KCDK-Başur, Jiyan Kadın Meclisi, Devrimci Gençlik Hareketi (TCŞ) gibi birçok Kurdistani yapıyı içinde barındıran Britanya Kürt Halk Meclisi, Kurdistan merkezli deprem felaketine ilişkin bir deklarasyon yayımladı.
'HALKIMIZI FAŞİST REJİMİN İNSAFINA BIRAKAMAYIZ'
Deklarasyonda şöyle denildi:
“Deprem felaketinin yaşandığı bölgelerde yüz binlerce insanımız evsiz ve barksız kaldı. Halkımızın yaşadığı acıları tüm boyutlarıyla her gün izleyerek yaşıyoruz ve yaşamaya devam ediyoruz. Bu depremden etkilenen halkımızın acılarını paylaşmak ve yaralarını sarmak, barınma ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak için dayanışma yardımlarını başlattık ve bu çalışmayı sürdürmeye devam ediyoruz. Elbette bu konuda halkımızı faşist soykırımcı rejimin insafına bırakamayız. Toplanan yardımları hızlı ve düzenli bir tarzda ülkedeki kurumlarımız üzerinden, depremden etkilenen ailelerimize ulaştırdık ve ulaştırmaya devam ediyoruz. Yaptığımız çalışmayı maddi yardım toplamayla sınırlı tuttuk. Erzak, giyim, sağlık malzemesi vb. gibi malzeme yardımı toplamayı esas almadık, çünkü bu gibi malzemeleri halkımıza ulaştırma konusunda ciddi engellemelerle karşılaşacağımızı düşünerek böyle bir çalışmayı yapmadık. Bu durumu daha önceki deneyimlerimizde yaşadık ve neticede bu süreçte de böyle bir çalışmayı yapan kesimlerin engellendiğini gördük."
'DİKKATLİ OLMAK GEREK'
Maddi yardım çalışmasının Kürt Halk Meclisi ve diğer demokratik kurumlarla birlikte sürdürüldüğünün ifade edildiği deklarasyonda, şu uyarılar yapıldı:
"Bu konuda hem banka ve farklı vakıf hesapları üzerinden, hem de elden Heyva Sor makbuzları karşılığında yardım toplamayı sürdürüyoruz. Ancak, bilinen kurumlar dışında birçok kesim ve şahıslar tarafından da yardım toplandığını gördük ve biliyoruz. Bu noktada halkımızın, bu gibi kesimlere karşı dikkatli olmalarını ve güvenilir kurumları esas almalarını belirtme gereğini duyuyoruz.”
'KÜRTSÜZLEŞTİRME OPERASYONU YAPILIYOR'
Soykırım rejiminin temsilini yürüten AKP-MHP iktidarının, yaşanan bu büyük felaketi de ülkeyi boşaltma gerekçesi olarak ele aldığına dikkat çekilen deklarasyonda, halka şu çağrıda bulunuldu:
“Kurdistan'ı Kürtsüzleştirme politikası bu süreçte en kirli bir şekilde devreye konuyor. Soykırımcı faşist rejim bir asırdır Kurdistan'da halkımıza karşı amansız bir soykırım siyasetini sürdürmektedir. Yaşanan deprem felaketini de fırsata çevirerek bu kirli emelinde sonuç almaya çalıştığını, yaşadığımız son birkaç gün içerisinde net olarak gördük. Farklı oyun ve entrikalarla halkımız, kendi topraklarından koparılarak göçe teşvik edildiği ve felakette, ailelerini kaybeden çocukların 'koruyucu aile' adı altında Türkiye'nin farklı kentlerine dağıtarak, özünden, kültüründen ve kimliklerinden koparılmak istendiği görülmüştür.
Tabii bu duruma sessiz ve duyarsız kalamayız. Özellikle Britanya'da yaşayan halkımızın büyük bir bölümü deprem felaketinin yaşandığı Türkiye'nin güneybatısındaki ailelerimizin yakınlarıdır. Bu durumda öncelikle, felaketten dolayı halen enkaz altında olan ailelerimizin kurtarılması ve kurtarılan ailelerimizin sağlık, barınma ve zaruri ihtiyaçları karşılanmalıdır. Ancak faşist ve soykırımcı rejimin Kurdistan'ı Kürtsüzleştirme politikasına karşı ailelerimizi bilinçlendirme ve kendi yurtlarında kalma çalışmasını yapmalıyız.
Bilindiği gibi Türkiye coğrafyasının nerede ise geneli deprem fay hattı üzerindedir. Ancak doğal afetlere karşı tedbir alma ve oluşacak zararı önlemek için imkânlar varken rantçı, talancı ve soykırımcı rejim bu imkânları bir avuç kesimin hizmetine koymaktadır. Yani bu felaketin yarattığı yıkım ve acılar da yine bu soykırımcı rejimin politikalarından kaynaklanmaktadır. O açıdan soykırımcı rejimin bu iğrenç uygulamalarına izin vermemeliyiz. Bu uygulamanın önüne geçmek için Britanya'da yaşayan tüm halkımız duyarlı yaklaşmalı ve ülkedeki yakınlarını arayarak bilinçlendirme çalışmasını geciktirmeden yürütmelidir.”