Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Bölgesi’ne yönelik saldırıları, ‘Rojava’yı savun’ şiarıyla Avrupa’nın çeşitli kentlerinde yapılan yürüyüşlerle protesto edildi.

MANTES LA JOLIE

Fransa'nın Mantes-la-jolie bölgesinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit ve Türk devletinin Kürdistan’a yönelik işgal saldırısı Kürdistanlılar tarafından protesto edildi.

Mantes-la-Jolie Demokratik Kürt Toplum Meclisi (DKTM) öncülüğünde Opera binasının önünde bir araya gelen Kürdistanlılar, "Bijî Serok Apo" ve "Bijî berxwedana gerîla” sloganları attı.

Protesto esnasında Fransızca yazılı bildiri okunup dağıtıldı.

Yapılan açıklamada ise Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde yıllardır süren insanlık dışı tecridin devam ettiği, Rojava’da sivillere yönelik hava saldırıları, Kürdistan dağlarında gerilla alanlarına kimyasal silah kullanımı, tüm bunlar olurken uluslararası kamuoyu ile birlikte AB’nin, CPT’nin ve OPCW’nin sessizliğinin kabul edilemez olduğu, Zap, Avaşîn ve Metîna’da yoğun saldırılara karşı olağanüstü bir irade ile direnen gerilla mücadelesine tüm yurtsever Kürdistanlıların seferberlik ruhuyla cevap olması gerektiği vurgulandı.

DÜSSELDORF

Almanya'nın Düsseldorf kentinde Rojava'ya yönelik yapılan saldırılar bugün bir yürüyüşle protesto edildi. Med Federasyonu ve Kuzey Ren Vestfalya Kürt Kadınlar Birliği’nin (YJK-E NRW) organize ettiği yürüyüşe, Düsseldorf ve çevresindeki kentlerde yaşayan Kürdistanlılar ve dostları katıldı.

Eylemde temel talepler ve tepkiler pankartlarla dile getirildi. Kürdistanlılar, "Türk devleti NATO ve Avrupa Birliği (AB) desteğiyle Kürtleri katlediyor", "Rojava hava sahası kapatılsın" ve "Türk devletinin Kürtlere karşı savaşını durdurun" yazılı pankartlar taşıdı.

DGB Haus önünde başlayan ve 3 km süren yürüyüşte KON-MED Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt bir konuşma yaptı. Zümrüt, "Türk devleti Rojava'yı işgal etmek istiyor. Kobanê'nin intikamını almak istiyor. Ancak bilmeli ki Kürt halkının devrimcileri buna izin vermeyecektir" diye konuştu.

Yürüyüş Tertip Komitesi adına yapılan konuşmalarda ise, Türk devletinin Rojava'da her gün sivilleri katlettiği örneklerle anlatıldı.

Yürüyüşte Rojava bayrakları taşıyan Kürdistanlılar ise, tepkilerini slogan ve konuşmalarla dile getirdi. Kürdistanlılar, "Türk devleti Rojava topraklarını işgal ediyor. Sürekli sınırı ihlal ediyor. Yasak silahları sivil halka karşı kullanıyor. Bu devleti teşhir etmek her Kürdistanlının görevi olmalıdır" şeklinde konuştular.

Kürdistanlılar yürüyüş  boyunca bildiriler, konuşmalar ve sloganlarla taleplerini ve tepkilerini dile getirdi.

FREIBURG

Almanya'nın Freiburg kentinde DKTM ve Avrupa Kürt Kadın Hareketi’nin (TJK-E) ortak çağrısı ile yüzlerce Kürdistanlı, ‘Rojava’yı savun’ şiarıyla Türk devletinin işgal saldırılarını protesto etmek için alandaydı.

Miting, tüm devrim şehitleri anısında bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.
Ardından Demokratik Birlik Partisi (PYD) Freiburg sözcüsü Mewal Mihemmed söz aldı. Mewal Mihemmed, "Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan, aylardır Rojava'nın özerk bölgelerine yönelik yeni işgal saldırısı başlattı. Rojava yıllardır dünyanın gözü önünde, defalarca uluslararası hukuka aykırı saldırılara uğradı, insansız hava araçları ve ağır silahlar kullanarak bölgeye düzinelerce yasadışı saldırı başlattı. Birçok bölge halen Türk işgali altında. Türk devletinin amacı, Rusya ve İran’ın desteğini alarak Rojava'yı tamamen işgal etmek ve ardından ilhak etmek, halkı kaçmaya sevk etmek ve bölgeyi istikrarsızlaştırmaktır. Biz Avrupa’da yaşayan Kürtler olarak dünyaya ses olup Türk devletinin işgal saldırılarını durdurdurmak için Rojava hava sahasının kapatılmasını istiyoruz” dedi.

ZÜRİH

Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye halklarına yönelik  katliam ve saldırılarına karşı İsviçre'nin Zürih kentinde Türk Konsolosluğu önünde bir araya gelen demokratik kitle örgütleri burada bir miting düzenledi.

Kurumlar adına yapılan açıklamada; kimliğimize, kültürümüze, inancımıza, toprağımıza, doğamıza, kadın ve çocuklara ve diğer halkların haklarına yönelik saldırılara karşı mücadelemizi ortaklaştırarak sürdüreceğiz, mesajı verildi. 

