Berlin’de soykırım kurbanları anıldı
Almanya’nın başkenti Berlin’de, 3 Ağustos 2014 yılında Êzîdîlere yönelik gerçekleştirilen soykırımın 10. yılında bir anma etkinliği düzenlendi.
Almanya’nın başkenti Berlin’de, 3 Ağustos 2014 yılında Êzîdîlere yönelik gerçekleştirilen soykırımın 10. yılında bir anma etkinliği düzenlendi.
Êzîdî Kadın Meclisleri çatı örgütü (SMJE), Êzidî Dernekleri Birliği Merkezi (Nav-Yek), Dest Dan Kadın Meclisi, Nav Berlin ve Demokratik Alevi Kadınlar Birliği (YJAD) tarafından ortaklaşa düzenlenen etkinliğe Kurdistanlılar ve dostları katıldı.
Rosa Luxemburg Platz'dan yürümeye başlayan kitle, Bebelplatz’ta bir miting gerçekleştirdi. Kurdistan şehitleri için yapılan saygı duruşunun ardından açılış konuşması yapıldı. SMJE sözcüsü Nûjiyan Günay konuşmasında şunları belirtti: "3 Ağustos 2014’te DAEŞ terör örgütü Şengal bölgesine saldırarak insanlığa karşı en büyük suçlardan birini işledi. 400.000’den fazla insan yerinden edildi, yaklaşık 10.000 kişi öldürüldü ve 7.000’den fazla kadın ve çocuk kaçırılarak köleleştirildi. Şengal Savunma Birlikleri (YBŞ ve YJŞ), Suriye Demokratik Güçleri’nin desteğiyle bazı hayatta kalanları kurtardı. 2015 yılında, Êzîdî toplumu sürekli saldırılara rağmen özerk bir yönetim kurdu. Êzîdî halkı, Şengal’in yeniden inşası, özerklik, güvenlik, geri dönüş yardımı ve uluslararası bir bağış konferansı talep ediyor. Soykırımın üzerinden on yıl geçmesine rağmen etkileri hâlâ hissedilmekte ve uluslararası toplumun sorumluluk alması, hayatta kalanlara güvenli ve onurlu bir gelecek sağlamak için çok önemlidir."
KNK üyesi Mecit Haso ise soykırım kurbanlarını anarak “Bu şiddet eylemleri, Êzidîleri yok etmeyi ve bölgeyi istikrarsızlaştırmayı amaçlayan sistematik bir planın parçasıdır. Kürt ve Êzidî savaşçıların direnişine rağmen, hayatta kalanlar hâlâ bu vahşetin etkileri altında acı çekmektedir. Kürt Bölgesel Hükümeti ve Irak Merkezi Devleti arasındaki gerginlikler ve siyasi entrikalar, Êzidîlerin geri dönüşünü ve bölgenin istikrarını zorlaştırmaktadır. Kalıcı bir çözüm, uluslararası desteği ve Şengal'deki Êzidîlerin özerkliğinin tanınmasını gerektirmektedir" şeklinde konuştu.
Uluslararası Kadın İttifakı (IAW) Başkanı Marion Böker ise Şengal'de Êzidî kadınlara yönelik soykırım ve kadın cinayetlerinden on yıl sonra bile hâlâ güvenlik ve adaletin derin ve anlamlı bir şekilde yeniden tesis edilememiş olmasının kendilerini büyük bir hayal kırıklığına uğrattığını belirtti.
Siyasetçi Nursel Aydoğan da soykırım kurbanlarını anarak “3Ağustos günü DAİŞ'in saldırısı başladığında, on iki HPG'li Şengal Dağı'na gidip Êzidîleri kurtarmasaydı ve Rojava'ya giden bir koridor açmasaydı, Êzidî soykırımı gerçekleşebilirdi. Bu mücadelede koridoru açanlardan yaşamını yitirenler oldu. O günden bugüne, Êzidî halkının özgürleşmesi mücadelesinde şehit olanları minnetle anıyorum. Êzidîleri korumakla görevli olan Irak hükümeti ve KDP'nin peşmergeleri, saldırı başladığında Şengal'i terk ettiler. Bu ihaneti asla unutmayacak Şengaliler ve Êzidî Kürtler. Êzidîlere yönelik soykırımı on beş ülke ve Avrupa Birliği tanıdı, ancak Irak ve KDP tanımadı. Bu borcu ödemek için öncelikle bu jenosidi tanımaları gerekir. Êzidîler yetmiş dört fermanla karşılaştı; yeni bir fermanla karşılaşmamak için Kürt halkı, Abdullah Öcalan'ın paradigması doğrultusunda örgütlenmeye başladı, demokratik özerkliklerini ilan etti. Êzidî halkının demokratik özerkliğini tanımak gerekir. Tehlike hâlen bitmemiştir; DAİŞ, Orta Doğu'nun en kadim halkını yok etmek istiyor. Avrupa Birliği'nin ve soykırımı tanıyan ülkelerin Şengal'in özerkliğini tanıması gerekir. Êzidîlerin dostlarıyla dayanışmamızı sürdüreceğiz. Yaşasın Şengal ve demokratik özerkliği" dedi.
Berlin Kore Derneği Başkanı Nataly Han, 2017'den beri Êzidî Kadınlar Konseyi ile feminizm cinayetlerine ve cinsel şiddete karşı küresel olarak dayanışma içinde olduklarını anlatarak “14 Ağustos 1991'de KIM Hak-soon, İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon askerleri tarafından Asya-Pasifik bölgesindeki kadınların cinsel köleliğe zorlanması hakkında sessizliği bozdu. Bu Metoo hareketi yayıldı ve BM ve diğer birçok uluslararası kuruluş tarafından tanındı. Ancak Japonya'daki suçlular cezasız kalmaya devam ediyor ve Japon hükümeti hâlâ kurbanların seslerini bastırmaya çalışıyor. Bunun bir örneği, Berlin Moabit'teki Barış Heykeli skandalıdır; bu heykel şimdi kaldırılmak isteniyor. Dünyadaki mevcut çatışmalar ve savaşlar karşısında, fail korumasını durdurmaya ve cinsel şiddet mağdurlarını güçlendirmeye çağırıyoruz. Êzidîlere ve diğer kurbanlara yönelik suçlar unutulmamalıdır. Cinsel suçlar zaman aşımına uğramaz ve biz hayatta kalanlar için adalet talep ediyoruz. Jin Jiyan Azadi!" dedi.
Kurdische Gemeinde Berlin-Brandenburg adına Bawe Kawa ise şöyle konuştu: "Şengal’de 74. Ferman DAİŞ barbar çetesi eliyle gerçekleşti. Bu soykırım ile Êzidî inancı ve Kürt halkının inancı, varlığı ve kültürüne yönelik katliam yapıldı. Yapılan soykırım sadece Êzidîlere değil, tüm Kürdistan'a yapıldı. Buradan bir kez daha Şengal soykırımını gerçekleştirenleri kınıyor ve direnişte yer alanları selamlıyorum."
Eylemde Êzidî Kadın Meclisi adına Nure Alkış "Ez Şengal'im" şiirini seslendirdi. Kevana Zêrîn üyeleri performans gösterisi sergiledi. Eylem boyunca "Jin Jiyan Azadî" ve "Bijî berxwedana Şengal'e" sloganları atıldı.