PKK Yürütme Komitesi, PKK’nin 46’ncı kuruluş yıl dönümü vesilesiyle yazılı bir açıklama yayınladı. Özgürlük Hareketinin, Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun özgürlük temelindeki çözümüne her zamankinden daha yakın olunduğunun altını çizen PKK, “Bunun için, Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü hedefleyen hamlesel mücadeleyi seferberlik düzeyinde geliştirmek gerekir. Halkımız ve dostlarımız, herkes tüm imkânlarını bu mücadeleye seferber etmeli, tüm gündemini Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü için mücadeleyle doldurmalı, kendini bu mücadeleye kilitleyerek her türlü yaratıcı yol ve yöntemle mücadeleyi geliştirmelidir. Böyle topyekûn bir mücadelenin sonuç vereceği ve zafer kazanacağı kesindir” dedi.
PKK’nin açıklaması şu şekilde: “27 Kasım 1978’de kurulan partimiz PKK’nin 46’ncı kuruluş yıldönümünü yaşıyoruz. PKK öncülüğündeki Kürdistan özgürlük mücadelesi 47’nci yılına giriyor. Bu çerçevede her alanda coşkulu kutlamalar oluyor. Halkımız ve dostlarımız PKK’nin kuruluş yıldönümünü, Parti Bayramımızı çok çeşitli etkinliklerle coşku içinde kutluyor. Öncelikle tüm bu etkinlik ve kutlamaları selamlıyor, 47’nci PKK yılında özgürlük ve demokrasi mücadelesi yürüten herkese üstün başarılar diliyoruz. Başta Önder Apo olmak üzere tüm yoldaşların, kahraman gerilla güçlerimizin, kadınların ve gençlerin, yurtsever halkımızın ve demokratik dostlarımızın Parti Bayramını yürekten kutluyoruz. İlk büyük şehidimiz Haki Karer yoldaşla başlayan ve fedai şehitlerimiz Asya Ali ve Rojger Hêlîn yoldaşlara kadar gelen tüm kahraman şehitlerimizi derin saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz; amaçlarını başarma ve anılarını yaşatma sözümüzü yineliyoruz.
Bu Parti Bayramımızı Önder Apo’dan gelen selamın yarattığı büyük coşku içinde yaşıyoruz. Kadınlar ve gençler, halkımız ve dostlarımız, Köln’den Batman’a ve Dersim’e kadar her alanda geliştirdiği eylemlerle Önder Apo’nun selamını karşılıyor ve Önder Apo’yu derin özlem ve saygıyla selamlıyor. Kahraman gerilla güçlerimiz, başta Zap ve Metina olmak üzere her alanda geliştirdiği özgürlük eylemleriyle Önder Apo’nun selamını anlamlandırmaya çalışıyor. Bunlar temelinde, başta kadınlar olmak üzere tüm ezilenlerin kurtuluş ve özgürlük önderi haline gelen Önder Apo’yu derin özlem, sevgi ve saygıyla selamlıyor, bir kez daha 47’nci Parti Bayramını kutluyoruz.
ÖNDER APO KÜRESEL BİR ÖNDER GÜÇ HALİNE GELDİ
Bilindiği gibi, partimiz PKK, geçen 46 yıl boyunca Kürdistan özgürlük mücadelesine öncülük etti ve yarattığı büyük kazanımlarla bu mücadeleyi zaferin eşiğine getirdi. Kürdistan özgürlük mücadelesini reformist-teslimiyetçi anlayışlardan ve milliyetçi, dinci, cinsiyetçi etkilerden kurtararak, kadın özgürlüğüne ve ekolojiye dayalı bir toplumsal özgürlükle birleştirip halkların demokratik birlik içinde kardeşçe yaşam çizgisine kavuşturarak, insanlığın özgür ve demokratik yaşamının öncü ve temel gücü yaptı. Kürt halkını, günümüz dünyasının özgürlük mücadelesi yürüten en etkili halkı düzeyine yükseltti.
