Almanya’da Kürt derneklerinin izlenmesi yasa dışı
Almanya’da bulunan Kürtlere ait derneklere ait bilgilerin 1994 yılından bu yana yasa dışı biçimde istihbarat ve emniyet müdürlüğüyle paylaşıldığı ortaya çıktı.
Almanya’da bulunan Kürtlere ait derneklere ait bilgilerin 1994 yılından bu yana yasa dışı biçimde istihbarat ve emniyet müdürlüğüyle paylaşıldığı ortaya çıktı.
Almanya’da 1966’da çıkartılan bir "dernekler yasası" gereği ülkede yabancı üyelerin ağırlıkta olduğu derneklere ilişkin bilgiler merkezi Köln’de olan Federal İdare Dairesi’ne aktarılıyor. "Yasa gereği" ise, söz konusu derneklerin yönetim kurulu üyelerinin isim ve adres bilgileri ile tüzüklerini Federal İdare Dairesi’ne gönderiyor.
Şu ana kadar yaklaşık 15 bin derneğin bilgileri bu daireye aktarılıyor. Bir nevi göçmenlere ait bütün kuruluşların fişlenmesi anlamına gelen bu yöntem, Alman üyelerinin çoğunlukta olduğu dernekler için uygulanmıyor.
2020 muhalefet partilerinden Sol Parti, “Göçmenlerin ötekileştirilmesine son verilsin” diyerek 2020’de Federal Meclis’e verdiği bir öneriyle yasanın değiştirilmesini talep etti. Ancak hem hükümet hem de muhalefet partileri; CDU/CSU, SPD, FDP ve AfD’nin oylarıyla Sol Parti’nin önerisi reddedildi.
KÜRTLERE İLİŞKİN KARARNAME ORTADA YOK
Kürtlere ait derneklere ait bilgiler ise, 1994 yılından bu yana Federal İdare Dairesi tarafından ülkenin iç istihbarat kurumu Anayasa Koruma Örgütü ve Emniyet Müdürlüğü’ne gönderiliyor. Son üç yılda 209 Kürt derneğine ait bilgilerin istihbarat ve güvenlik birimleriyle paylaşıldığı öğrenildi.
2019 yılında konuya ilişkin açıklama yapan dönemin İçişleri Bakanlığı müsteşarı Stephan Mayer Kürt derneklerinin PKK’ye yönelik yasaktan dolayı izlendiğini belirterek “Bunun bir zorunluluk olduğunu” öne sürmüştü. Fakat Kürt derneklere ait bilgilerin otomatik olarak istihbarat ve emniyetle paylaşılması ile izlenmesine ilişkin ortada bir kararnamenin olmadığı ortaya çıktı.
BİLGİLER MİT İLE PAYLAŞILDI MI?
Sol Parti Milletvekili Gökay Akbulut’un “1994 yılında çıkartılan genelge elinizde var mı?” sorusunu yanıtlayan İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Mahmut Özdemir, “Talep edilen genelge tarafımızca bulunamıyor” yanıtını verdi. Bu yanıt üzerine federal parlamenter Akbulut, Kürtlere ait derneklerin güvenlik birimleri tarafından fişlenip izlenilmesinin kabul edilemez olduğunu ve derhal bundan vazgeçilmesi gerektiğini bildirdi.
Neredeyse Almanya’nın her kentinde bulunan Kürtlere ait dernek ve organizasyonlara ait toplanan bilgilerin Türk istihbaratı MİT ile paylaşılıp paylaşılmadığı da merak ediliyor. Scholz hükümeti, geçtiğimiz Nisan ayında “Yabancı derneklere ait bilgiler yabancı istihbarat kurumlarıyla paylaşılmadı” derken, bu konuda birçok ciddi şüphe bulunuyor. Zira daha önce Alman güvenlik birimleri Kürt ve diğer Türkiyeli sosyalist hareketlere ilişkin soruşturma dosyalarını “güvenlik işbirliği” anlaşmaları çerçevesinde Türk devletiyle paylaştığı ortaya çıkmıştı.