Brüksel’de 29 Rojava şehidi için anma

Türk devletinin 4 Ekim günü Dêrik’te şehit düşürdüğü 29 İç Güvenlik Güçleri üyesi için başkent Brüksel’de anma etkinliği gerçekleştirildi.

İşgalci Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarında 4 Ekim günü Dêrik’te şehit düşürdüğü 29 İç Güvenlik Güçleri üyesi için başkent Brüksel’de anma etkinliği gerçekleştirildi.

Anma Kurdistan Özgürlük Şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Ardından Şehit Aileleri Kurumu adına Sultan Ana bir konuşma yaparak, “Şehitlerin davasına sahip çıkma yükümlülüğü her Kürt’ün omuzlarındadır” dedi.

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar ise siyasi gelişmelere ve Kürt halkının dostlarının 10 Ekim’de startını verdiği “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Siyasi Çözüm” çerçevesinde bir konuşma yaptı. Kuzey ve Doğu Suriye’de gelişen durum ile Gazze’deki durumun farklı olmadığını belirten Aydar, şöyle konuştu: “Türkiye’nin İsrail ve Filistin savaşı üzerine söylediklerinin aynısını; aynı vahşeti hatta on kat fazlasını Kürtlere yapıyor. Kürtlerin bu söylemlere kanmaması gerekir. Cizîr, Şirnex, Serêkaniyê, Efrîn ve daha onlarca yerde Kürtleri dünyanın gözleri önünde yaktı, evleri yıktı. Türkiye’nin bu ikiyüzlülüğünü iyi görmeli. Çünkü Kurdistan’ın her dört tarafı işgal edilmiş, birçok düşmanımız var. Bu nedenle kendimizi güç haline getirmeli. Son yıllarda Bakurê Kurdistan ve Türkiye’de ‘PKK Kürt sorununu silahlı savaşla derinleştirdi, günümüzde artık silahlı savaşımın anlamı kalmadı, PKK Kürtlere zarar veriyor’ şeklindeki söylemler, devletin özel savaş politikalarıdır ve Kürtleri kandırmak ve kafaları bulandırmak amacıyla söylenene büyük bir yalandır. Öyleyse neden yasaklanmış silahları kullanıp, kirli bir şekilde büyük bir silah pazarlamaları yapıyorlar. Kürtlerin elinde kendilerini savunma amaçlı bir kaleşnikof bile olsa ‘Kürtlere zarar veriyor’ deniliyor. Bizim Devrimci Halk Savaşı temelinde hazırlanmamız ve savunma gücümüzü güçlendirmemiz gerekiyor. Bu bizim bir gerçekliğimizdir” dedi.

Zübeyir Aydar, Kürt halkının dostlarının 10 Ekim’de startını verdiği “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Siyasi Çözüm” hamlesine ilişkin ise, “Dünyada bir siyasi tutsak için böyle bir eylem gerçekleştirilmemiştir. Rêber Apo’nun özgürlüğü halkımızın özgürlüğüdür. Ger şekilde dayanışma göstermeli ve katılmalıyız. Buna gücümüz vardır, biz varız, dostlarımız vardır” ifadelerini kullandı.  

Etkinliğe katılan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim Temsilcisi Abdulkerim Omer de bir konuşma yaptı. Şehitlerin sayesinde, Abdullah Öcalan’ın fikir ve felsefesi doğrultusunda Rojava’da bir tarih yazıldığını söyleyen Omer, “Kuzey ve Doğu Suriye’de var olan statü, işgalciler; özellikle de Türkiye için bir kabus olduğu için ilk günden itibaren faşist Türk devletinin saldırısına uğruyor” dedi ve Türk devletinin katliam, göçertme, altyapıları tahrip etme gibi savaş suçlarına değindi.

Erdoğan yönetimindeki Türk devletinin Lozan anlatlaşmasını güncelleştirmek istediğine işaret eden Omer, “Bu kez NATO silahlarıyle, çıkarlar temelinde ortaklaştığı işbirlikçileriyle Kürtleri soykırımdan geçirmek istiyor. Avrupa kendini kandırmasın; eğer bugün güven içinde yaşıyorlarsa, bu, verdiğimiz şehitlerin sayesindedir. Çünkü bir güçlüyüz. Bu yüzden dostlarımız var.” dedi.

Anmada Dêrik’te şehit düşen 29 İç Güvenlik Üyesi’nden biri olan Xwînrêj Dêrik’in kardeşi Seîd Dêrik  de bir konuşma yaptı. “Kürt halkının, Rêber Apo’nun ve yoldaşlarının başı sağolsun. Biz kardeşimizin izindeyiz” Xwînrêj Dêrik, onun mücadele yaşamını anlatarak, “Şehit Xwînrêj ikinci şehidimizdir. Onların davasından dolayı onurluyuz. Xwînrêj, Kürt halkının demokratik ulus şehididir” dedi.

Anma, konuşmalar ardından “Şehîd namirin”, “Bê Serok jiyan nabe”, “Jin jiyan azadî” sloganları ile sona erdi.