Önder Apo, geçen sürecin büyük mücadelesinin ortaya çıkardıklarıyla ve geliştirdiği Demokratik Modernite Paradigmasıyla tüm ezilenlere kurtuluş yolunu gösteren bir küresel önder güç haline geldi. Bugün Küresel Özgürlük Hamlesi temelinde bu paradigma tüm dünyaya yayılıyor, tüm ezilen kesimlerle buluşuyor, örgüte ve eyleme dönüşerek somutluk kazanıyor. Tüm ezilen insanlık, özgürlüğünü ve kurtuluşunu Önder Apo ile birleştirerek, Önder Apo’ya fiziki özgürlük mücadelesini güçlü bir biçimde sahipleniyor.
Önder Apo öncülüğünde PKK’nin yürüttüğü 46 yıllık Kürdistan özgürlük mücadelesi, teorik ve pratik gelişimi içinde kendini bir Kadın Özgürlük Devrimi olarak somutlaştırmış bulunuyor. Kölenin kölesi konumunda olan Kürt kadınlarını bilinçlendirip her bakımdan örgütlü kılarak, her düzeydeki özgürlük mücadelesinin öncüsü haline getirdi. Bu gerçeği, ’25 Kasım kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele günü’ etkinlikleri açıkça göstermektedir. Jineolojiyle bilinçlenip örgütlenen Kürt kadınları, her alanda yürütülen kadın özgürlük mücadelesine öncülük etmektedir. Dahası bu mücadeleyi sadece görünen şiddete karşı mücadele olmaktan çıkartıp şiddetin görünen-görünmeyen her türüne karşı bir Kadın Özgürlük Devrimi düzeyine yükseltmektedir. Hiyerarşiden bu yana gelen her türlü erkek egemen zihniyet ve sistemi sorgulayarak, kadın özgürlüğüne dayalı bir özgür yaşamı adım adım ortaya çıkarmaktadır.
Diğer yandan, geçen 46 yıl boyunca Önder Apo’yu ve PKK’yi yok etmek için sayısız saldırı gerçekleşmiştir. Dolayısıyla PKK mücadelesi, imha ve tasfiye amaçlı her türlü saldırıya karşı çok yönlü bir direniş olarak yaşanmıştır. Sonuçta PKK’yi yok etmek için saldıranlar ya kendileri yok olmuşlar ya da büyük zarar görmüşlerdir. PKK’yi yok etme amacıyla kurulan onlarca hükümet yok olup tarihe karışırken, ayakta kalan ve gelişme sağlayan PKK olmuştur. Çünkü PKK Kürt halkının varlık ve özgürlük iradesidir ve Neolitik Çağdan gelen Kürt halkını yok etmek de mümkün değildir. Zira Kürt halkı, meydanlarda “PKK halktır, halk burada” diyerek bu gerçeği ortaya koymaktadır.
YOĞUNLAŞMAMIZ ÖNDER APO’NUN FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜ
Bugün PKK’nin 47’nci mücadele yılına girerken de PKK’yi imha ve tasfiye amaçlı söz konusu faşist, sömürgeci ve soykırımcı saldırılar çok yönlü olarak devam etmektedir. Hareketimiz, halkımız ve dostlarımız da bu saldırılara karşı Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü ve Kürt sorununun çözümünü hedefleyen Küresel Özgürlük Hamlesi temelinde her alanda direnmektedir. Özgürlük Hamlesi ikinci yılına girmiştir ve birinci yılın sonunda AKP-MHP faşist yönetimini Önder Apo ile görüşme yaptırma ve sahte de olsa Kürt sorunu üzerine çeşitli tartışmalar geliştirme zorunda bırakmıştır.