Avrupa Süryaniler Birliği (ESU) ve PYD'nin çağrısıyla aralarında İsviçre Kürt Toplum Merkezi (CDK-S) ile Zürih Rojava Komitesi’nin yer aldığı çok çok sayıda demokratik kurum temsilcisi, Türk Konsolosluğu önünde bir araya geldi.

Türk devletinin işgal ve katliam saldırılarında şehit düşenler anısına bir dakikalık saygı duruşu ardından kurumlar adına ortak Almanca basın metni okundu.

Daha sonra ESU İsviçre temsilcisi Lukas Sagur, işgal saldırılarında sivil halkın katledilmesine işaret ederek güncel gelişmelere değindi.

Ukrayna üzerinden devam eden hegemonya savaşında Avrupa devletlerinin sözde demokrasi söylemleriyle ikiyüzlü politikalarını ortaya koyduklarını söyleyen Sagur, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Konu, Ortadoğu ve özellikle Mezopotamya halkları olunca sivillerin katledilmesine karşı  bu devletler susmayı ve görmezden gelmeyi tercih ediyor. Bölge halkları olarak tüm halklar ve inançlarla şu an var olan ortak yaşamı yeniden örgütleyerek bu saldırılara karşı duracağız."

Eylemi organize ettikleri için Süryani Birliği'ne teşekkür eden PYD İsviçre temsilcisi Sekwan Rojava ise şunları söyledi: "Biz Rojavalı Kürtler olarak bölge halklarının kendi dil, kültür ve inançları üzerinden birlikte yaşamasını istiyoruz. Şu an bölgede yaratılan sistem de halkların birlikte yaşamına dayalı. Bu saldırıların temelinde yatan nedenlerden biri de Rojava Devrimiyle yaratılan demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü yaşam alanını ortadan kaldırmaya yöneliktir. Biz her yerde ortak yaşamı savunmayı sürdüreceğiz ve bu saldırılara izin vermeyeceğiz."

Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye halklarına yönelik saldırılarına karşı bölge halklarıyla dayanışma çağrısında bulunan Süryani Kadın Birliği temsilcisi Hülya Gabriel de şunları söyledi: "Türkiye'nin saldırıları, Suriye'de Kürt, Arap, Süryani ve diğer farklı halkların bir arada yaşamasını öngören demokratik sisteme yöneliktir. Özellikle topraklarımızı terk edip Avrupa'ya kaçalım diye halkımız tehdit ediliyor. Biz Süryani kadınlar olarak Türk devletinin kimliğimize, kadına, toprağımıza ve içinde yaşadığımız doğaya yönelik bu saldırıları ve tehditleri teşhir etmeyi sürdürüyoruz. ESU olarak halkların direnişini, eşit haklar mücadelesini destekliyoruz. Bu nedenle saldırılara karşı direneceğiz ve tehditlere karşı halkımızın ve diğer halkların haklarını savunmayı sürdüreceğiz."

Son olarak CDK-S Eşbaşkanı İsmail Kardaş söz aldı. Kardaş, Ortadoğu'da, Mezopotamya'da, Kürdistan ve özellikle bugün Rojava'da Kürt halkı olarak yılmadan direndiklerini ve direnişlerini sürdüreceklerini vurguladı. Kardaş, "Süryaniler, Êzidîler, Araplar, Ermeniler ve birçok farklı kimlik ve inanç, Rojava'da hep birlikte yaşıyor ve topraklarını savunuyor. Saldırıların boyutu ne olursa olsun Önderliğimizin halkların ortaklaşmasına dayalı demokratik yaşam paradigması sizin saldırılarınızdan baskın çıkacaktır. Sonunda kazanan, halklarımızın özgür birlikteliği olacak, kazanan Rojava Devrimi olacak, Önderliğimizin 21'inci yüzyıl özgürlük felsefesi olacak" diye konuştu.

Kurumlar adına yapılan açıklamalarla devam eden eylem, Türk devletinin işgal ve katliam saldırına karşı bölge halklarıyla dayanışma çağrılarının yapıldığı sloganlarla sonlandırıldı.

SAARBRÜCKEN

Almanya’nın Saarbrücken kentinde Rojava Komitesi’nin organizesiyle bir miting düzenlendi. Eurogaleri önünde başlayan miting, saygı duruşuyla başladı.

Rojava Komitesi adına Dexil Rojava bir konuşma yaptı. Dexil Rojava, Türk devletinin NATO ve Rusya’nın desteğiyle Kuzey ve Doğu Suriye’ye büyük bir saldırı gerçekleştirdiğini belirterek, kadın, çocuk, yaşlı demeden hedeflediğine işaret etti. Türk devletinin bir mafya devletine dönüştüğüne işaret eden Dexil Rojava’nın konuşması ardından yıllarca zindanlarda da kalan ve 23 yıl önce hastalıktan şehit düşen gerilla şair Vasfi Yavuz’un babası Ekrem Yavuz söz aldı. Yavuz, direnen savaşçılar etrafında daha çok kenetlenme çağrısı yaptı.

Miting, “Bijî berxwedana Rojava”, “Bijî Serok Apo”, “Diktatör Erdoğan” ve “Katil Erdoğan” şeklinde atılan sloganlar ardından sona erdi.