Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na yönelik kimyasal silah saldırıları, Avrupa’nın birçok merkezinde yürüyüş ve mitinglerle protesto edildi.

HAMBURG

Almanya’nın Hamburg şehrinde faaliyet yürüten Hamburg Halk Meclisi, Türk devletinin Medya Savunma Alanları’nda Kürt Özgürlük Gerillalarına karşı kimyasal silah saldırılarını Harburg Bahnhof’da gerçekleştirdikleri yürüyüş ile protesto etti. Rojbin Kadın Meclisi, Alman enternasyonalist güçler ve yurtsever gençlerin destek verdiği eylemde, “17 Özgürlük Savaşçısı Türk Devleti tarafından Kimyasal Silahlarla Katledildi”, “Erdoğan’ın Kullandığı Kimyasal Silahları Durdurun “ pankartları açıldı.

Kimyasal silah saldırılarına dikkat çekmek amacıyla gençlerin beyaz tulum giydiği eylemde, saldırılarda yaşamını yitiren gerillaların posterleri, YPG Bayrakları, Tevgera Ciwanên Şoreşger flamaları taşındı. Sık sık “Şehîd namirin”, “Terörist Erdoğan”, “Bijî berxwedana gerilla “, “Komutan Egîd yaşıyor, PKK savaşıyor” sloganları atıldı.

Hamburg Halk Meclisi adına açıklamada bulunan Anja Flach, AKP-MHP faşist rejiminin kendi geleceğini teminat altına almak için kimyasal silah saldırılarını dünyanın gözü önünde gerçekleştirdiğini vurguladı. Kimyasal ve zehirli gaz kullanımına karşı gerilla mücadelesinin sahiplenilmesi gerektiğinin altını çizen Flach, “Bu saldırılara karşı sessizliğini koruyan BM ve yetkili kurumlar da sessizlikleriyle Türk devletinin bu saldırılarına ortak olmuşlardır. Biz bu savaş suçuna karşı Kurdistanlı halkları alanlara çağırıyoruz. Bu kimyasal saldırılar sadece gerillaya karşı değil, tüm Kurdistan’a yönelik yapılan bir soykırımdır. Kürt halkının çocuklarının etrafında kenetlenelim direnişi büyütelim” dedi.

Alman Polisi kimyasal silah saldırılarında katledilen gerillaların posterlerinin taşınmasını engelleme çabalarına kitle “PKK” sloganı cevap verdi. Gençlerin direnişi ile posterler taşınarak yürüyüşe geçildi. Yürüyüş güzergahı boyunca tacize devam eden Alman polisi, kortej güzergahını trafiğe kapatarak, kortej aracının geçişini engelledi.

Eylem slogan ve direniş müzikleri ile son buldu.

GIESSEN

Türk devletinin kimyasal kullanması ve OPCW’nin suskunluğu Almanya’nın Giessen kentinde de bir yürüyüşle protesto edildi.

RENNES

Fransa'nın Rennes kentinde Kurdistanlılar ve dostları, işgalci Türk devletinin gerilla alanlarında kullandığı kimyasal silah ve zehirli gazlardan ötürü şehit olan 17 gerilla için alanlardaydı.
Place du Colombier’de Saat 17.00'da başlayan yürüyüş, Republique meydanına kadar sürdü. Yürüyüş boyunca çevreden geçenlere bildiriler dağıtıldı.

Protesto yürüyüşünde Kurdistanlılar ve dostları, Türk devleti aleyhine sloganlar atarak Batılı ülkelerinin duyarsızlığını da eleştirdi.

Rebuplique meydanına varan Kurdistanlılar ve dostları, burada bir miting düzenlendi. Miting alanında yapılan konuşmalarda “Türk devleti kullandığı teknoloji ve savaş gücüne rağmen Nisan'dan beri sürdürdüğü işgal savaşında askeri ve siyasi olarak yenilmesi üzerine kimyasal silah kullanarak savaş ve insanlık suçu işliyor. Bu savaş suçundan sadece barbar Türk devleti değil KDP de sorumludur. KDP’nin ihanetine karşı Kürt halkının cevabı da tarihi olmalı, bu insanlık suçuna karşı direnişe geçmeliyiz.”

