Türkiye'de büyük baskılara maruz kalan Kürt konuşmacıların da konferansa katılıyor olması özellikle talihsiz bir durumdur. Recep Tayyip Erdoǧan siyasi muhalifleri her zaman "terörist" olarak nitelendirmiştir. Ancak üniversite rektörü Hauke Heekeren'den ifade özgürlüğüne bağlılık beklerdik.
ANLAŞMAYA SADIK KALIN
Üniversite rektörüyle görüşmek için yaptığımız tüm girişimler reddedildi ya da görmezden gelindi. Bu skandal eylemin emsal teşkil edecek çok büyük sonuçları olacaktır: Söz konusu olan bilim özgürlüğünden başka bir şey değildir. Gelecekte Hamburg Üniversitesi'nde statükoya meydan okuyan kritik bilimsel etkinliklere ev sahipliği yapmak mümkün olacak mı? İstihbarat teşkilatının uluslararası bir bilimsel konferansın içeriğini dikte etmesini kabul etmeyeceğiz. Akademik özgürlüğü savunmak bize düşüyor.
Üniversite yönetimini orijinal anlaşmaya sadık kalmaya çağırıyoruz. Akademik özgürlüğe yönelik bu eşi benzeri görülmemiş saldırının cevapsız kalmasına izin veremeyiz.
Dünyamızı ve üniversitemizi geri istiyoruz!”