AİHM’in Irak'taki iç hukukun tüketilmesi gerektiğine dair kararına da atıfta bulunan Beauthier, "Bu süreç yıllar sürer, oysa biz acil bir durumdan bahsediyoruz" diye tepki gösterdi.  

İşgalci Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye ile Başûrê Kurdistan’a dönük saldırıları devam ediyor. Geçtiğimiz 6 ay içinde 6 Kürt gazeteci Türk devletine ait Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) ile katledildi. Kuzey ve Doğu Suriye’de Türk devletine bağlı çetelerin Tişrîn’e dönük saldırıları da devam ediyor. Barajını korumak için bölgeye giden insanlara dönük Türk devletinin saldırılarında onlarca sivil katledildi.  

Avukat Georges Henri Beauthier, Türk devletinin SİHA’lar ile gerçekleştirdiği katliamlara ilişkin ANF’nin sorularını yanıtladı.  

Türk devletinin Başûrê Kurdistan'da gerçekleştirdiği SİHA saldırılarına dair sahada araştırma yapmak üzere Şengal ve Maxmur'a gittiğini hatırlatan Beauthier, gördüklerini 'inanılmaz' olarak nitelendirdi. Sivillerin hedef alındığını hatırlatan Beauthier, "Sivillerin yargısız infazla öldürüldüğüne inanmak zordu. Ancak gidip gördüğümüz durum, tahmin ettiğimizden çok daha kötüydü. Şengal'i bilen gazeteciler dahi, orada insanların evlerinde yaşanan gerçekleri bilmiyordu" diye konuştu.  

‘ŞENGAL KÜTÜPHANESİNDE BİR ÇOCUK ÖLDÜRÜLDÜ’ 

 Êzidîlerin bölgede normal bir yaşam kurmaya çalıştıklarına dair gözlemlerini aktaran Beauthier, Şengal'de bir kültür merkezini ziyaret ettiklerini, ziyaretten kısa süre sonra merkezin saldırıya uğradığını söyledi. Beauthier, Türk devletinin vurduğu Şengal Kütüphanesi'nde bir çocuğun katledildiğini de anlattı.

Brüksel'e dönüşte konuya ilişkin bir basın açıklaması gerçekleştirdiklerini söyleyen Beauthier, "Ancak itiraf etmeliyim ki, bundan sonra her şey sona erdi. Bize bir şey yapmamız için talepte bulunulmadı. Bölgeye giden gazeteciler ya şiddet uygulanarak sınır dışı ediliyor ya da öldürülüyordu. Bir Belçikalı gazetecinin öldürüldüğünü duymuştum. Irak'ın kuzeyinde Maxmur ve Şengal'de olayları araştıran 5-6 gazeteci öldürüldü; uluslararası kuruluşlar tarafından bu durumu belgeleyen bir rapor istenmedi" dedi.  

‘KATİL DRONLAR KÜRESEL ÇAPTA KONUŞULMALI’ 

Keşif amaçlı gönderilen dronların doğrudan saldırı gerçekleştiren ölümcül dronlara dönüştüğünü kaydeden Beauthier, 21. yüzyılda bir devletin sınırından yüzlerce kilometre uzaklıkta sivilleri katletmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Dronlara karşı olmadığını ancak dronların insan hayatını kurtarmak yerine insanları öldürmek için kullanılmasına karşı çıkılması gerektiğini söyleyen Beauthier, bu konunun küresel çapta konuşulmasının elzem olduğunu ifade etti.  

‘EVİNİZİN MUTFAĞINDA ÖLDÜRÜLÜYORSUNUZ’ 

Şengal'de yaşananların gelecekte saldırgan devletlerin kullanacağı bir modele dönüşebileceği uyarısını yapan Beauthier, "Bir saldırı dronu geliyor ve siz evinizin mutfağındayken sizi öldürüyor. Artık hapishanelere, sorgu hakimlerine ya da mahkemelere ihtiyaç kalmıyor. Sadece hedef belirleniyor ve öldürülüyorsunuz" ifadelerini kullandı. Sorunun sadece Türkiye topraklarında olmadığını hatırlatan Beauthier, Türk devletinin Irak'ta en az 10 drone üssünün olduğunun altını çizdi.  

‘ACİL DURUM’ 

"Biz soruşturmaya devam etmek istedik ama devam edenler öldürüldü. Şu an burada, vicdan azabı içinde ne yapabileceğimizi sorarak oturuyorum" diyen Avukat Beauthier, bölge risk altında olduğu için tekrar gidemediklerini söyledi ve "Peki bu insanları nasıl koruyabiliriz" diye sordu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), Irak'taki iç hukukun tüketilmesi gerektiğine dair kararına atıfta bulunan Beauthier, "Bu süreç yıllar sürer, oysa biz acil bir durumdan bahsediyoruz" diye tepki gösterdi.  

‘BM SALDIRILARA GÖZ YUMUYOR’ 

Türkiye'nin "terör" söylemlerine atıfta bulunan Beauthier, Êzidîlerin şimdiye kadar hiçbir terör saldırısı gerçekleştirmediğini, aksine DAİŞ'e karşı savaştıklarını söyledi ve Türkiye'nin "terör" söylemlerinin asılsız olduğunu ifade etti.

Türk devletinin sistematik bir yok etme politikası yürüttüğünü söyleyen Beauthier, Birleşmiş Milletler'in, Türk devletinin başka bir devletin topraklarına girerek drone saldırısı gerçekleştirmesine göz yumduğunu söyledi.  

‘GERÇEĞİ GİZLEMEK İÇİN GAZETECİLER KATLEDİLİYOR’ 

Son 6 ayda Kuzey ve Doğu Suriye'de 6 gazetecinin katledildiğini hatırlattığımız Beauthier, gerçeği gizlemek için gazetecilerin katledildiğini belirtti. Basın özgürlüğünün hayati bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Beauthier, "Biz hep iç hukuk yollarını tüketin diyorlar. Ancak iç hukuk yıllar sürüyor. Hukukun bu şekilde bir bahane olarak kullanılması kabul edilemez" dedi.  

Beauthier, bölgeye tekrar gitmek istediğine dair şöyle çağrı yaptı: "Tek başımıza gidip 'bu durumu skandal buluyoruz' diyemeyiz. Bizi görevlendirecek kuruluşlar olmalı ve bizim esas amacımız, bu kuruluşların bizi tekrar görevlendirmesi ve bu katliamları dünyaya duyurabilmemizdir."