Ayrıca sivil toplum kuruluşları, insan hakları örgütlerinin sessizliklerini bozması gerektiği vurgulanan açıklamada, Türk devletinin gerilla alanlarında işlediği suçlara karşı net bir duruş sergilemeleri çağrısında bulunarak, Türk devletinin barbarlığına karşı her alanda direnecekleri mesajını verdiler.

Eylemde "Bijî berxwedana gerîla", "PKK halktır, halk burada", "Hepimiz PKK’yiz", "Bimre xiyanet" ve "Erdoğan Kurdistan’dan defol" sloganları atıldı.

CENEVRE

İşgalci Türk devletinin uluslararası kurumların sessizliğinden güç alarak Medya Savunma Alanları'nda sürdürdüğü yasaklı kimyasal silah kullanımının basına yansıyan görüntüleri sonrası İsviçre'nin Cenevre kentinde bir araya gelen Kürtler, BM'ye (Birleşmiş Milletler) “İnsanlık suçuna ortak olma” diye çağrıda bulundu.

Kurdistanlılar 3 gün boyunca kimyasal silah ve zehirli gaz kullanımına karşı uluslararası kurum ve devletlerin sessizliğini protesto etmek amacıyla ve harekete geçmeleri talebiyle BM binası önünde oturma eylemi düzenliyordu.

Bugün düzenlenen yürüyüşle oturma eylemi sonlandırıldı. 

İsviçre Demokratik Kürt Konseyi (CDK-S) ve İsviçre Kürt Kadınlar Birliği (YJK-S) öncülüğünde Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği binası önündeki İnsanlık Anıtı önünde bir araya gelen dört parçadan Kurdistanlılar, buradan BM ofisinin bulunduğu Place de Nations'a  doğru bir yürüyüş düzenledi. 

Yürüyüş öncesi kimyasal silah kullanımıyla şehit düşen 17 gerilla şahsında bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.

Kitleye seslenen CDK Cenevre Eşbaşkanı Mülkiye Aşırbaev, işgalci Türk devletinin Avrupa ülkelerinden güç alarak gerillalara karşı kimyasal silah kullandığını ifade ederek, “Biz günlerdir ayaktayız. Eğer biz rahat değilsek sizin de rahatınızı bozacağız. Kimyasal silahları kullanan işgalci Türk devleti, bu cesareti Avrupa devletlerinden, OPCW ve BM'den alıyor. Uluslararası sözleşmelerin gereğini yerine getirin. Bir çağrımız da Güney Kurdistan yönetiminedir. Halepçe’de kimyasal silahlarla Kürtler katledildi. Bugün siz onlarla birliktesiniz. Bu ayıptır, utançtır” dedi.

Konuşmadan sonra kimyasal silah saldırılarına dikkat çekmek amacıyla beyaz tulum giyenler, ellerinde kimyasallarla katledilen gerillanın resimlerini taşıyarak yürüyüşe geçti. Sloganlarla BM ofisinin bulunduğu Places des Nation meydanına kadar yürüyen kitle, burada bir miting gerçekleştirdi. 

Mitingde kimyasal silah kullanımına ilişkin hazırlanan Fransızca basın metni okundu. Daha sonra İsviçre Kürt Toplum Merkezleri çatı örgütü CDK-S Eşbaşkanı Selma Sürer bir konuşma yaptı. Sürer gerillanın Kürt halkının evlatları olduğuna vurgu yaparak, “İşgalci Türk devleti bu halkın çocuklarına karşı kimyasal silah kullanıyor. Kürt halkı kendi çocukları her koşulda savunacaktır. Bu saldırılar bitene kadar sokaklarda olacağız” dedi.

Birleşik Mücadele Güçleri (BMG) adına Ergün Ortak ise Kurdistan gerillasına karşı Türk devletinin insanlık suçu işlediğini ama gerillanın asla yenilmeyeceğini ifade etti. Ortak, “Türk devleti gerillaya karşı yenilmiştir. Bu yenilginin üstünü örtmek için, sahte bir zafer elde etmek istiyor. Ancak direniş alanlarındaki gerillaların direnişi bütün bu saldırıları boşa çıkaracaktır” ifadelerini kullandı.

