Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Kapitalist Modernite’ye karşı oluşturduğu Demokratik Konfederalizm paradigması çerçevesinde Britanya’daki Kürtler örgütlenme modellerini ele aldığı 2 günlük bir konferans düzenledi.
Londra KCC binasında düzenlenen ‘Özgür Toplum’ adlı konferans, delegelerin ortak kararı ile “Direniş ruhuyla demokratik ulusun boyutları temelinde özgürlüğümüzü büyütelim” şiarı ile gerçekleşti. Konferansa aralarında İskoçya, Galler ve Britanya Kürt Halk Meclisleri ile bileşenleri, PJAK, Kadın Meclisi, Civaka Azad ile Güney Kürdistan ve Rojava’daki yapıları temsil eden 74 delege katıldı. Konferansa ayrıca KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal ile KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç online katıldı.
Konferans, devrim ve demokrasi mücadelesi şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.
Kürtçe gerçekleştirilen konferansta, Türkçe, İngilizce ve Kürtçenin diğer lehçelerinde çeviriler yapıldı.
Gündem başlıklarının okunduğu konferansta ilk olarak KCDK-E’nin örgütlenme tartışmalarına ilişkin hazırladığı rapor okundu. Raporda, Demokratik Konfederalizm temelinde yürütülen Halk Meclisleri, Kooperatifler, akademiler ve kongre çalışmalarının belli bir düzeye ulaştığı vurgulandı.
Britanya Civaka Azad Koordinasyonu’nun raporunun da okunması ardından tartışmalar yürütüldü.
Siyasal gelişmelerin değerlendirildiği konferansta, Demokratik Konfederalizm’in örgütlenme, kültür, özgür eş yaşam, hak-adalet, diplomasi, ekonomi, öz savunma ve özgür yurttaşlık başlıklı 8 boyutu tartışılarak bu boyutların nasıl örgütleneceği ele alındı.
BRİTANYA’DA KOMÜNLER MECLİSLER DÖNEMİ
Delegeler, Britanya’da yaşayan Kürt ve Kürdistan halklarının örgütlenme çalışmalarını, örgütsüz tek bireyin kalmaması ilkesi demokratik temelde yeniden inşa edilmesi olarak ele almak gerektiğini vurguladı. Demokratik toplum paradigması temelinde komünler, meclisler, akademiler, kongreler, kooperatiflerin kurulması gerektiğini vurgulayan delegeler, çalışmaların tam anlamıyla başarıya ulaşamamasını hem eleştirdi hem de özeleştirisini verdi.
Özellikle Londra’da Kürtlerin yerel örgütler oluşturduğu ancak bu örgütlerin halk meclislerinde daha örgütlü bir sisteme kavuşmadığını ifade eden delegeler, Kürt halkının bir soykırım kıskacından geçtiği vurgulanarak Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tecridi kırılarak özgürlüğünün sağlanmasının temel gündemleri olduğunun altı çizildi.
‘İLKEL MİLLİYETÇİLER İHANET İÇİNDE’
Britanya’nın ulus devletlerin ve faşistlerin sahası olduğuna dikkat çeken delegeler, silah ticaretinden kapitalizmin sömürge düzenine kadar bir çok ülkedeki çatışma ve kanın sorumlusunun Britanya olduğu vurgulandı. Kürdistan ve Filistin halklarının özgür geleceğinin Demokratik Konfederalizm sistemini inşa etmek olduğunu belirten delegeleler, inşanın en temel ayaklarından birinin de enternasyonalist mücadele olduğunu söyledi.
Delegeler, ilkel milliyetçilerin gerillaya karşı saldırılara destek vermesinin ihanet olduğunu belirtti.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Demokratik Konfederalizm Paradigması çerçevesinde Halk Meclisi’nin yeniden örgütlendirilerek, kapitalist moderniteye karşı etrafından yeniden örgütlenme tartışmalarını yürüten delegeleler, Britanya’daki Kürtlerin Demokratik Konfederalizm paradigması etrafından 8 boyut üzerinde örgütlenmesi kararlaştırıldı.
YÜKSEL KOÇ: RADİKAL DEMOKRASİYİ İNŞA EDİYORUZ
Konferansın ilk gününde yapılan tartışmaların ardından bir konuşma yapan KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç, 8 boyutta ilke ve ideolojilerine göre örgütleneceklerini ifade ederek, vicdani ve ahlaki toplumu direniş ruhuyla örgütleyerek özgür toplumu inşa edeceklerini söyledi.
Toplumun halkın ihtiyaç duyduğu her alanda örgütleneceğini ifade eden Koç, her komisyonunun halk meclislerine bağlı bir şekilde radikal demokratik bir işleyiş ile sistemin kurulacağını belirtti. Koç, yeni sistemin özgürlüğü ifade ettiğini en önemlisi kadın özgürlükçü bir paradigma olduğunu kaydetti.
REMZİ KARTAL: ÖNDERLİK PARADİGMASI İLE ÖRGÜTLENECEĞİZ
Konferans tartışmalarının ikinci gününde söz alan KONGR-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal,
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ‘Soykırım kıskacında’ olduğunu ifade ettiğini hatırlatarak, “Tarihi bir süreçten geçiyoruz. Kürtler yüz yıldır Ortadoğu’da birçok devletle savaşıyor. Şêx Sait, Koçgiri, Agiri, Dersim ve Mahabad, Mela Mustefa Berzani’den bu yana Kürtler isyanda ve soykırım kıskacında. Dört parça Kürdistan’da saldırıları nasıl püskürtebiliriz. Her dört parçada yaşayan halklar Önderlik paradigması etrafında kendini örgütler ve öz güce kavuşursa tüm bu saldırıları geriletebiliriz. Kapitalist sisteme karşı nasıl direndiğimiz ve nasıl zafer elde ettiğimiz bütün dünyaya Rojava devrimi ile gösterdik. Rojava’da demokratik cinsiyet özgürlükçü ve ekolojik paradigma yaşam buldu. Bu Önder Apo’nun yeni paradigması ile gerçekleşmiştir” dedi.
Toplumu ve halkı örgütlemenin gerektiğini dile getiren Kartal, şunları söyledi: “Britanya ve Londra’da çok sayıda dernek ve kurum bulunuyor. Hangi renkten olursa olsun. Bizler bu renkleri yeni paradigma ekseninde örgütleyerek halk meclislerini oluşturmalı ve büyütmeliyiz. Aşağıdan yukarıya doğru bir sistem örüyoruz. Radikal demokrasi bizim perspektifimizi oluşturuyor. Özgür bir ülke için Önderlik Paradigması ile örgütlenmeliyiz.”
Konferansta iki gün boyunca yapılan tartışmaların ardından son gündem karar tasarıları oldu. Britanya Kadın İnisiyatifi’nin ayrıca ara toplantılar oluşturduğu karar tasarıları okunurken, genel karar tasarıları ise tartışmaya sunuldu.
Konferansta alınan kararların bazıları şöyle:
Kürt Kültür Festivali’nin ulusal temelde Britanya’da bir kez yapılması.
Yeniden inşa temelinde ekonomik özerklik komitesinin kurulması.
Kooperatiflerin alt yapı çalışmalarının başlatılması.
Kürt dilinin okullarda GCSE (Seçmeli ders) olarak verilmesi ve bunun için bir komisyon kurulması.
Konferans yapılan kapanış konuşmalarının ardından “Biji serok Apo”, “Şehit namirin” sloganları ile sona erdi.