Türk devletinin Güney Kürdistan’a yönelik sürdürdüğü işgal saldırılarına dikkat çekmek ve Kürt güçleri arasında olası çatışmaları engelleyip barış katkı sunmak amacıyla geçtiğimiz günlerde Avrupa’nın değişik ülkelerinden çok sayıda siyasetçi, insan hakları savunucusu, gazeteci ve aktivist Hewlêr’e doğru yola çıkmıştı.

Cumartesi günü Düsseldorf’tan Hewlêr’e uçmak isteyen ve aralarında Hamburg Eyaleti Meclisi’nin Sol Partili üyesi Cansu Özdemir’in de bulunduğu 27 kişilik heyet Alman polisinin hukuk dışı bir uygulamasıyla karşılaştı. Sol Parti ise barış heyetinin engellenmesi ve 17 aktiviste yurt dışına çıkış yasağının koymasını Federal Meclis’e taşıdı.

TÜRKİYE’DEN BİLGİ ALINDI MI?

Sol Parti Milletvekili Gökay Akbulut’un hazırladığı soru önerisinde Angela Merkel’in başbakanlığındaki hükümete “Barış heyetinin engellenmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu yöneltildi. Engelleme sürecinde Alman devlet birimlerinin Türkiye’den bilgi alıp almadığı sorusunun da yer aldığı soru önerisinde son işgal saldırıları sırasında Güney Kürdistan’da yakılıp yıkılan ormanlara ve boşaltılan köylere de dikkat çekildi.

Soru önerisinin önümüzdeki hafta yazılı ve sözlü olarak yanıtlanması bekleniyor. ANF’ye konuşan parlamenter Akbulut ise barış heyetinin engellenmesini sert sözlerle eleştirdi. Alman makamlarının Erdoğan rejiminin çıkarları doğrultusunda hareket ettiğinin giderek daha fazla görüldüğüne dikkat çeken Akbulut “Bu muhtemelen Türkiye'nin uluslararası hukuka aykırı savaşının Almanya’da kamuoyuna yansımasını engellemek için bu barış heyetine izin verilmedi. Ancak görünen o ki kamuoyunun dikkati daha fazla savaşa çevrildi” dedi.

HENNİG: OLAYIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ

Barış heyetinin engellenmesi yaygın Alman medyasında geniş yer bulurken, son olarak haftalık basın toplantısında bu konuya değinen Sol Parti Eşbaşkanı Susanne Hennig, Dışişleri ve İçişleri Bakanları’na sert eleştiriler yöneltti. Cansu Özdemir’in seyahat özgürlüğünün engellenmesinin kabul edilemez olduğunu belirten Hennig, konunun peşini bırakmayacaklarını söylemişti.

Barış aktivistlerine yönelik jet hızıyla çıkartılan yurt dışına çıkma yasağında ise skandal ifadeler yer almıştı. Alman polisi, böyle bir heyetin Güney Kürdistan’a gideceğine dair daha önce bilgilere ulaştıklarını belirterek, Türk devletinin ifadelerini aratmayan suçlamalarda bulunmuştu. Kararda heyetin PKK ile Türk devleti arasında çatışmaların yaşandığı bölgeye gidişine izin verilmesi halinde Türk hükümetiyle gergin yaşanacağı açıkça itiraf edilerek şöyle denilmişti: “Alman ve Avrupalı vatandaşların Türkiye ile bağlantılı bir çatışma bölgesine gitmeleri Türkiye ile ilişkileri olumsuz etkiler.”