AVEG-KON (Avrupa Göçmen işçiler Konfederasyonu) adına Ali Orak, gerillaya güçlü sahip çıkılması gerektiğini vurguladı.

En son kitleye hitap eden Kürt siyasetçi Necdet Atalay da, artık herkesin bu insanlık suçuna karşı birlik olması gerektiğine vurgu yaparak “Bütün Kürtler ve dostları olarak bu insanlık suçuna karşı mücadeleyi yükseltmeliyiz. Mücadele etmekten başka çaremiz yok” dedi. Atalay, Türk Tabipler Birliği (TTB) Başkanı Fincan Korur Fincancının açıklaması sonrası Fincancı'nın ve kimyasal silah kullanımını haberleştiren gazetecilerin tutuklanmasının esasında insanlık ve savaş suçlarının üstünün örtülmesine yönelik olduğunu vurguladı.

Atalay'ın konuşmasının ardından eylem, gerilla mücadelesinin sahiplenildiği sloganlarla sonlandırıldı.

HEILBRONN

Türk devletinin Zap, Avaşîn ve Metîna alanlarına yönelik kimyasal silahlarla düzenlediği saldırılar Heilbronn’da düzenlenen bir miting ile protesto edildi.

Kürt Toplum derneğinin düzenlediği eyleme onlarca Kurdistanlı ve dostları katıldı.

Kilianzplatz’ta yapılan eylem, kimyasallarla şehit edilen 17 gerillanın fotoğrafları Kürtlerin ulusal rengi sarı kırmızı ve yeşil renkli büyük bayrak üzerine takılıp gösterildi.  

Eylemde Almanca konuşma yapılarak, “Türk devleti yasaklanmış silah ve kimyasal silahlarla Kürtlere yönelik soykırım saldırıları düzenliyor, buna karşı herkes duyarsızdır” denildi. Almanya başta olmak üzere Avrupa devletlerinin Kürtlere yönelik ikiyüzlü politikalarından vazgeçmesi çağrıları yapıldı.

MARSİLYA

Fransa’nın Marsilya kentinde CDK Marsilya, TJK-F Marsilya ve Kürt gençlik hareketlerinin organizesiyle Türk devletinin kimyasal saldırılarına karşı protesto gerçekleştirildi.

Canabiere meydanında Kurdistanlılar, hazırladıkları kimyasal silah motifli maketleri ve 17 gerillanın resimlerini taşıyarak yürüyüşe geçti.

Yürüyüş güzergahı Viuex Port’tan Avrupa Parlamentosu önüne kadar belirlenmişti ancak Fransa polisin müdahalesi sonucu Avrupa Parlamentosuna girişler durduruldu. Bunun üzerine kitle uzun süre oturma eylemine geçti. Görüşmeler sonucu tekrar yürüyüşe geçildi ve kitle Parlamento önüne geldi.

Burada yapılan mitingde Fransızca bildiri okundu, ardından maketler Avrupa Parlamentosu’nun önüne bırakıldı.

Miting, TJK-E üyesi Zozan Serhad’ın konuşması ardından sloganlarla sonlandırıldı.

KIEL

Almanya'nın Kiel kentinde de faşist Türk devletinin kimyasal saldırıları protesto edildi.
Kiel Kürt Toplumu tarafından düzenlenen eyleme Kürdistanlılar ve Alman dostları katıldı.
Almanca ve Kürtçe yapılan konuşmalarda, Türk devletinin gerillaya yönelik kimyasal silah saldırıları ve İran'ın Kürtlere yönelik faşist saldırıları protesto edildi.
Yürüyüş eylemi sloganlarla son buldu.

LEFKOŞA

Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na kimyasal saldırılarını protesto etmek amacıyla Kıbrıs’ın başkenti Lefkoşa'da bulunan Lidra Palace Sınır Kapısı’na doğru bir yürüyüş düzenlendi.

