EHP: Asgari ücret elli bin olmalıdır
Açtıkları Ekonomi Çadırları aracılığıyla Türkiye’nin içine düştüğü ekonomik krizi anlatan bir kampanya yürüten EHP, asgari ücretin 50 bin TL olması gerektiğini belirtti.
Açtıkları Ekonomi Çadırları aracılığıyla Türkiye’nin içine düştüğü ekonomik krizi anlatan bir kampanya yürüten EHP, asgari ücretin 50 bin TL olması gerektiğini belirtti.
Yeni bütçe görüşmeleri tartışmaları sürerken, açlık sınırının da altında kalan asgari ücretin ne olacağı halen belirsizliğini koruyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, her ne kadar asgari ücretin enflasyonun üzerinde olacağını açıklamış olsa da halk, asgari ücretin yine açlık sınırının altında kalacağına inanıyor. Son dönemde açtıkları Ekonomi Çadırları aracılığıyla Türkiye’nin içinde olduğu ekonomik krize dair kampanya yürüten Emekçi Hareket Partisi (EHP), asgari ücret rakamının ne kadar olması gerektiğine dair açıklama yaptı. Asgari ücretinin 50 bin TL olması gerektiğini vurgulayan EHP, “Yaşanan ağır enflasyon koşulları, doların değerinin yükselmesi ve 2025 için hedeflenen Gayrisafi Yurt İçi Hasıla da hesaba katıldığında, bugün asgari ücretin 50 bin TL olması gerektiğini ilan ediyoruz” açıklaması yaptı.
Türkiye’nin, dünyanın en büyük 17’nci ekonomisine sahip olduğu ifade edilen açıklamada, “Ekonomik büyüme varsa, emekçiler de emekliler de bundan payını almalıdır” denildi. Asgari ücret belirlenirken temeli olmayan verilere göre değil, büyümeye göre hesap yapılması gerektiği belirtilen açıklamada şunlara değinildi: “Aralık ayı geldi çattı. Böylece, aylardır konuştuğumuz asgari ücret zammı, siyasi iktidarın gündemine de girmek zorunda kaldı. Girdi ama nasıl girdi? Asgari ücrete hedeflenen enflasyona göre mi, gerçekleşen enflasyona göre mi zam yapılacağı tartışması başladı. ‘Enflasyonla mücadele’ denilerek ücret artışı düşük tutulmak isteniyor, asgari ücret için yüzde 25-30 civarında bir zamdan söz ediliyor. 2024 yıl sonu enflasyon hedefi yüzde 44 olarak belirlenmişken ve bu hedefin bile tutmayacağı ortadayken, gerçekleşen enflasyonun altında bir zam önerisi kabul edilemez.
TÜRKİYE BÜYÜYOR EMEKÇİLERİN ALIM GÜCÜ DÜŞÜYOR
Türkiye’nin her yıl önemli ölçüde büyüdüğü verilerle ortaya konuyor. Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’ya (GSYH) göre dünyanın en büyük 17’nci ekonomisine sahibiz. 2025 yılı için GSYH 1,8 trilyon dolar olarak hedefleniyor. Durum böyleyken, emekçilere pazar tezgahının altındaki sebze ve meyveler reva görülüyor. 1974 yılında milli gelirin yüzde 81’i asgari ücretliye aitti. Bugün bu oran yüzde 47’ye düştü.
Başlattığımız kampanyada, asgari ücretin kişi başına düşen Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’nın aylık karşılığı anlamında 42 bin 300 olması gerektiğini açıklamıştık. Yaşanan ağır enflasyon koşulları, doların değerinin yükselmesi ve 2025 için hedeflenen GSYH de hesaba katıldığında, bugün asgari ücretin 50 bin TL olması gerektiğini ilan ediyoruz.
ÜRETEN BİZİZ PAYLAŞAN DA BİZ OLACAĞIZ
Eğer halk üretiyorsa, ürettiğinden yararlanan da halk olacak. Eğer halk üretiyorsa, ürettiğini paylaşan da halk olacak. Eğer üreten halksa, yöneten de doğrudan o olacak. İşçinin, emekçinin, köylünün ve hak mücadelesi veren halkların hükümetini kuracağız.
Bu yolda yürüyenler, asgari ücret mücadelesini de yalnız aralık ayı ile sınırlamadan yürütmelidir. Hakkımız olanı, emeğimizin tam karşılığını alana dek tüm fabrikalarda, iş yerlerinde, emeğimizi ortaya koyduğumuz her yerde mücadelemize devam edeceğiz. Aylardır sürdürdüğümüz bu mücadelede kazanan biz olacağız. Üreten biziz, paylaşan da biz olacağız.”