Bu temelde, ekim ayı başından bu yana egemen Türk siyasetinde Önder Apo’ya ve Kürt sorununa ilişkin çeşitli tartışmalar yaşanmaktadır. Biz Hareket olarak bu tartışmaların önünü kapatmadığımız gibi, olumlu yönde derinleşmesi için teşvik edici de olduk. Fakat kısa sürede açığa çıktı ki, Bahçeli-Erdoğan ikilisinin geliştirmeye çalıştığı yeni bir hile ve oyundur. Bu tür dengesiz söylemlerle gündem saptırılmak ve halkımızın ve dostlarımızın geliştirdiği hamlesel mücadele zayıflatılmak istenmektedir. Zira bu tür tartışmalara paralel geliştirilen belediyelere yeni kayyımlar atanması ve katliamcı saldırıların yapılması gerçeği açıkça göstermektedir. Halkımıza ve dostlarımıza burada belirteceğimiz şudur: Söz konusu tartışmalar kapsamında bize ulaşmış herhangi somut bir şey yoktur. Yapılan şey basında ve kendi aralarındaki bir tartışmadır. Esas olarak da bizleri kandırmaya ve dikkatimizi dağıtmaya dönük bir oyundur. Dolayısıyla bu temelde söylenenlere inanmamak ve asla rehavete kapılıp da Önder Apo’nun fiziki özgürlük mücadelesini zayıflatmamak gerekir. Aslında böylesi hassas ve önemli konularda Özgürlük Hareketimizin yapacağı resmi açıklamalar dışında basında veya başka türlü gelişen söylemleri dikkate almamak gerekir. En doğrusu bu tür şeyleri görmemek ve duymamak, her şeyimizle Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü hedefleyen eylemler üzerinde yoğunlaşmaktır.
Çok açık ki, Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü hedefleyen Küresel Özgürlük Hamlesi AKP-MHP faşist yönetimini ciddi biçimde zorlamış ve çöküş noktasına getirmiştir. Halkımızın ve dostlarımızın eylemleri İmralı işkence, tecrit ve soykırım sistemini tüm yönleriyle teşhir etmiştir. Kahraman gerilla güçlerimizin Zap ve Metina’daki direnişleri, AKP-MHP faşizmini kilitlemiş ve batağa saplamıştır. Öyle ki, artık küresel destek de KDP ve Irak desteği de yetmemektedir. Kürdistan Ölümsüz Fedailerinin vuramayacağı hiçbir hedefin olmadığı 23 Ekim günü bir kez daha kanıtlanmıştır. Türkiye için, Önder Apo’nun çözüm gücüne başvurmaktan ve Kürt özgürlüğüne dayalı bir demokratikleşmeyi esas almaktan başka bir çare kalmamıştır. Zira ulus üstü küresel tekelci sermayenin saldırıları da TC statükoculuğunu çok ciddi biçimde tehdit eder hale gelmiştir. Artık faşist, sömürgeci ve soykırımcı zihniyet ve siyaseti sürdürmek mümkün değildir. Tek çare Kürt özgürlüğü temelindeki demokratikleşmedir.
Dolayısıyla PKK’nin 47’nci mücadele yılına girerken, Önder Apo’nun fiziki özgürlüğüne ve Kürt sorununun özgürlük temelindeki çözümüne her zamankinden daha fazla yakınız. Ancak bunun mücadelesiz veya yetersiz mücadeleyle gerçekleşmeyeceği de açıktır. Bunun için, Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü hedefleyen hamlesel mücadeleyi seferberlik düzeyinde geliştirmek gerekir. Halkımız ve dostlarımız, herkes tüm imkânlarını bu mücadeleye seferber etmeli, tüm gündemini Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü için mücadeleyle doldurmalı, kendini bu mücadeleye kilitleyerek her türlü yaratıcı yol ve yöntemle mücadeleyi geliştirmelidir. Böyle topyekûn bir mücadelenin sonuç vereceği ve zafer kazanacağı kesindir.
Bunlar temelinde, halkımızın ve dostlarımızın Parti Bayramını bir kez daha kutluyor; herkesi etkili kutlamalar yapmaya ve Parti Kuruluş Yıldönümü etkinliklerini Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü mücadelesiyle birleştirerek, Küresel Özgürlük Hamlesini daha yaratıcı ve etkili yol ve yöntemlerle daha da büyütmeye çağırıyoruz!”