Sabahın erken saatlerinde Lidra meydanında stant açan eylemciler, işgalci TC tarafından kullanılan kimyasal silahları ve Kurdistan'da yaşanan savaşın boyutunu anlatan yüzlerce bildiri dağıtıldı.
Eylem saatinde yüzlerce Kurdistanlının yanı sıra Kıbrıs Kürt Halkı ile Dayanışma Komisyonu üyeleri, kimi siyasi partiler ile milletvekilleri Lidra meydanında bir araya geldi.
Lidra meydanında yürüyüşe başlayan kalabalık kitle, kimyasal saldırılarda şehit düşen 17 Kürt Özgürlük Gerillasının fotoğraflarının yer aldığı, “Faşist TC'nin kullandığı kimyasal silahları durdurun” yazılı pankart, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın posterleri, PKK, HPG, YPG, YPJ flamalarını taşıdı.

Sık sık "Bijî berxwedana gerîla", "Katil Erdoğan", "PKK intikam", "PKK halktır, halk burada", "Faşist TC Kurdistan'dan defol", "Kurdistan faşizme mezar olacak", "Bimre xiyanet", "İmralı'ya bin selam", "Bijî Serok Apo", " Bê Serok jiyan nabe" sloganları atıldı. Eylemciler kimyasal silah saldırılarına beyaz tulum giyerek dikkat çekti.

Yürüyüş, Lidra Palace Türk Sınır Kapısı’na kadar devam etti. Kurdistanlilar yürüyüşü Türk sınır kapısında mitinge dönüştürerek, kimyasal saldırılarda şehit düşen özgürlük gerillaları şahsında Kurdistan devrim şehitleri anısına saygı duruşunda bulundu. Saygı duruşu esnasında "Çerxa Şoreşê" marşı okundu.

Ardından Kıbrıs Kürt Halk Meclisi’nin hazırlamış olduğu İngilizce ve Rumca "Faşizme ve katliama dur de" başlıklı basın metni okundu.

GRAZ

Avusturya'nın Graz kenti Hauptplatz'da bir araya gelen Kurdistanlılar ve dostları, Türk devletinin kimyasal saldırılarını protesto etti.

Almanca bildirilerin okunup dağıtıldığı eylemde, halkların dayanışmasına dönük sloganların yanı sıra "Jin Jiyan Azadî ", "Diktatör Erdoğan, Faşist Türkiye", "Türk Ordusu Kurdistan’dan Defol" sloganları atıldı

Mitingde konuşan Halis Sever, Türk devletinin kimyasal kullanmasının barbar ve kirli yüzünü gösterdiğini, Kürt halkı ve dostlarının eylemlerinin ise kimyasal kullanımını teşhir ettiğini söyledi. Sever, "Jin Jiyan Azadî sloganının direniş alanlarında atılması gösteriyor ki, özgürlük mücadelesi ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın felsefesi ve partimizin ideolojisi tüm halklar için umut olmuş durumda” dedi.

Miting, eylem takviminin paylaşılması ardından "Jin Jiyan Azadî" sloganı ile sona erdi.

DRAGUIGNAN

Fransa’nın Draguignan Demokratik Kürt Toplum Merkezi öncülüğünde Türk devletini ve OPCW’nin sessizliğini protesto etmek amacı ile yüzlerce Kurdistanlı bir araya geldi.

Gare Ville’de bir araya gelen Kurdistanlılar Massenada meydanına kadar yürüyüş düzenledi.

Yürüyüşte TC ordusu tarafından kimyasal silah ile katledilen 17 HPG ve YJA Star gerillasının fotoğraflarını taşıyan halk, sık sık “Katil Erdoğan” sloganını haykırdı. Massena meydanına varıldığında, özgürlük ve demokrasi şehitleri için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.

Ardından Draguignan Demokratik Kürt Toplum Merkezi adına Ferit K. bir açıklama yaptı.

Ferit K., AKP-MHP faşist yönetiminin gerillalara karşı kimyasal silah kullanımını ve bu vahşet karşısında sessiz kalarak soykırıma ortaklık eden OPCW’yi teşhir ve protesto ettiklerini söyledi.

Ferit K. 1 Kasım Dünya Kobanê Günü’nde OPCW önünde gerçekleştirilecek eylem kitlesel katılım çağrısı yaptı.